İnsani Erozyon Sanat ve Edebiyat

Süleyman Soylu

Son yıllarda, insani bir erozyona uğramakta olduğumuzu, her alanda izlemekte ve görmekteyiz.  Ailelerimizin hayati ihtiyaçları karşısında çaresiz kalındığı günümüzde, işsizliğin diz boyu yaşanması  huzursuzluk ve çatışmayı da beraberinde getiriyor.

İşin acı tarafı ülkeyi yönetenler, toplum içindeki olayları anlama ve çözüm yoluna gitmek yerine duymamazlıktan, görmemezlikten gelmektedirler. Bu yüzden sorunlar daha da birikmekte ve ahlaki yozlaşmaya sebep olmaktadır. Toplumumuzdaki dayanışma, sevgi ve saygı bağının kopuşunu yetkililer; beceriksizliklerini gizlemek için bazen içkiye bazen sigaraya bazen inanç eksikliğine bağlamaya çalışırlar. Bazı siyasi liderler de kendi özelliklerini, karakterlerini, biçim, söz ve davranışlarını topluma giydirmeye çalışırlar ki, “yontmadan ,  rendelemeden, traşlamadan, zımparalamadan!” “olduğu gibi” .

Bir taraftan kazanç hırsı, insan sömürüsünde sınır tanımazken diğer yandan siyasi ahlak da erozyona uğramıştır. Unutmamalıyız ki bu insani ve siyasi ahlak erozyonunu önlemenin tek yolu “insanı anlamaktır”. Birbirini tanımak, özveriyi yakalamak, “ahlakın erdemleşmesi”dir. Bir başkasını tanıyıp bilmek, “HEMHAL OLMAK” barışı getirir. Bunları sağlayacak olan edebiyattır, sanattır, belki de sizi veya bizi ortaya koymak için sahnelenen tiyatrodur. Belki de bir elişidir, belki de bir heykeldir, belki de sizi bize anlatacak duygu yüklü bir şiir, bir hikaye veya bir masaldır.  Bizi, çocukları, hayvanları, canlıları, börtüböceği ve dahi ormanların derelerin kıymetini… yeter ki; büyükler oyun bozanlık yapmasın!...

Bir kimsenin çektiği sıkıntıları, yüreğinden yaralandığını anlamamız için ;görmemiz, diyeceklerini dinlememiz; kendisinden öğrenmemiz yeter sanırız ama yetmez, gerçekten anlamak gerekir.

O kimse ne durumdadır, öğreniriz bilgi ediniriz, oysa bu bilgi içimize işlemez daima bizi sarmaz. Bu durum, EZBER ile ANLATIM arasındaki fark gibidir.

Bencildir insanoğlu, yalnız kendi derdini düşünür yalnız onlara inanır, başkasında gördüğü dertleri kendisindekiler gibi kavrayamaz. Çocuklarımızı ve bizi evrensel insani ahlaka ulaştıracak olan elbette edebiyat, sanat, masal, şiir gibi uğraşlardır.

Reyting ve kazanç uğruna hazırlanan televizyon programlarına bağlanmak bizi ahlaki erozyona uğratacaktır. Bir başkasının içini , kendi içimizle buluşturmaya ihtiyacımız vardır.

Aksi halde “HEMHAL” olamayız. Olamadığımız gibi yöneticilerimiz tarafından bile yukarılardan ta yukarılardan aşağıdaki bizler ötekileştirilerek EŞKİYA diye tanımlanabiliriz.

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.