20 Mart 2003 tarihi Amerika"nın Irak"ı işgalinin 5. yıl dönümü veya Irak"ın ABD demokrasisiyle(?) tanışmasının yıl dönümü olarak takvim yapraklarında yerini alacak. 1991 yılının ocak ayında Körfez Savaşının hemen ardından başlayan süreç 11 Eylül saldırıları sonrası Afganistan işgali ve nihayet 2003 yılında 2.Körfez savaşıyla belli bir aşamaya ulaştı. ABD tarafından dünya kamuoyuna ilan edilen Büyük Ortadoğu Projesi(BOP); güya Ortadoğu ve yakın çevresi coğrafyasında yer alan ülkelerde batılı anlamda demokrasinin sağlanması, terörizmin ortadan kaldırılması, ekonomik ilişkilerin arttırılması ve ekonomik işbirlikleri sağlanarak bölgenin istikrara kavuşturulmasını amaçlıyordu. Nihayetinde kullanılan yöntem ve askeri girişimler ABD"nin hiç hesap etmediği sonuçlar doğurdu.
Irak İşgalini ve sonuçlarını çeşitli açılardan ele aldığımızda önümüze korkunç bir manzara çıkıyor: Amerika Birleşik Devletleri"nin Nükleer silahları ve nükleer tesisleri bahane ederek girmiş olduğu Irak"ta bugüne kadar 1 milyondan fazla masum insan hayatını kaybetmiş, başta masallara konu olan başkent Bağdat olmak üzere ve diğer Irak vilayetleri harabeye dönmüştür. Irakta bulunan etnik ve dini unsurlar da işgali fırsat bilerek kendi amaçları doğrultusunda eyleme geçmişlerdir. Son 5 yıldır her gün haber kanallarından Irakta meydana gelen patlamalarda diye başlayan haberlere kulaklarımız aşina oldu. Özellikle Sünni ve Şii gruplar arasındaki iktidar mücadelesi 1 milyondan fazla insanın ölümüne önemli katkı yapmıştır. Ülkemizi de yakından ilgilendiren Irak İşgali; Kürt grupların bağımsız bir Kürdistan hayalini yeniden canlandırmıştır. Baştan beri Irak"ın toprak bütünlüğünü savunan Türkiye Bağımsız Kürdistan önündeki en büyük ve kararlı engeli teşkil etmektedir. Türkiye"nin kararlı tutumu sayesinde Musul ve Kerkük üzerinde emelleri bulunan Kürt gruplarının önlerini kesmeye devam edecektir. Artık dünya kamuoyunda Irak"ın işgali Amerika"nın kendi enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik bir eylem olarak görüldüğü için hem ABD hem de müttefik devletler kendi vatandaşları nezdinde çok önemli güven kaybına uğramışlardır. En yakın örnek ise İngiltere Başbakanı Tony Blair özellik Irak politikası yüzünden görevinden istifa etmek zorunda kalmıştır.
Yaşanan 5 yıllık süreç içerisinde sayamadığımız diğer gelişmeler bize Irak"ta tesis edilmeye çalışılan demokratik(!) ortamın sonuçlarını maalesef çok acı bir şekilde gözler önüne seriyor. Umarız ABD, diğer Ortadoğu ve Asya ülkelerine Irak"ta olduğu gibi demokrasi getirmeye kalkışmaz.