İnanç;terim olarak bir düşünceye çok sağlam bir biçimde, içten gönülden bağlı bulunma, güvenme doğru sayma,inanma halidir. İnsan tabiatında sevmek, inanmak, sıkı sıkıya bağlanma gibi güçlü güdüler vardır.
Damarlarımızdaki kan bedenimiz için ne kadar önemliyse inanç da ruhu besleyen kan ve su gibi değerlidir. O olmayınca zayıflayıp yok olur.
Her toplum kendi yaşam biçimine göre bir inanç sistemi geliştirir.Bu inanç sistemi insanın temel varoluş sorularına tatmin edici yanıtlar vermek zorundadır.İnsanın bu sorularına tatmin edici yanıtları en başarılı şekilde vermeyi başaran inanç sistemi kurumsallaşır, kök salar.
Doğayı dönüştürme ve ondan anlamlar biriktirme yeteneği olan kültür tarih boyunca bu özelliğinden dolayı önce inançlar üzerine kurulur. İnsanlar yalnızlık, çaresizlik, hastalık,korku, kayıp ve felaketler karşısında bir ümit, teselli ve güven duymak ister.Bu olumsuzlukların anlamlı bir sebebi olduğunu düşünmek ister.Sonuçda yaşam içerisinde yaratılan herşeyin bir anlamı vadır.
Olumsuzlukları yaşayan insan tutunacak bir sebep bir dal arar. İnancımız bize dünyayı anlamlandırmada, ihtiyaçlarımızı belirlemede, kişiliğimizi ve maneviyatımızı şekillendirmede yardımcı olur.Bizi güçlendirir."İnançlı olan bir kişinin gücü sadece ilgisi olan doksan dokuz kişinin gücüne eşittir." (John Stuart Mili)
15 temmuzda halkın sokağa dökülüp göğsünü kurşuna siper edip, bedenlerini tankların altına sermesi vatanına,milletine ve Allahına olan inancı sonucudur.
İnanç; aynı zamanda belli bir din ve onun düşünce sistemine duyulan bağlılık tır.Bireysel bir arayış ve varoluşsal bir sorgulama sonucu oluşan bir pratik olmasından dolayı bizi bir dini arayışa yönlendirir.Bu da insanın içinde yaşadığı sosyal hayat, öğrenme isteği, manevî ihtiyacına göre şekillenir.
Allah'a olan bağlılık ve güven duygusu insanı lüzumsuz ve zararlı endişelerden,kuruntulardan uzaklaştırır,ruhi bunalımdan korur.İçten kuşatır, şekillenir ve yönlendirir.Yaşam enerjisi veren bir kaynaktır.
Bizlere bu zamanda doğru bilgi ve inançla yetişen gençler lazım. Çünkü bu yetişen gençler toplumumuzun geleneğini, kültürünü geleceğini sürdürüp ileriki nesillere aktaracak vasıtalardır.Ve bozulmakta olan bu gençlik zamanımızın yarasıdır.
Aklını ve yüreğini boş ve faydasız hatta zararlı şeylerle dolduran gençlerimizin bu boşlukları dogru bilgi ve sağlam bir inançla parlatması dileğiyle...