Barışık olmak, savaşmaktan çok daha zordur.
Küçük cihaddan Büyük cihada dönüyoruz.
PKK ile dağda savaşmaktan daha zor olan;
CHP gibi iç düşman;
Ezber bozmaya inatla karşı olan MHP
Ulusalcılığa
Ulusal
üniter devlete tapan MHP;
"Senin en zararlı düşmanın nefsindir."
Düşmanın kendi içindedir.
En büyük savaş, içtekilerle uğraşmaktır.
"Pehlivan, rakibinin sırtını yere getiren değil,
öfke anında nefsine galip gelendir."
Şimdi iktidardaki hükümetimiz
Siyasi iktidar sahibi adamlarımız;
Çok büyük kumar oynuyorlar;
Ezberleri bozuyorlar
Yıllardır Kafdağı'nın arkasında olan dev yarasaları;
Kucağına alıp okşuyorlar.
Büyük taşları yerinden oynatıyorlar!
Dünyanın dudakları uçuklaşmış;
AKP'yi seyrediyorlar.
Zamanında AKP kurmayları çok yanıldılar.
Önceki iktidarların;
Yangelip yatan üniformalıların;
çok işler yaptıklarını;
PKK'nın belini kırdıklarını;
Beynini dağıttıklarını sanmıştı.
Ak parti terör açılımı rezaletinin ilk adımı;
Oslo görüşmeleri oldu.
Bir de Habur Barışı deriz
PKK tıpış tıpış gelir teslim olur sanmıştı.
O zamanlar Başbakanımız;
Yakında Habur'dan
Avrupa'dan teröristler gelip teslim olacak
Diye seslendi;
Oysa öyle olmadı;
Avrupa Kürt parababaları;
Kandil dağındaki PKK kurmayları;
Bir de siyasi Türk parlamentosu uzantıları;
Dimdik ayaktaydı.
2012 yılında zafer ilan edeceklerdi.
Bu dev Kürt yapılanmasını Başbakanımız ancak;
Habur'da krallar gibi karşılanan terör otobüsüyle
zafer konvoyu oluşturan teröristlerle anladı.
AKP çarpıldı.
İktidar devletin savcısını;
PKK'lıların ayağına yolladı.
Ayağa yollanan savcının;
aciz tavırlarıyla oluşturulan salondaki Türk bayrağı;
salondan çıkartıldı.
Pişman mısınız diye soran savcının yüzüne;
yediği Pişman değiliz tokadıyla yüzünün kızarması gerekirken,
onları pişmanlık yasasından faydalandırdı.
Şehit anneleri;
bölücülerin siyasi arenadaki temsilcisi olan partinin;
seçim arabasının üzerinde boy gösteren PKK'lıların ;
marşlarla
şarkılarla
yoğun tezahüratlarla karşılandığını duydu.
Özellikle MHP;
Bir de CHP o zaman kıs kıs güldü.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:
Türkiye'de güzel şeyler oluyor demişti.
Başbakan kürsülerde yinelemişti:
Kürt açılımını hazmettire hazmettire kabul ettireceğiz
'Bu görüntüleri hayal bile edemezdik'
BDP'li Sabahat Tuncel; polise tokat attı
Kimseden tıs çıkmadı.
Mezhep taassubuna karşı;
Laik olduğunu söyleyen CHP'ye hiç güvenme;
Bakın;
Alevi'nin Nusayri'si
Suriye celladını candan destekliyor.
Türk Dışişleri yalanlıyor;
CHP Suriye celladını destekliyor;
Suriye'de 'esir düştükleri' iddia edilen
Türk subayların
MİT görevlilerinin isimlerini açıkladı.
Sus be haydut!
Kendi vatanının Dışişleri'ni zorda bırakma.
Bizim Suriye'de subayımız yok diyor.
Sen vatanına ihanet suçu işliyorsun.
Şimdi neler oluyor;
Türkiye çok büyük değişikliğe imza atıyor.
Ta Osmanlı'dan beri Tek Particilik
Aşiretçi devlet anlayışı
Adam kayırmacılık anlayışı yıkılıyor.
Faili meçhul cinayetçilerden hesap soruluyor.
Eyalet sistemine
Başkanlık sistemine geçiliyor.
Doğu devletlerinde;
Adam kayırmacılık
Devlet dairelerinde can yakan rüşvet
Çığırtkan ve cebi kalınların elüstü tutulduğu;
Zayıfların devlet sırrı kalkanına çarptırıldığı;
daire başkanlarından devlet sırrı diye
kimsenin hesap soramadığı Doğu devleti
yıkılıyor.
Kürt vatandaşlara da aynen uygulanıyor.
Kürt vatandaşlar da bu ülkenin insanı sayılıyor.
Devlet Bütçesinden
bu yılın ilk yarısında
kişi başına en yüksek harcama,
Ankara ve Hakkari'ye yapıldı.
Devlet, yılın ilk yarısında Hakkari için
390 milyon 93 bin lira harcamada bulundu.
Buna karşılık Hakkari'den
19 milyon 956 bin lira gelir elde edildi.
Bu şekilde Hakkari'de kişi 1.552 lira aldı.
Ama Hakkari'de devlete 79 lira ödedi.
Kişi başına harcamada ilk 10'u oluşturan diğer iller,
1.488 lira harcamayla Artvin,
1.338 lira ile Erzurum,
1.273 lira ile Elazığ,
1.203 lira ile Bayburt,
1.179 lira ile Trabzon,
1.173 lira ile Siirt,
1.169 ile de Şırnak şeklinde sıralandı.
Bu illerden Artvin devletine ödediği 583 lira,
Erzurum'da 402 lira, Elazığ'da 419 lira;
Bayburt'ta 231 lira, Trabzon'da 626 lira,
Siirt'te 194 lira, Şırnak'ta da 146 lira oldu.
Yüksekova ve Cizre'ye havaalanı tamamlanmak üzere
Teröre karşı asker
polis;
Dimdik ayakta.
Kaç aydır hiçbir yerleşim alanına PKK saldırısı duymadık.
Artık asker
polis dağda PKKlı barındırmıyor.
Artık eşkıyanın ümidi biraz yılgın
Bu nedenle İmralı barışa razi gelebilir.
Silah bırakabilirler.
Zaten BDPli Kaplan
Mecliste Kürtçe olarak;
"Siz yalancısınız, onlar yalancısınız" diye bağırırken,
"Şimdi tutanaklara 'bilinmeyen bir dilde konuştu'
diye yazacaksınız" dedi.
Ama konuştu ve takibe uğramadı.
PKK'lı tutuklu ve hükümlülerin açlık grevlerini bitirmelerinde;
önemli rol oynayan;
anadilde savunmayı da içeren kanun tasarısı,
Ocak 2013'te TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek,
BDP,
Derin devlet yapılanmalarının
Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı coğrafyalardaki
güncel uzantılarının deşifre edilmesi,
açığa çıkarılması ve toplum ile hukuk önünde yargılanması amacıyla
Meclis Araştırması açılmasını istedi.
İşte Türkiye Cumhuriyeti şeffaflaştı.
Buna en çok MHP üzüldü.
Üniter yapıya toz kondurmuyor.
Büyükşehir Belediyeciliği çok güzel!
Ama Kürtlerin özerkliğine doğru kullanılmasın.
İşte PKK-BDP-Avrupalı Kürtler Şeytan Üçgeni!
Osmanlı'dan beri çözülemeyen;
Kürt sorunda kötülükler tarihe gömülür.
Yeni anayasadan en çok Kürtler hak iddiasında
Ama yeteri kadar haklarını aldılar.
Görelim Mevla neyler;
Neylerse güzel eyler.
İMRALI-PKK-BDP ŞEYTAN ÜÇGENİ
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.