İNSAN ÖZELLİKLERİ...

Sami Kesmen

Kur'anın dört itikadi insan tipinden bahsettiği görülmektedir. Temel dini eserlerde bu,tipler; Mü'min, Münafık, Kafir ve Müşrik olarak belirtilir. Mü'min; Allaha ve belirttiklerine inanandır, Münafık; inanmadığı halde inandım diyendir, Kafir; inanmayandır, Müşrik; inandığı halde ek tanrılar ilave edendir. İslâm toplumlarında, itikadi anlamda Münafık yoktur veya çok azdır, kafir de yok denecek kadar azdır, açık şirk koşan müşrik de yoktur. Ancak; ameli münafık ve gizli şirke girenler elbette vardır ve bunlar amellere göre olduğu için de sayısal olarak bilinmesi mümkün değildir.

Konumuz; insan özellikleridir. Kur'anda, insanın beşeri özellikleri Yaratan tarafından belirtilmiş, zaafiyetler ve izâle yöntemleri ifade edilmiştir. Beşeri zaafların ve fiili kusurların genellikle; iman zayıflığından kaynaklandığı da bildirilmiştir. Fıtrat olarak, zaafları bulunan ve olumsuzluklar yaşamaya da müsait olarak yaratılan insanın, söz konusu durumlara düşmemesi, düşmüşse de kurtulmasının imani bir mesele olduğu Kurani mesajlardan anlaşılmaktadır.

Peygamberlerin gönderiliş amacı; insanlara, İlahın istediği şekilde yaşamalarını, örnek yaşamla göstermek içindir. Peygamberlerin yaşamı insanlara örnektir ve insanların böyle yaşaması istenmektedir. Bildirilen ve gösterilen şekilde yaşamak; insan için huzur ve mutluluk demektir, bu aynı zamanda ilahi bir imtihandır, bunun adı da; "Kulluk"tur. İnsanlar ve cinler kulluk için yaratılmıştır, Kulluğun da ilahi mesaja uygun yaşanan bir hayat olarak tarifi yapılmıştır. İlahi mesajlara ve Peygamberi örneklere rağmen, kendi kafasına göre hayat sistemi ikame ederek, hayatının beşeri düşünceler üzerine inşaa edenler de çoktur. Böylece insanlar ilahi imtihan sonucunu kendileri belirlemiş olmaktadırlar.

İnsan tipleri, özelliklerine göre tasnif edilerek, Kur’ani hakikatler içinde, insanlara sunulmuştur. Bunlar, anabaşlıklar altında; muttaki, muhsin, muhlis, sadık, mütevekkil, sabırlı, alçak gönüllü, merhametli, iffetli, Zahid, abid, alim, müşfik vb. ideal insan tipleri olarak tanıtılmıştır. Bunların yanında, olumsuz tipler olarak da; zalim, fasık, müfsid, mücrim, cahil, zorba, azgın, hain, nankör, ümitsiz, binamız, hırsız, cani, zani vb. tipler de örneklendirilmiştir.

İyi insan olarak tanıtılanlar, kötü insan olarak tarifi yapılanlarla mücadele etmek durumundadır. Hak-Batıl, Haklı-Haksız, İyilik-Kötülük mücadelesi olarak şekillenmiş olan mücadelede taraflar; özelliklerine ve mücadelelerinin kalibresine göre ahiret sermayesi elde etmektedirler. Kur'ani ifadeyle bu mücadelenin adı "Cihad"tır. Beşeri zaaflarla yaratılan insanın, cihad yapacak kıvama gelmesi, sahip olduğu iman sayesindedir. Mal ve canın Allah tarafından cennet karşılığı satın alınması anlamına da gelen "Cihad" övülmüş, cihad yapanların ahiret karşılığı Peygamberlere komşuluk olarak tanıtılmıştır.

İnsan tipleri içinde, öyle paçavralar vardır ki, onlar; ağızlarındaki salyadan, dillerindeki palavradan tanınırlar. Zihinlerinden geçen hainlikleri; gözlerindeki bakıştan anlaşılır. Alınlarındaki günah izleri ise; onların karekterlerini yansıtır. Helâl tanımazlar, doğru söylemezler, düzgün hareket etmezler ama maalesef her zaman ve her yerde kendilerine sığınacak bir liman bulurlar. Mübtezel kılıklı bunlar; söylediklerinden ve yaptıklarından da utan(a)mazlar. Çünkü utanma; imanın bir göstergesidir.

Haya; imandandır buyuran bir Peygamberin ümmeti olana insana, bu tavır ve format uygun değildir. Bunlar itikadi münafık değillerse de, ameli münafıktırlar. Onlardan uzak olmak ve durmak; her şartta hayırlıdır. Böylelerine, uygun lisan ve tavırla hadlerini bildirmek; iyi insanların zorunlu sorumluluğudur. İyilerle kötülerin mücadelesi; ameli, hakla batıl mücadelesi; itikadi, haklı haksız mücadelesi; hukukidir. Herbirisi de; insanlığın refahı ve felahı için yapılan mücadeledir ve gereklidir.

Bu olumsuz tiplerin yanında, iyilikleriyle temâyüz etmiş insanlar çoktur. Atalarımız; "Dünya iyi insanların hatırına ayakta durmaktadır" diyerek, bu hakikati; toplumsal bir tecrübe olarak belirtmişlerdir. Müslüman toplumda, itikadi mücadeleden bahsetme ihtiyacı belki söz konusu değildir. Ancak, ameli olarak; iyi ve kötü mücadelesi kıyamete kadar olacaktır. Dünya ölçeğinde Hak-Batıl, İslâm toplumunda İyi-Kötü, insanlar arasında Haklı-Haksız mücadelesi kulluğun gereğidir. İnsan özelliklerinin tüm unsurları bu üç mücadele alanında kendini göstermektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.