Alemlerin efendisi ashabına sizin en hayırlınızı haber vereyim mi? Buyurduğunda ashabı ver ya Resulullah diyor,Resulullah; Onlar görüldüğünde Allah hatırlanır buyurarak sözlerine devam ediyor. Sizlerin en şerli olanlarınızı da haber vereyim mi? Diye sorduğunda, yine ver ya Resulullah diyorlar; Birbirini seven insanların arasını açan insanlar sizin en şerlilerinizdir buyurmuşlardır
İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren sürekli bir imtihan geçirmiş, Adem peygamberin çocukları Habil ile Kabil ilk kan davasını başlatmış, bu kötülüğün başlamasında ilk öncülük yapan onlar olduğundan kıyamet sabahına dek işlenecek kan davalarından onların da amel defterlerine günah olarak hisse kaydedileceği, yine peygamberimiz tarafından bizlere bildirilmiştir.
Günümüzde insanların beşeri münasebetlerini incelediğimizde karşımıza geçmişten farklı bir olay çıkmamaktadır. Tarihin seyri içerisinde yaşananlar her devirde tekerrür etmiştir. Kendi bilgi birikimine, karakterine, dürüstlüğüne güvenmeyen insanların en çok başvurdukları metot; insanların aralarını açıp, aralarına girip, insanların biri birleri ile iletişim sağlamalarına engel olup, kendilerinin bir şey yerine konmasını temin etmeye çalışmaktır. İslam dininin en büyük günahlar arasında saydığı ve münafıklığın alametlerinden biri olan yalan konuşmak, iki insanın arasını bulabilmek için mubah sayılırken, bazıları tam tersine insanların arasını açabilmek için en büyük yalanları rahatlıkla konuşabilmektedirler. Bundan en büyük zararı da kendilerinin gördüğü bir gerçektir.
İsterseniz hepimiz etrafımıza bakıp, bu konuyu azıcık irdeleyelim, gerek sosyal hayatta, gerek siyasal hayatta, gerekse ticari hayatta hemhal olduğumuz insanlar yanımıza geldiklerinde ilk yaptıkları iş; falanca senin için şöyle dedi, bende seni savundum. Ben inanmıyorum da insanlar şöyle diyor ama ben farklı düşünüyorum gibi tahrik ve kötü sözlere teşvik edici sözlerle sohbete başlarlar ki; sizde hemen sazan gibi atlayıp cevabını veresiniz de, zaman geçmeden ona bir takım ilaveler yaparak taşıyabilsin onu. Tabii ki insan nefis taşır, bir şeyler söyleyip, cevap vermek ister, ancak ben genellikle bu tür söylemlere şu cevabı veririm,Kardeş birilerinin şunu veya bunu demesi önemli değil, önemli olan Allah"ın ne dediğidir, ayrıca sen adam gibi kanaatini söyle de kıvırma deyince ses soluk kesiliyor.
Siyasi hayatta herkesi idare etmeye çalışıp, herkese hoş görünmeye çalışanlar ve güçten yana olanlar kısa zamanda kazançlı çıktıklarını zannederler; ancak uzun vadede hep kaybedenler onlar olmuştur. Bunun örneklerini çok yakın zaman sürecinde yaşadık. Bir meclisten kalkıp, başka bir meclise gittiklerinde ayrıldıkları meclisin aleyhinde konuşup, yanlarındaki insanlara hoş görünmeye çalışanlar, bazı dürüst insanların aradan çıktığında siyasi arenanın kendilerine kalacağını sananlar,insanları kullandıklarını sananlar, yanındaki arkadaşlarına hava atmak için arkadaşına telefon açıp, konuşurken arkadaşının ona verdiği cevapları yanındakilerden saklayan zavallı insanlar, birileri ile arka planda araları çok iyi olduğu halde (danışıklı dövüşlü) kavgalı imiş gibi insanların yanında birbirlerinin aleyhinde konuşup, insanlardan laf almaya çalışanlar, biz falancayla görüşmüyoruz deyip, stratejik planlar yapanlar, bir işi yapmak istemediklerinde başkalarının adını kullanıp, ben istiyorum, ancak falancalar baskı yaptığından yapamıyorum deyip, birilerini kandırdıklarını sananların, sokakta kaldıklarında suçu başkalarında aramaları gülünç doğrusu. Bu insanlar başkalarını ahmak kendilerini uyanık sanan, ahmak oğlu ahmaklar oldular. Dost meclislerinde sürekli anlattığım ebu cehilin kuyu hikâyesini bilmeyenler için tekrarlamakta yarar görüyorum; Oflu Hoca vaazında; Çemaati müslimin ebu cehil etti Resulullah"a pi kuyi ancak rep Teala hazretleri Resulullah"a Cibrili Emin vesitesi ile piltürdüği içün Resulullah atladi geçti kuyinun üzerinden, gittiler ebu cihilun evine ettiler sohbet, töner iken yine Cibrili Emin Resulullah"ı uyartuği içün Resulullah atladi geçti kuyidan, ebu cehil unutti oni tuşti kuyiya da kaydi bir taraflarina demiş. Her zaman söylediğim sözü yineleyerek yazımı bitirmek istiyorum, sokaktaki hamalın kendisi kadar akıllı ve uyanık olduğunu bilmeyen; ahmakın ta kendisidir..
İyi haftalar dileklerimle