Umre vesileyle Mekkede bulunduğumuz bu günlerde, ibadetlerin yanında bir takım ziyaretler ve bilgilendirmeler de yapmaktayız. Mescid-i Haram'a 500-600 mt mesafede bulunan Şecere Mescidinin bulunduğu yerde Peygamberimizin yaşadığı bir hadiseyi Umrecilerimizle paylaştık, bunu sizlerle de paylaşmak istiyorum
Rükâne bin Abd-i Yezid, müşriklerin sırtı yere getirilemeyen emsâlsiz pehlivanlarından biri idi. Önüne geleni yere çalan Rükâne, ne yazık ki, Allah Resûlüne karşı beslediği şiddetli kin ve düşmanlığını yenip, hakiki pehlivan olma şerefine ermeyi bir türlü istemiyordu.
Bu meşhur pehlivan, günün birinde Hazret-i Resûlullah ile Mekke'nin bir vadisinde karşılaştı. Gözleri husûmet kıvılcımları saçıyordu.
Allah Resûlü, "Ey Rükâne, sen, kendisine îmâna dâvet ettiğim Allah'tan korkmaz mısın?" dedi.
Rükâne, "Eğer sözünün gerçek olduğuna kanaat getirseydim, sana tâbi olurdum." cevabını verdi. Resûl-i Ekrem, "Eğer seni yere vurursam, söylediklerimin hak olduğuna inanır mısın?" diye sordu. Rükâne, "Yâ Muhammed, eğer beni yıkacak olursan, sana îmân ederim." dedi.
Bunun üzerine Server-i Kâinat Peygamber Efendimiz, "Kalk, haydi güreşelim." dedi.
Güreşmek için kalktılar. Mağrur Rükâne, daha ilk tutuşta kendini yerde buldu. Neye uğradığının farkına varamadı ve şaşkındı. Derhal ayağa kalktı ve Resûlullah Hazretlerine bir daha güreş teklif etti. Allah Resûlü kabul etti ve Rükâne ikinci defa kendisini yerde buldu.
Hayret ve şaşkınlığı biraz daha artan Rükâne üçüncü defa Resûlullaha güreş teklifinde bulundu. Peygamber Efendimiz yine kabul etti ve onu tuttuğu gibi yere vurdu.
"Beni yıkarsan, söylediğinin hak olduğuna inanırım." diye Resûlullaha söz veren Rükâne, üç sefer sırtı yere geldiği hâlde, yine şirkte inad etti ve
"Yâ Muhammed, şüphesiz sen bir sihirbazsın. Benimle yaptığın bu güreşe doğrusu şaştım kaldım." dedi.
Böylece Resûlullah'tan gördüğü mu'cizeyi sihir ithamıyla izah etmeye çalışmıştı.
Küfürde direnen Rükâne, Allah Resûlünün bir başka mu'cizesine de şahid oldu.
"Doğrusu, ben, seninle yaptığım bu güreşe şaştım kaldım." deyince, Allah Resûlü,
"Bundan daha çok şaşılacak olanı da var. İstersen sana onu da göstereyim de Allah'tan kork, dâvetime tâbi ol."dedi.
Rükâne, "Nedir, o şaşılacak şey?" dedi.
Allah Resûlü, "Şu semûre ağacını çağırayım. Bana geldiğini gör." dedi.
Rükâne, "Haydi, çağır da gelsin." dedi.