Dünya kurulduğu günden bugüne kadar, hatta kıyamet sabahına kadar hak ile batıl mücadelesi devam edecektir, Bu mücadelede tarafların bazen aynı dine, aynı mezhebe, aynı düşünceye mensup insanlar olması, mücadelenin anlamını değiştirmez. Şayet karşınızdaki kişi veya kişilerin her şeyi menfaat, para, mevki ve makam ise hangi dine mensup olursa olsun, onlarla mücadele etmek yüce dinimizin emridir. İsterseniz son 5 yılda şehrimizde yaşanan bazı olayları tahlil edip, kimlerin ne yapmak istediğini, olayların neden bu boyuta geldiğini biraz daha objektif gözle görelim. 2004 mahalli seçimleri ile birlikte Büyükşehir Belediyesine Meclis üyesi olarak girdikten sonra Belediyede olup, bitenleri daha yakından ve yaşayarak görebilmek için, idareye destek verip, doğru yapacakları her şeyde yanlarında olduğumu ifade ettim. Doğrusunu ararsanız onlarında bu konuda samimi davranıp, yanımda olduklarını düşünmekteydim. Ancak orada bulunduğum 4 yıllık süre içersinde menfaat gruplarına aman vermedim, elimdeki yetkiyi kanun ve halk yararına kullanmak için, elimden gelen her şeyi yaptım. Samsunspor Kulübü de, tarihinin en büyük ekonomik desteğini o dönemde gördü. Şehirdeki menfaat şebekeleri benim bu tavrımı görünce, Belediyeden nemalanamayacaklarının farkına vardılar ve meşhur A Takımı operasyonunu yaptırdılar. Ardından bizim Vezir hazretleri bu adamlarla baş edemeyeceğini anlayınca anında beni terk edip, onların cephesine geçti. Hapisten çıkıp durumu görünce bu kez gazete kurmaya karar verdim. Çünkü gazete kurup, sesimi duyurmak, yolsuzluklarını ve ahlaksızlıklarını ortaya koymaktan başka, ne yaparsam yapayım bu menfaat grubunu halledemeyeceğimi anlamıştım. Bunun üzerine Vezir Hazretleri dahil herkesin karşı olmasına rağmen, gazeteyi kurdum. Gazetemizin başarısız olması için öyle büyük bir direnişle karşılaştım ki, anlatamam. Tüm menfaat grupları bir araya gelip, ellerinden gelen her türlü olumsuzluğu sergilemelerine rağmen, Allah"ın lütfü ve ihsanı ile ve siz kıymetli okurlarımızın desteği ile şehrin gündemini belirlemeye başlayınca bu kez karşıma birilerini çıkartıp, Onu yazma, şunu yaz gibi telkinler ve tehditler ile beni yıldırmaya çalıştılar. Ben bu tehditlere aldırış etmeyip, bildiğim yoldan dönmeyince, son yaşadığımız alçak saldırıyı düzenlediler. Şimdi hedeflerinde iki şey var; birincisi bana yapılan saldırıyı bizzat organize edip, kendi oğlu olmadığı için, abisinin oğlunu olaya sokan UZUN efendiyi bu işin dışında tutup, pusuyu basit bir kavga olayına indirgemek! Ben bu şehirde Adalet mekanizmasının olduğuna ve işleyeceğine inanıyorum veya inanmak istiyorum. Zira yaşadıklarımı 34 ay önce yetkili makamlara bildirdim ve bu şahıslardan davacı olup, başıma gelebilecek her türlü musibetin, bu şahıslar kaynaklı olacağını söyledim ki, öylede oldu. Burada bir diğer önemli noktada sağ olsun sayın ve çok değerli valimiz şikâyette bulunduğum ne kadar karanlık ve şehri yiyip bitiren insan varsa, onlarla bırakın yan yana gelmeyi aynı karelere girmekten aynı davetlerde yan yana oturup poz vermekten bile çekinmiyor ve sonunda da o meşhur Münferit olay açıklamasını gönül rahatlığıyla yapabiliyor. Aslında bu konuda çok fazla söze de hacet yok, yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum. Eğer karşımdaki insanlar ellerindeki siyasi nüfuzu kullanıp,(meşhur il başkanı yakınlarına Adnan 810 sene içerden çıkamaz, bunun içinde elimde olan bütün yetkilerimi ve etkili olduğum çevreleri sonuna kadar kullanacağım diyormuş!), bu kadar açık ve ortada olan olayları ört, bas edebilirlerse o zaman yapacak tek şey var! Sadece bu şehri değil, bu ülkeyi terki diyar etmek gerek. Bu menfaat gruplarının ikinci ve kendilerince başardıklarını sandıkları hedefleri ise hapse girmeden önce Salı akşamları program yapıp kendileri ile ilgili evraklı ve belgeli yaptığım konuşmalar karşısındaki rahatsızlıklarını ve toplumun gördüğü gerçekleri, ört bas edebilmek için bu Kanal"a ortak olan cihetine gitmeleri. Bu konuda kendilerince başarılı olabilirler çünkü onlarda para bol, yaptıkları yanlışları toplumun görmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapmak zorunda olduklarından her türlü yola başvurmak zorundalar. Yüce Kitabımızda Cenabı Hak biz kullarına inandığımız davada haklı olmamız halinde, tüm dünya karşımızda olsa dahi güçlü olacağımızı müjdelemiştir, bunun böyle olduğunu bizzat yaşayarak müşahede etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Zira Şehirdeki tüm menfaat grupları bir araya gelmiş, tek hedefleri Adnan BAHADIR"ı susturmak ama maalesef yanılıyorlar, değil o kanalı tüm kanalları satın alsalar, ben bir yolunu bulur doğruları toplumla paylaşırım. Nasıl ki Medrese-i yusufiyeden sizlere yazma imkânı buluyorsam, doğruları her zaman sizlere ulaştıracağımdan şüpheniz olmasın. İNANIYORUZ ve GÜÇLÜYÜZ. Kalın Sağlıcakla
İNANIYORUZ VE GÜÇLÜYÜZ
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.