Irkçılığın Böylesi

Menderes Yiğit

Değerli okurlarım, bugün dinlenip bir şeyler okumak istiyordum ancak gazeteleri okurken birde ne göreyim, merhum İhsan Saraçlar"ın adını Büyükşehir Belediyesi bir caddeye vermiş. Gerçekten merhum İhsan Saraçlar çok değerli bir şahsiyetti. Gerek Kızılay yönetiminde, gerek kendi meslek hayatında, gerekse parlamenterlik yaptığı dönemde verdiği hizmetlerle herkesin takdirini kazanmış, nazik bir beyefendinin adının değil bir caddeye veya bulvara, bir mahalleye bile verilmesi ona karşı hepimizin görevi olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bundan onur duyarız, gurur duyarız bizler için şereftir.

Yine aynı partide, aynı dönemde, aynı şehirden parlamenter seçilen yıllar yılı Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı yapmış, Belediye Meclis Üyeliği"nde bulunmuş, neredeyse doğumundan ölümüne kadar hiç bu şehri ve şehrin insanını terk etmemiş halkın içinden gelen merhum Mehmet Çebi ağabeyimiz de, İhsan Saraçlar ağabeyimiz kadar değerli bir insandı. Ancak Çebi ağabeyimizin ismini hiçbir yerde göremiyoruz. Birkaç ay önce vefat eden Çebi ağabeyimizin acaba adı neden bir sokağa verilme ihtiyacı hissedilmedi merak etmiyor değilim.

Şimdi birilerinin kalkıp “Efendim onun da adını veririz” diyeceğinden eminim. Yazıyı yazdıktan sonra elbette ki verirsiniz. Merhum Mehmet Çebi, merhum Saraçlar"dan en az 6 ay önce öldü. Onun adını bir yerlere vermeyi unuttunuz da, merhum Saraçlar"ın adını neden unutmadınız? diye de bir soru geliyor akla.

Akla bir tek soru gelse yine iyi, birkaç soru birden geliyor. Buyurun gelen sorulara:
Soru 1: Adı hiçbir yere verilmeyen Çebi"nin kusuru acaba birilerinin arkadaşı olmaması mıdır?
Soru 2: Şehre hizmet eden insanların ileride anılmaları için önceden nüfus cüzdanlarındaki nereli olduğu hanesini değiştirmesi mi gerekiyor?
Soru 3: Bu yöneticilerin kendi ırkları dışındaki insanlara bu kadar tahammülsüzlük göstermelerinin altındaki şey nedir?
Soru 4: Merhum Saraçlar"ın adı caddeye verirken, merhum Önder"in adını bir parka vermek çok uygun bir davranış mıdır?
Soru 5: O park ki, baktığınızda kapısı Vali Hamdi Ömeroğlu yazıyor. Yani Muzaffer Önder Parkı"na Vali Hamdi Ömeroğlu kapısından geçerek giriliyor. Samsun"u şehir yapan bir valinin ismi sıradan bir kapıya, belediye başkanının ismi ise içindeki parka veriliyor. Ancak Tekkeköy Belediye Başkanlığı yapan CHP"li merhum bir akrabanın adı ise koskoca bir caddeye veriliyor. Bu cömertlik neye göre yapılıyor? Şehri şehir yapan diğer insanlarımıza gösterilen bu cimri tavrın altında ne var?
Soru 6: Bu şehrin her alanında, acaba ırk ayırma gibi bir girişim içine girenler mi var? 

Efendim Menderes kulunuz doğruları yazmaya devam edecektir. Panayırımıza hepinizi bekleriz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.