Active Academy tarafından düzenlenen ''Sermaye Piyasaları Zirvesi''nde Erkan, 2010 yılında halka arz seferberliği ilan ettiklerini anımsatarak, bu kapsamda yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bu çerçevede 6-7 Mayıs 2010 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde yapacakları toplantıda 2 binin üzerine potansiyel olarak halka arzla ilgilenen şirketi, yatırımcılarla ve halka arz sürecindeki tüm taraflarla bir araya getireceklerini dile getirdi.
Türkiye'nin hızlı büyüyen ekonomisine karşın, halka açık şirketlerin toplam piyasa değerlerinin 250-260 milyar dolar seviyesinde kaldığına dikkati çeken Erkan, borsaların büyüklüğünün GSYİH'ya oranının dünya ortalamasının yüzde 100'ün biraz üzerinde bulunduğunu, gelişen ülkelerin sermaye piyasalarında yüzde 80, Türkiye'de ise hala yüzde 40'ların altında yer aldığını, kriz döneminde bu oranın yüzde 15'lere kadar inmiş olduğunu kaydetti.
TEŞVİKLER DİKKATLİ KULLANILMALI
Erkan, dünya uygulamalarına baktıklarında teşvik konusunda öne çıkan birkaç ülkeyi incelediklerini ve çeşitli teşvik uygulamalarını gördüklerini aktararak, ''Teşvik her zaman doğru bir karar olmayabilir. Teşvikler zaten uzun süreli olarak çok etkili olmazlar. Dolayısıyla çok dikkatli kullanılması gereken araçlardır teşvikler. Bir sermaye piyasasının büyümesini de sadece teşviklere bağlamak da doğru değildir'' diye konuştu. Dünyadaki halka arzlarda en başarılı iki ülke olan Polonya ve Güney Kore'deki sermaye kazançlarının vergiden muaf tutulması, halka açık ve kapalı şirketlerin Kurumlar Vergisi oranlarına ciddi farklılıklar getirilmesi gibi teşvik uygulamaları hakkında bilgi veren Erkan, şöyle devam etti: ''Türkiye'de de 1990'lı yıllarda çeşitli vergi teşvikleri vardı. Yıl bazında ortalama 25 şirketimiz halka arz ediliyordu. 2000'li yıllarda hiç teşvik kalmamış ve ortalamamız yıl bazında 6'ya kadar düşmüş. Bu sene şimdiye kadar 2 şirket halka arz edildi ama bu seneden umutluyuz. Herhangi bir teşvik olmamasına rağmen bilinçlendirme tarafında bu seferberliği başlatmış olduk. İlgili bakanlıklar da teşvik ya da teşviğe benzer, vergi ya da vergiye benzer farklı konuları gündeme getirirlerse, bu konuda büyük bir adım atmış oluruz'' diye konuştu. KOBİ'lere yönelik piyasa oluşturduklarını, piyasa danışmanlığı ve piyasa yapıcılık mekanizmasını devreye sokmakta olduklarını söyleyen Erkan, bu çalışmaların sonucunda Türkiye'nin hak ettiği büyüklükteki bir sermaye piyasasına ulaşmasını planladıklarını ifade etti.
HABER MERKEZİ