-Hoyrat bir el çekti tetiği dünyaya kötülük sızdı.
-İmralı'dan üç mektup düştü: Biri Kandil'e, diğeri KCK Avrupa'ya, diğeri de BDP'ye. Bülent Arınç; hani bana hani bana? dedi.
--Merhaba, Ben Hakan Fidan. -Memnun oldum, ben de Abdullah Öcalan ama bana kısaca Apo diyebilirsin.
-Televizyon kanallarında bir kamu spotu var; çocukların yatma saatini gösteriyor hani 9.30'dan sonra , haydi çocuklar iyi uykular diye. Düşünsenize Öcalan için; Apo bu kadar insanın canına ve malına verdiğin zarar bu kadar yeter, haydi barışa pardon yatağa, diyormuş.
-Barıştan söz ediliyorsa bir savaş var demektir ve bu psikolojik savaşın ilk raundunu İmralı kazanacak gibi gözüküyor. Bkz: Üç Mektup.
-Bazılarının kafası karışık. Sayın Öcalan mıydı? Bebek katili mi? "Sayın Öcalan" bizi teröristbaşı ve bebek katilinin şerrinden koru!
-Barış süreci sonunda alaturka tuvaletler de kaldırılacak mı? İçinde "Türk" kelimesi geçiyor ya hani. O zaman çok pis gülerim.
-"Önderlik"le ilk kez görüşmüş olan Sırrı Süreyya "Büyük" Önder sorar; İmralı nerede ağalar?
-O değilde bir delinin kuyuya attığı taşı 40 akıllının çıkarmaya çalıştığı gibi, Öcalan'ı da İmralı kuyusundan çıkarmaya çalışıyorlar.
-Bu millete attığınız molotofları iade etmek istiyorum ama biz, siz gibi değiliz.
-Namlu hala sıcak, barış fazla uzağa gitmiş olmaz.
-İmralı aşağı İmralı yukarı; sanırsınız devlet Apo ile değil de, adayla görüşüyor.
-O değilde; Uludere olayında devletten özür bekleniyor. İsrailin katlettiği 9 masum vatandaşımız için özür bekleniyorken, 30 binden fazla canın kıyılmasında Önderlik eden Öcalan için neden bir özür beklenmiyor?
-Barış süreci sürerken Kandil bombalandı. Demek ki dağ barış istemiyor.
-Artık nur topu gibi İmralı adında yeni bir anayasa müzakerecimiz ya da anayasa komisyoncumuz oldu!
-Bu arada, Sinopta BDP'lileri taşlayanlar ile Şırnak'ta Polise taş atanlar bir kahvede çay içip, birbirlerini anlamadan barış gelmez.
-Açılım bitince, Hakkari'ye Çölemerik mi diyeceğiz? Peki ya, Dücane Cündioğlu'na?
-Halkaların kardeşliği deseler. Siz kardeşsiniz evlenemez siniz derim.
-Kurtuluş savaşını yedi düvele karşı yapmıştık. Peki bu Barış sürecini kimlerle yapıyoruz?
-Önce muhatap Kandil di, Habur rezaleti yaşandı. Sonra KCK Avrupa muhatap alındı, Oslo fiyaskosuyla sonuçlandı. Şimdi İmralı muhatap alınıyor, bakalım şapkadan neler çıkacak.
-Sorun şu ki, Öcalan'nın çantasından NUTUK çıkarsa şaşırmayacağım.
-Öcalan'a tv verildi ya, sadece Kanal 7'nin dizileri izlettirmeli ki, işkence nasıl olurmuş görsün.
-Sürekli örgütün dininin zerdüşlük olduğunu vurgulayanlar, barış sonrası zerdüşt ibadethaneleri açmak zorunda olmasın.
-Mizahçı gözüyle yazdığım bu yazı, barış diline katkı sağlamayabilir. Lakin dilimin ucuna gelmiş düşüncelerimi de yazmama engel değil ya.