Zaman alacak biliyorum, fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret. (Abraham Lincoln)
Ulusal bir gazetenin yazarı "İmanlı gençlik" hakkında bir yazı yazdı, yazının bir bölümü aşağıdadır.
‘’BİZE imanlı gençlik lazım… Türkiyeyi imanlı gençler yükseltecektir… Eyvallah ama imanın yanına başka şeyler de ilave etmek gerekir. Tek başına imanla yücelme olmaz.
İmana neler eklenecektir?
İmana, dosdoğru kılınan beş vakit namaz eklenmelidir.Beş vakit namazların farzları cemaatle kılınmalıdır.Namazlar ihlasla kılınmalıdır. ilmi hallerini öğrenmeli ve ezberlemelidir. Hizmet ve faaliyetlerin en önemli ve temel aleti olan yazılı, edebî, zengin Türkçeyi iyi bilmelidir.İmanlı ama 1928’den önce yazılmış, basılmış Türkçe kitapları, atalarının mezar taşlarını okuyamıyor. Okusa bile manasını anlayamıyor, bunların öğrenilmesi gerekmektedir. Zamanda yüksek ahlak ve karaktere sahip olmalıdır. Güçlü ve derin bir sanat kültürü olmalıdır. Gençlik ilim, irfan, hikmet, fazilet yüklü olmalıdır. idealist ve muhlis=ihlaslı olmalıdır. Para, makam mevki, riyaset, dünya kemikleri ve leşleri için çalışmamalıdır. Nefs-i emmârelerini dizginlemiş gençler.Büyüklerine hürmet, küçüklerine merhamet eden gençler.Şımarıklıktan, farfaradan, zevzeklikten, her türlü aşırılıktan, ciddiyetsizlikten, hoppalık ve züppelikten uzak gençler olmalıdır.Namazlı ,Cemaatli gençler,alim, fazıl, kamil, bilge, işe yarar, nefsiyle büyük Cihad yapan gençler olmalıdır’’ bence de olmalıdır, yapabilecek misin bu devirde ?
Evin baş köşesine oturtulan televizyon, kontrolünü sağlayamadığını İnternet başında ki gençlere.Bilgi yarışmasından çıkıp , teşhir yarışmalarına dönüştürülerek. tezgahtaki domates gibi sergilenen kadınları , kollarında ki sırtlarında ki, bacaklarında ki, kuyruk sokumunda ki,göğsünde ki dövmeleri gördüğünde özenti yada meraklarını nasıl gidereceksiniz. Ya onların mahalle ağzıyla sergiledikleri kavgalarını, yapmacık tavırlarını,diğer yarışmalar, diğer programları. Vurdulu kırdılı filmler, diziler.Tüm bunlar bir tuş kadar yakınken ülkenin hangi bölümünden veya yüzde kaçından istenilen gençliği oluşturacaksınız? Yada nereden başlamanız gerekiyor ?
Yeni adliye binasının olduğu yer sigara fabrikasıydı, hemen önündeki cadde üzerinde de Pazar alışverişlerinin karşılanması için açılmış tezgahlar vardı. Tekel personeli iş çıkışı burada alış veriş yapardı. O tezgahların yanından geçerek boş arazide yoluma devam ederken,rüzgarın getirip pantolon paçasına yapıştırdığı kağıt parayı gördüğümde şoke olmuştum.
Baktığı ineklerin sütünü satarak haftalık okul harçlığı 5 lira veren annemin , verdiğinin çok üzerinde bir para olan 100 Tl elimde, uzakta ki kalabalık içinde aranan bir insan gözettim. Hiç kimse istifini bozmamış herkes alış veriş yapmanın peşindeydi. Parayı cebime koydum ,sık sık onu kontrol ederek eve gidip anneme gösterdim.
Bir sürü baskı sonucunda neden sahibini bulmadığım sorulmuştu. Orta okul birinci sınıf öğrencisiyim, oysa o para ile oraya gelene kadar ne hayaller kurmuştum. Ertesi gün o para camiye teslim edildi.
Orta okul 1. sınıftan sonra tüm bağlarımı kopardığım İmam Hatip Lisesinde, top oynuyordum, Çiftlik'te geziyordum,kahvehaneye gidiyordum. Okul maçlarında neden şort ile top oynadığım konusunda bana ceza veren müdür yardımcısına neden oynattırıyorsunuz diyemeden,okulu bitirdim.
İş hayatına atıldım, kaçakçılığın çok olduğu yerlerde yüzlerce insan ile görev yaptım, hayalini bile göremeyeceğim paralar teklif edildi, bana yada arkadaşlarıma. 25 kuruş haram para boğazımdan geçmesin diye dua ederdim, geçirmedim ,geçirmedi binlerce vatan aşığı.
Gazetecinin yazdığı iman derecesine asla ulaşamadım, ama en baştaki Yahudi başkanın oğluna öğretmenin öğretmesini istediği şeyi , vatan sevgisini, Allah korkusunu ailem bana vermişti. O kadar imanlı olmasa da gençler ,vatan için ölecek kadar inançları, vatan sevgileri var. Önce bunu verelim.