Türkiye ve İran Ortadoğu"da eskiden beri güçlü bir devlet geleneğine sahip iki komşu ülkedir. Hem Türkiye"yi hem de İran"ı doğru olarak okumak sosyolojik bir bakış açısıyla ele almakla mümkün. Ancak sosyoloji bile bu toplumların toplumsal yapısını okumamızda bize yardımcı olamıyor.
Batılı kavramlarla ve batılı zihin okumalarla batılı olmayan bir toplumun gelişmelerini incelemek takip etmek mümkün değildir. İran"da seçin sonuçlarının ardından Avrupa"da ve bizde yayınlanan haberler bunun çok açık bir göstergesidir. Hem Türkiye"deki medya ve güya İran uzmanları hem de batlı gazeteciler aslında İran"daki sancıları var olan üzerinden değil de sosyolojinin dışına çıkarak olması gereken üzerinden hareketle yorumlamaya çalışıyorlar. Yani beklentileri ne yönde ise gelişmeleri de o yönde yorumluyorlar.
Evet, İran"da seçim sonuçlarının ardından bir takım gelişmeler yaşanıyor çatışmalar var. Ancak dünyanın birçok yerinde en demokratik ülkelerinde bile bu türden çatışmalar tartışmalar yaşandı yaşanıyor. Ancak bunu bir karşı devrim gibi görmek seçim sonuçlarını bir hileyle muhafazakârların lehine çevrildiğini söylemek oldukça yetersiz ve manipüle edici açıklamalardır. Üstelik İran toplumunu tanımadan muhafazakârlık ve reformculuk kavramlarının bizdeki ya da batlı anlamda anlaşılan biçimiyle algılamak var olan gelişmeleri doğru olarak analiz etmeyi güçleştirir.
Ahmedi Nejad"ın ve bu anlamda muhafazakâr kanadın devlet eliyle seçim sonuçlarını tersine çevirdiklerini söylemek bir yanılgıdan başka bir şey değil. Belki bizdeki uzmanlar Türkiye"de her zaman siyasetin dışarıdan müdahalelere açık olduğu bilinçaltıyla ki son günlerdeki genelkurmaydan çıktığı iddia edilen bir belgeyi ve planı hatırlatalım bu yönde İran"da da benzer bir derin muhafazakâr yapının seçim sonuçlarını tersine çevirdiklerini söylemek ancak bilgisizlik olabilir. Üstelik aradaki oy farkını hesap ettiğinizde ki nerdeyse Ahmedi Nejat yakın rakiplerine yarıdan fazla bir fark atmış durumda. Bunu sadece bir seçim hilesiyle nasıl açıklayabiliriz.
Evet, İran"da bir takım gelişmeler var bunu değişim sancıları görmek tek başına yeterli değil dünya gerçekliğinde İran ve geçmişteki konumu nedeniyle değerlendirmeden bir sonuca varamazsınız. hel bunu bizdeki bazı yazarların nerdeyse velayeti fakih meselsinin sorgulanmasına kadar gideceğini söylemesi İran ve Şia geleneğini yeterince tanımadığının bir göstergesi olarak görmek gerekir.