İnanmıyorum Fakat Sizdenim
Anavatan partisi iktidarı, okul bitmiş, askerlik bitmiş fakat iş sorunu yaşıyoruz. Partilerle bağlantısı olanlar il başkanlığına git ve derdini anlat dediler. Artık yeni adresimiz parti il başkanlığı oldu, birkaç gün gidip bekleme odasında oturduk, kimse sen kimsin nesin diye sormuyor. Bir muhtar yanında üç genç ile geldi, gençler sonra dışarı çıktılar, işe girebilmem için partiye üye olmam gerektiğini söylediler. Partiye üye olduk, yine oturuyoruz. Sonuçta bir parti üyeliğimiz, inanmadığımız bir davanın kayıtlı bireyi olmanın dışında işsizliğimiz ile baş başa zaman geçiriyoruz .
Karayollarına otobanlar için'' gişe memuru alınacak'' haberini duyunca Ankara Etlik'e gittik, form doldurduk, alımın fazla olacağından bahsedildi, umudumuz var, iş için parti il binalarına kadar gitmişken, şimdi bir iş başvurusu için Ankara'ya gidiyoruz, heyecanımız arttı. Başka ilçelerden bölgeye gelenler ile karşılaştık, muhabbet ediyoruz, herkesin bir adamı benimse sadece Allah'ım var. Adamım var diyen kişiler işe girdi , biz hala boştayız. Sonra işe başlayan arkadaşlar bir yılı doldurmadan ülke içinde dağıtıldılar, gişe memurluklarında yolsuzluk olayları olmuş , o zaman anladım ki, Allah'ıma karşı mahcup olacakmışım, bu kadar kolay işe girildiğinde böylesi aksaklıklarda meydana gelebiliyor. Benim dayım var bana bir şey olmaz, parti fikri de beni bağlamaz, önüme de imkan sunulmuş ise
Ülke genelinde Kpss sınavları düzenlenmeye başladığında olayı takdir etmiş, uygulamada başlayan aksaklıkları gördükçe ülkede ki zihniyetin değişmediğini fark ettik, genç arkadaşımız bizi arıyor, ''X partisinin ilçe başkanlığına kayıt olmam gerekiyormuş'', ''Neden ?'' '' Bir bankanın özel güvenlik işine girebilmem için üye olmalısın dediler''
Muhalefet partisi orayı tutmuş belli ki, iktidar partisi de diğer noktaları, koalisyon zamanı daha iyi idi, hiç yoktan bakanlıklar birkaç partinin elindeydi ve iş bulma imkanın daha fazlaydı, biri olmazsa diğeri, o olmazsa öteki, partinin fikrini benimsemek mi, buna gülünür, ilçe başkanlığını arayan arkadaşa, '' Sen bu partiyi savunuyordun, şimdi tam tersi olan bir partiye üye oluyorsun ?'' ''Parti umurumda değil , yeter ki bir işe gireyim''
Bu tek örnek değil, son zamanlarda oldukça sık karşılaştığımız bir yara maalesef, olaya başka boyuttan baktığınız da yaşanılanları normal karşılıyorsunuz. Beni destekleyen adam dururken, neden desteklemeyene yardım edeyim , hani sorsanız bunu kimse kabul etmez, yıllar önce rüşvetin belgesi mi olur dendiğinde ülkenin gündemine bomba gibi düşmüştü bu deyim, evet rüşvetin belgesi olmaz, gidip kime sorarsanız yada durumunu anlatıp, bakın kayıt olmam isteniyor dendiğinde, kimse bu kayıt olma isteği sözünü belgeleyemez.
Sınava giren gençler iş beklerken, başka alanlarda rahatlıkla iş imkanı sağlanan kişilerin haberlerini ekranlarda gördükçe, insanların umutsuzluğu bir kat daha artmaktadır. Bu yanlışın üzerinde mutlaka durulması gerekmektedir. İktidar partisinin de muhalefetinde buna mutlak suretle çözüm bulması gerekmektedir. Eğer bir sınavın sonucunu , mülakat belirleyecekse , o mülakatı yapanların profesyonelliği ön plana çıkmalıdır.
Eğer adam olmadan bir işe girilemeyecek ise o zaman Hindistan'ın kast sistemi ülkemiz için uygulanabilir bir sistemdir. Eğer babanız memursa sizde memur olursunuz, boyacı ise, boyacı, ayakkabı tamircisi ise sizde ayakkabı tamircisi olursunuz, bu durumda kimsenin adam aramasına gerek kalmaz. Belli bir yaşa geldiğinde yapacağın işi çocukluğunuzdan itibaren biliyorsunuz ve o konuda çıraklıktan yetişerek ustalaşıyosunuz.
Ülke için kast sistemi uygun düşmezse, Sosyalizm var. Sınıflar arasında ki sınıfsız toplumda devlet sana bir iş vermek zorundadır. İşe aramana veya bir partiye üye olmana gerek kalmadan, bunun uygulanamaz olduğu Rusya'da ortaya çıktı ama, umut yoksul ekmeği, işsiz adam ne yapar, eline boyayı verir sokaklara yazı yazdırırsın, yada polise taş attırırsınız.