İmamlık; Peygamber mesleği bir hizmettir. Dışardan görüldüğü gibi de kolay sanılan bir görev değildir. Hem sorumluluk, hem zaman, hem bilgi, hem hem duruş, hem ahlâk gibi bir çok güzel özellik isteyen bir görevdir. Ülkemizde yaklaşık 150 bin civarında "Din Görevlisi" vardır. İnsanın olduğu yerde; sorun ve sorunlar olduğu gibi elbette imamlar içinde de zaman zaman sorunlular görülmektedir. Ama bu asla, imamlık gibi bir mesleğin istihza konusu yapılmasını haklı kılmaz.
Geçmişten beri yazılı ve gvrsel medyada imamları ve imamlığı alay konusu yapan yazı ve roller görülmüştür. Son zamanlarda bu kötü alışkanlık azalsa da, bazı kanallarda kronik hastalığa dönüşmüş söz konusu anlayışın devam ettiği görülmektedir. Show TV'de yayınlanan Güldür Güldür Show isimli eğlence programının son bölümünde yer alan bir skeç bu kötü alışkanlığın devam ettiğini göstermek için yeterlidir. Başta imamlar ve diyanet camiası olmak üzere hakkımız da bu tiplemeden çok rahatsız olmuştur. Skeçteki rol gereği, imam kostümüyle sahneye çıkan karakterlerden birinin küpeli olması ve parmak arası terlik kullanması imamların ve halkımızın tepkisini çekmiş, RTÜK göreve davet edilmiştir.
Dün görevlilerinin üyesi olduğu sendikalar, dernekler ve sivil toplum kuruluşları söz konusu program nedeniyle açıklamalar yapmış, programı ve yapımcılarını kınamışlardır. Halkın değerlerine ve kutsal pozisyonlara yapılan saldırı vatandaşlarımızın haklı teptisine neden olmuştur. Sivil insiyatiflerin etkili olduğu günümüzde; konuyla alâkalı açıklama ve tepkilerin artacağını düşünmekteyiz. Toplumumuzun birliği konusundan sürekli sinirucu konuları kaşıyıp, bu birliği sabote etmek isteyenlere fırsat verilmemeli, bir an önce imamlardan ve halkımızdan özür dinlenmelidir. Bu da yetmez, bir daha böylesi olumsuzluklara şahit olmamak için bu konuda gerekli idari, mali ve adli işlem yapılmalıdır.
Neredeyse har yerleşim bölgesinde ve vilayette program ve tipleme kınanmış, bu konuda açıklamalar yapılmıştır. Diyanet-Sen Samsun 2 Nolu Şube Başkanı İmam-Hatip Yakup Demirbaş bu konuda yaptığı açıklamada; “Toplumda özel bir saygınlığı gerektiren imamlık gibi bir makamın espri amaçlı da olsa yalancı, hovarda tipler tarafından kullanılıyor olması ve imamlık gibi son derece hassas peygamber mesleğinin birkaç davranış modeli ile idare edilebilecek bir meslek olarak gösterilmesi kabul edile bilir bir durum değildir. Senaryo gereği bir çok meslek rol icabı oynayabilecekken imamlığın seçilmesini de tesadüfi görmüyoruz.
İmamlık; mesleğin ötesinde bir duruş meselesidir ve halkımız bu duruşu gayet iyi bilmektedir. Dizilerin ve tv programlarının özellikle çocukların ve gençlerin karakterindeki etkileri bilinen bir gerçektir. Onlara olumlu örnek alabilecekleri karakterler sunma yerine yalan söylemeyi normal sayan, insanları aldatan, gayri ahlaki ilişkiler içinde yaşayan modeller sunmak kendi ellerimizle geleceğimizi karartmaktır. RTÜK’ü bu tür dizi ve programlar konusunda gerekli işlemleri yapmaya davet ediyoruz. Maalesef bu olumsuz durum son yıllarda biraz düzelme gösterse de zaman zaman format değiştirerek yine karşımıza çıkmaktadır. Kalabalık kitlelere hitap eden tv kanallarının bu konuda çok daha seçici ve bilinçli hareket etmesi gerekmektedir. DEMİRBAŞ, Televizyon yapımcılarını daha sağduyulu olmaya özellikle büyük bir kısmı Müslüman olan ülkemizde dini değerlerimizi dindar halkımızı rencide edici bu tür yapımlar konusunda dikkatli ve duyarlı davranmaya davet ediyoruz.” diyerek, başkanı olduğu sendikanın ve üyelerinin tepkisini dile getirmiştir.
RTÜK'ün bu konuya duyarsız kalmayacağını, mer'i mevzuat çerçevesinde; gerekli idari, mali ve adli işlemlerin yapılacağını beklemekteyiz. Hiç kimsenin, kutsal değerlerle alay etmeye hakkı ve yetkisi yoktur. Tüm inançların kutsallarına saygı duyulması İslâmın emridir.