IŞIĞIN KIPIRTISI
Eğri büğrü bir ağlamak geçiyor içimden
Yıpranmış geçmiş kırıntısı
Kırılmış da kırık bir keman olmuş say
Say ki eski, epeski bir ağlamak
Geçiyor içimden
İsli lamba kadar ışıklı
Hani o gaz lambaları kadar, ıpışık
Duvara yansıyan gölgelerle oynamak gibi
Kulak yapmak bir tavşana
En kolayı, bir kurt yaparsın
İki parmağın dik şekilde, yumruğun sıkılı
Durur duvarda, gerçeğinden daha güzel
Eğri büğrü ağlamaklar geçer içimden
Ateşe kestiğinde
Ancak bir dost anlar, tutunca elini
Ateşe kestim, apağrı ağrılarla
Soğumadan kalp, ne dindirebilir
Sızıyı ve ateşi
Geçmeyen tek ağrı kalp ağrısıdır
Ve asla bulunmaz ölüme çare
İşte tam burada, yani çaresizken ölüm
Ölmek zamanıdır, eğri büğrü ağlamalarla
Buzdan damlalarla
Eğri büğrü bir ağlamak geçiyor içimden
Tıkırtısıyla, kıpırtısıyla
Başını koyup yatmalısın
Üstünden geçmeli ağlamaklı bir tren
Tıkırtısıyla, kıpırtısıyla