İsabetli karar verenleri
tebrik ediyorum
Uzun zamandır adını veremeyip, yazmak istediğim, ancak parti kimliğim nedeniyle yazamadığım, partiye ve il başkanına zarar gelir endişesi ile dile getiremediğim birçok konuyu bundan sonra rahatlıkla yazabileceğimden, bu fırsatı bana tanıyanlara teşekkür ederek bugünkü yazıma başlamak istiyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi adından da anlaşılacağı gibi temel felsefesinde adalet ve kalkınma olan bir parti olmasına rağmen ilimizdeki teşkilat öyle insanlardan teşekkül etmiş ki ne adaletle, ne kalkınma ile, ne de dürüstlükle ilgisi olmayan menfaat birlikteliğinden oluşmuş bir kurul haline gelmiş maalesef, Bundan iki yıl önce iş başına gelirken haksızlıklarla, adam kayırmalarla mücadele etmek için yönetime talip olduklarını söyleyenler iki yıllık icraatlarında, tam tersi bir uygulama ile tüm sevenlerini ve destekleyenlerini hayal kırıklığına uğratmışlardır.
Düşünebiliyor musunuz bu ülkede yaşayan iki seçmenden birinin oyunu almış bir partinin 16 büyükşehirden biri olan Samsun"da parti yönetim kurulu üyesi hastane basıyor, doktora, hemşirelere hakaret ediyor, hem de öyle hakaret ediyor ki; benim terbiyem onu yazmaya müsait değil. Yetmiyor mensubu bulunduğu partiye dümdüz gidiyor, olay mahkemeye intikal ediyor, şikayetçi olan doktor sürgünle tehtid ediliyor, şikayetinden vaz geçiriliyor ve mahkeme tutanaklarında ben doktora değil Ak Parti"ye küfrettim deniliyor. Bu yönetim kurulu üyesi Sayın İbrahim Demircioğlu hakkında; partinin yetkili organları hiçbir yasal işlem yapmıyor, yetmiyor daha iki ay önce Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi arkadaşımıza belediye başkanı partinin meclisteki hakimiyetini kırıp, kendine bağlı sayısal çoğunluğu elde edebilmek için kamuya ait yeşil alanı konut alanına çevirip, 8 katlı bina inşaatı veriyor! Arsanın bitişiğinde bulunan 23 vatandaş bizde aynı hakkı istiyoruz diye dilekçe verdiklerinde olmaz diyor!
Konu ulusal basına taşınmasına rağmen parti yetkili organları yine herhangi bir yasal işlem yapmıyor. Benim yazdığım yazılardan rahatsız olan bu "adaletli!..." Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlar beni yeniden disipline sevk ediyorlar, ben bu arkadaşları tebrik ediyorum, Allah onlardan razı olsun benim önümü açtılar artık onun, bunun hatırı kırılmasın, teşkilata zarar gelmesin dönemi benim için böylece bitmiş oldu.
Bundan bir yıl önce İsa Akman"ın başkanlık divanından düşürülmesi ile başlayan süreç, bana yapılan saldırıdaki ikinci disiplin oylaması ile devam etti. Ardından İbrahim Sandıkçı"nın atanmasındaki dik duramama ve adamını harcatma politikası ile devam etti, yakında da ebu cehilin kendi kazdığı kuyuya kendisinin düşmesi gibi, mevcut yönetimin zeval vakti gelmiştir.
Onlara Allah rahmet eylesin demekten başka bir şey kalmamıştır. Yetkisi olup etkisi olmayan Cumhuriyet tarihinin ilimizdeki tek kurulu, bu kuruldur der isek hata etmiş olmayız, hele ki parlamenterlerimiz sağ duyu sahibi insanlar da bunların yapmak istediği nerede ise her uygulamanın önünü keserek, partiye zarar gelmesini önlüyorlar. Bakınız üç ilçe atamasının üçünde de teşkilatın "t" si yok; neden işte saydığım nedenlerden ötürü. Teşkilat bay pass edilmiş, burada bizlere düşen en önemli görev yaklaşan mahalli seçimlerde bu yanlış adamları meclislerden ayıklamak için gerekeni yapmaktır, siyaset akademisine katılan öğrencilere bir bakarsanız ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz.
Adamın işi gücü kamu kurumlarına mal satmak akademide, adamın işi gücü zamparalık yapmak akademide, adamın işi gücü belediyelerden iş almak için iş takipçiliği yapmak siyaset akademisinde. Bana bu adamların isimlerini vererek yazma fırsatı veren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde İsa Akman zampara diye başkanlık divanından çıkarılmasını sağlayanların yaptıkları zamparalıkları, isimlerini vererek yazmaya başlıyorum, ayrıca hangi yönetim kurulu üyesinin hangi kamu kuruluşuna ne sattığını, benim yanıma gelerek belediyeden iş isteyip, reddettiklerimi teker, teker yazacağım, cümbüşlü günlerimiz başlıyor, hepimize hayırlı olsun.