İstikamet, Allaha iman edip kul olan Müminin Kur’an’ın gösterdiği çizgide yürümesi, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in örnekliğinde hayat sürmesidir. İslamın ana çizgisinden sağa sola, batıl görüş ve düşüncelere, sapık anlayış, çarpık fikir ve akımlara kapılmadan yürümesi demektir. Allah (c.c);“Rabbimiz Allah’tır diyenler sonra da dosdoğru olanlar için ne korku vardır ne de hüzün. Onlar cennetliktir. İşlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır.” (Ahkâf 46/ 13-14) buyurmuştur. Yine Kur’an’ın ilk suresinde, kılmış olduğumuz 5 vakit namazda günde 40 kez okuduğumuz Fatiha suresinde cenabı hak“…Bizi dosdoğru yola ilet…” diye dua etmemizi emrederek, bizlere her gün hangi hal üzere olmamız gerektiğini en açık şekliyle bildirmektedir.
Bir gün Peygamberimiz (s.a.v), düz bir çizgi çizerek “İşte bu, Allah’ın dosdoğru yoludur.” buyurdu. Ardından bu çizginin sağından ve solundan başka çizgiler çizdi ve “Bunlar da, dosdoğru yolun haricindeki yollardır. Bu yolların her birinin başında ona çağıran bir şeytan vardır.” şeklinde açıklamada bulundu. Allah’ın dosdoğru yolu Kur’an’ın yoludur. Peygamberlerin yoludur. Allah’a verdikleri sözden bir an olsun ayrılmayan, sadakatle sembolleşen sıddıkların yoludur. Salih amel işleyenlerin, ilahi lütuf ve nimetlere talip olanların yoludur. Allah’a inandığını söyleyen her müslüman, inançta, ibadetlerde, ahlaklı olmada, niyette, sözde, arkadaşlık ilişkilerinde, sosyal ve iş hayatında istikamet sahibi olmak zorundadır. Bu da Kuranın aydınlığında, Hz. Peygamberin örnekliğinde hayat sürmekle mümkün olur.
İman, inanç esasları diye bildiğimiz yüce Mevla’ya, varlığına ve birliğine, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, Ahiret gününe, kaza kader hayır ve şerrin Allahtan olduğuna kalben inanmak ve bu inancını dil ile ikrar etmektir. Bu ikrarı hayat boyu devam ettirmek, hiçbir an unutmadan bu imanı koruyup muhafaza etmek, İman ettiğimiz değerlerin gereğini yerine getirmek gerekir. İbadet, Allah’a tazim ve saygı göstermek ve O’nun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmektir. İbadetlerde istikamet en başta gelen özelliktir. İbadetlerimizi kim için? Neden dolayı yapmaktayız? Yaptığımız ibadetleri birileri “Aaa bak buda namaz kılıyor, orucunu tutuyor” vb şeyler desinler diye mi? Allah bana emretmiş ve bu emrin gereğini yerine getiriyorum diye mi? yapıyoruz. Yaptığımız ibadetler İslam’ın özüyle bağdaşıyor mu? Hz. Peygamberin yaptığı yapabiliyor muyuz? Hayatımızı kuşatıp bizi olmamız gereken noktaya taşıyor mu? Kul demek, Allah’ın emirlerine teslimiyet gösteren kimse demektir.
Bu ölçülere uygun olan bir kulluk: “Allah’ın emirlerine itaat edip, yasaklarından uzak durmak” şeklinde izah edilmekte ve Ömrü kuşatan geniş bir sahaya yayılmış bulunmaktadır. İmanın tesiri davranışa yansımazsa davranışın tesiri imana sirayet eder. Mevlana’nın dediği gibi, “İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.” İyi bir niyet, âdetleri ibadete dönüştürür. Kötü niyetler de en hâlis ibadetleri, hayır ve iyilikleri bile işe yaramaz hale getirir. İstikamet, insanların davranış ve hareketlerinde bilinç ve şuur oluşturur. Neyi niçin, ne zaman ve nasıl yaptığının farkında olunmasını sağlar. Doğruluk ne kadar önemli ise doğru insanlarla beraber olmak da o kadar önemlidir.
Yaşam yalnız başına geçirilebilecek tarzda yaratılmamıştır. Birliktelik kaçınılmazdır. Rabbimiz “Ey inananlar! Allah’a karşı saygılı olun ve özü-sözü doğru olanlarla beraber bulunun.”(Tevbe, 119) buyurur. Müslüman yaptığı işte ve sergilediği bütün davranışlarında doğruluktan, dürüstlükten ayrılmamalı, işini sağlam ve doğru yapmalı, hile ve haksızlıktan uzak durmalı ve bütün bunları da imanından dolayı yerine getirmelidir. Zamana ve zemine göre davranmak, günü kurtarmak vb. kısır döngüde hareket ederek istikametten, doğru olan yoldan ayrılmamak gerekir. İman ve amel üzere Kuran-ı Kerime göre bir yaşam, Hz. Peygamber’in örnekliğinde sosyal hayat Ahlak üzere geçirilmiş bir ömür, kötülüklere set çekilmiş bir kalp, ölüm gerçeği unutulmadan sürdürülmüş bir hayat sonunda kazanmayı sağlayacaktır. İman amel ve ahlakta istikamet üzere yaşayıp olanlardan olabilme duası ile…