İnsanın, Allah(c.c.) ile, insanlarla ve tüm canlılarla ilgisi ve ilişkisi vardır. Allaha ibadet ve itaat, insanlara adalet, canlılara da şefkat ve merhametle yaklaşmak insanın fıtrattan yüklendiği sorumluluklarındandır.
İnsan imanıyla değer kazanır, amelleriyle kendisini düzenler ve düzeltir, ahlakıyla da kendisinin dışındaki ilişkileri güzellikle yürütür. İman olmayınca ne amelin ne de ahlakın hiçbir anlamı ve değeri yoktur.
İmanı olmayan Hz. Nuh’un oğlunu Yüce Allah Nuh Peygamberin ailesinden kabul etmemiştir. Hz Nuh 950 yıl Peygamberlik yapmasına rağmen karısı ve bir oğlu iman etmediği için tufanın getirdiği sularda boğularak helak olmuşlardır.
Hz. Lut’un karısı Hz Lut’a inanmadığı ve Lut Peygamberin sunduğu İlahi mesajları kabul etmediği, hatta kocası olmasına rağmen Hz. Lut’un aleyhinde ve O’nu zor durumda bırakacak bir takım tutum ve davranışlar içinde olduğu için toplu helakın içinde o da yer almış ve dünyadaki cezasını böylece görmüştür.
Eşleri Peygamber olmasına rağmen Allaha inanmadıkları için dünyada helak olan bu iki Peygamber karısı Kur’anda insanlığa ibret vesikası olarak sunulmuştur.
İman olmayınca, bütün insanlara hizmet edilmiş ve bir takım güzel işler yapılmış bile olsa, yaratılış hikmeti olan iman ve kulluk gibi temel bir husus yerine getirilmediği için bütün amel boşa çıkmış olmaktadır.
İmanı ile Kur’ana konu olmuş ve Peygamberimizin buyurduğu hadis-i şeriflerden de Cennetlik oldukları ve Allah (c.c.)’ın sonsuz rahmet ve mükafatına eriştikleri bildirilen Hz Asiye annemizle, Hz. Meryem annemiz de imanın şerefiyle dünyadan nurla göç etmişlerdir.
Hz. Asiye annemiz, “Ben sizin Rabbınızım” diyen kocası Firavuna kafa tutmuş, bütün insanlar Firavun korkusuyla yaşarken aynı evi paylaşan Firavuna kafa tutma ve imanını savunma cesaretini göstermiştir.
İmanının şerefiyle son nefesini Firavunun verdiği ceza ile verecekken Rabbına ellerine açan Hz. Asiye annemiz, “Yarabbi bana Cennetten bir ev nasip et, beni bu zalim ve hainlerin gazabından cezasından koru” diye dua ederken Cennetteki köşkü kendisine gösterilmiş, Firavunun verdiği cezalandırma fiili gerçekleşmeden Rabbının huzuruna nurlu ruhu göç etmiştir. İmanın kazandırdığı sonucu daha dünyada iken tatmış ve dünyadan imansızlar helakle göç ederken Asiye annemiz nurla, rahmetle ve bereketle göç etmiştir.
Hz Meryem annemizin imanı da Kur’ana konu olmuş önemli kıssalardan ve alınacak derslerle dolu hayat manzumelerindendir. Babasız ve kendisine bir erkek eli bile değmeden Hz. İsa’ya hamile kalan Meryem annemiz, kendisine bu konuyu gündem yaparak saldıranlara karşı metin ve çetin bir mücadele vermiştir. Gençlik yıllarını diğerlerinden farklı olarak imanının gereklerini yerine getirerek yaşamıştır. Bunun için de Rabbı tarafından övülerek ümmeti Muhammed’e örnek gösterilmiştir, dünyadan huzurla ve nurla göç etmiştir.