İSLAM PERSPEKTİFİNDEN “İZZET VE İFFET”

Sami Kesmen

İslam ahlakında izzet ve iffet, bireylerin manevi hayatlarını şekillendiren ve toplumun sağlıklı işleyişine katkı sağlayan iki önemli kavramdır. İzzet, bir kimsenin onurlu, değerli ve saygıdeğer bir duruş sergilemesi anlamına gelirken; iffet, kişinin nefsini kötü arzulardan koruması, temiz bir hayat sürmesi ve ahlakî prensiplere bağlı kalmasıdır. Bu iki kavram, İslam'ın insanlardan beklediği ahlaki standardın temellerini oluşturur.

İzzet, kişinin Allah katındaki değeriyle ilişkilendirilen bir kavramdır. İslam’a göre, gerçek izzet yalnızca Allah’a teslimiyetle elde edilir. Bu teslimiyet, bireyin her türlü dünyevi çıkar, arzu ve gururdan uzaklaşarak Allah’ın emir ve yasaklarına uygun bir yaşam sürmesiyle mümkün olur.

Kur'an-ı Kerim'de Münafikun suresi 8.ayette şöyle buyrulmaktadır: "İzzet, ancak Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler."Bu ayet, izzetin Allah katınd aki üstün bir değer olduğunu ve sadece Allah'a bağlılıkla kazanılabileceğini açıkça ifade etmektedir. Dünya hayatında onurlu bir duruş sergilemek, başkalarına haksızlık yapmamak, adaletli olmak ve her türlü kibirden uzak durmak, izzetli bir yaşamın temel ilkelerindendir.

İffet, ahlaki saflık ve nefsin kötü isteklerinden uzak durma anlamına gelir. İslam, insanın hem bedenen hem de ruhen temiz olmasını öğütler. İffetli olmak, kişinin cinselliğini Allah’ın belirlediği sınırlar içerisinde yaşaması, gözünü, dilini ve kalbini haramdan sakınmasıdır. İffetin en önemli yönlerinden biri de zina gibi büyük günahlardan kaçınmaktır.

Kur'an-ı Kerim'de İsra suresi 32.ayette iffetli olmanın önemi şu şekilde vurgulanmıştır: "Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." Bu ayet, iffetin insan onurunu koruma açısından ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. İffet, sadece cinsel konularda değil, aynı zamanda yalan söylemekten, dedikodu yapmaktan ve kötü niyetli düşüncelerden de uzak durmayı içerir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) iffetli olmayı överek şöyle buyurmuştur: “İffet, imanın yarısıdır.” Bu hadis, iffetli olmanın imanla doğrudan ilişkili olduğunu ve Müslüman bireyin ahlakî yaşantısında bu erdeme ne kadar büyük bir önem verilmesi gerektiğini gösterir.

İzzet ve iffet, sadece bireysel birer erdem değil, aynı zamanda toplumun manevi temellerini güçlendiren unsurlardır. İzzetli ve iffetli bireyler, adalet, dürüstlük ve erdemin hâkim olduğu bir toplumun kurulmasında öncüdürler. Bu iki değer, insanların birbirine saygı duymalarını, hak ve hukuklarına riayet etmelerini sağlar.

Aynı zamanda iffet, aile yapısını koruyarak toplumun ahlaki yapısını da sağlamlaştırır. İslam’da aile kutsal bir müessese olarak kabul edilir ve iffetin korunması, aile hayatının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için önemlidir. Eğer bireyler iffetli olmayı başaramazlarsa, bu durum aile bağlarının zayıflamasına ve toplumun ahlaki yapısının çökmesine yol açar. Bu nedenle, İslam’da evlilik dışı ilişkiler, dedikodular ve kötü zanlar ciddi birer günah olarak kabul edilir.

İzzet ve iffet, İslam ahlakının iki temel taşını oluşturur. Allah’a bağlılık, kişinin izzetini korumasının yegâne yoludur. İffet ise insanın hem kendisine hem de topluma karşı olan sorumluluklarını yerine getirirken ahlaklı ve erdemli kalmasını sağlar. Bu iki erdemi hayatımıza rehber edinmek, hem dünya hem de ahiret saadetini elde etmenin anahtarıdır. İzzet ve iffetli bir yaşam, bireyi Allah katında yüceltir ve toplumun huzur ve düzenine katkı sağlar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.