Günümüz insani manzaralarına baktığımızda bu haller acaba geçmişte de olurmuydu diye bir soru akla geliyor.
Dinle imanla ilgisi olmayan, hatta dine garezli kişilerin öldüklerinde, sırtlanıp Camiye ve musalla taşına taşınmaları, bazılarınca garipsenen bir hal olarak görülüyor ve dile getiriliyor.
Peyganberimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) zamanında Peyganberimizin bizzat namazlarını kılmadığı birçok münafık örneği varken, bir tanesinin cenazesi giderken “70 yıldır cehenneme yuvarlanan bir taş nihayet hedefini buluyor” ifadesi de bizlere önemli bir örnek teşkil ediyor.
İmam-I Azam (h.z.) muhalifi ve ehli sunnet düşmanı bazı kişiler, İmam-I Azam hazretlerini hatalı bir fetva verdirtme tuzağına düşürmek için, Şehrin en azılı şakisi, her türlü kötülüğün başı, dinle imanla ilgisi olmayan bir kişinin cenazesini, caminin musalla taşına getirip yerleştirirler. Topluca İMAM-I Azam hazretlerine giderek, adamın kötülüklerinden, yaptığı çirkin işlerden, dinsizliginden bahisle, BUNUN CENAZE NAMAZI KILINIR MI ? derler.
İmam-I Azam gelenlere, siz kimsiniz der.- onlar, bizler cenazenin komşuları ve tanıdıklarıyız, derler. –Peki sizin dininiz ve itikadınız nedir der. –Onlar da Müslümanız ve ehli sünnet itikadındanız derler.
İmam, Madem siz, Müslüman ve ehli sunnet olarak sözünü ettiğiniz cenazeyi Camiye getirip, musalla taşına koymakla, onun da Müslüman olduğuna birinci derecede şahitlik yaptınız.Sizin bu şahadeniz doğrultusunda, “CENAZENİN NAMAZININ KILINMASIN DA SAKINCA YOKTUR “ fetvası ile kendine kurulan tuzak tan çıkar.
Cenaze de kılınan namaz, Niyet edilirken, Söylenen NİYET , “ALLAH İÇİN NAMAZA-MEYYİT İÇİN DUAYA “, ifadesi ile zaten olaya açıklık getirmiyor mu.
Namaz Allah (c.c.) için, Dua da ölü içindir. Namazı kılan o vakte ve davete mahsus bir ibadeti yerine getirmiş olarak sevap alır. Tek kişi de kılıyorsa diğerlerinde sorumluluk yoktur.
Dua kısmında, şahitlik mevzuunda sorumluluk vardır. İmam’ın sorduğu ve üç kere tekrar ettirdiği, Şahitmisiniz, şahitmisiniz,şahitmisiniz, ifadesindeki şahitlik sorumluluk getiren bir ifadedir.
Günümüzde Lâik düşünceye sahip bazı insanların, Dini, hayatın dışına çıkartma yanlışlığı. Kendilerini sorumluluktan kurtarmazken, bu yönlü yaşayış ve davranışlarının, Hazreti Adem (a.s.) ın SOL tarafına baktığında ağlaması ve göz yaşı dökmesi, SAĞ tarafına baktığında GÜLEN ve SEVİNEN bir görüntü vermesi. Soldakilerin CEHENNEM’e, Sağdakilerin CENNETE gitme gerçeğini, Peyganberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Miraç olayındaki harikalıklarından bir görüntü olarak Müminlere bildirilmektedir.
Tercih, akıl ve ilimle donatılmış, Tebliğ ve İrşad kapılarının açık olduğu bir ortamda, aklı ve nefsini ,Sol eline teslim edenlerin elbette ki yaşantılarındaki olumsuzluklar ile hesaba çekilecek ve cezalandırılacaklarıdır.
Bağlılık ve Duayı temsil eden, Sağ elin Fikretmek-Zikretmek-Şükretmek doğrultusundaki yaşayışlar ile, Mükafatlandırılacakları , CENNET görüntülerini sunularak. Müjdelemesi gerçeğinin varlığıdır.