Arapça bir kelime olan helal yasal, meşru anlamına gelmektedir. İslam dini bakımından yasaklanmamış olan ve Müslümanların yapmalarında herhangi bir sakınca olmayan eylemleri tanımlar.
Yiyecekler ve içecekler konusunda tarih boyunca milletlerin ve dinlerin düşünce ve tavırları farklı olmuştur. Bunları ifrat, tefrit ve îtidal ölçüleri içinde toplamak mümkündür.
a. Hayvanların da insanlar gibi can taşıdığını, onları öldürmeye hakkımız olmadığını ileri sürerek et yemeyi haram sayan Brehmenler bu konuda tefrite düşmüşlerdir.
Halbuki bitki ve hayvanlar, insanlara hizmet için yaratılmış; insanlar ise Allah'a kulluk ile vazifelendirilmiştir. Kâinata konulan nizam bunu gerektirmektedir.
b. Allah, deniz ve kara hayvanlarından bir çoğunu Yahudilere haram kılmıştır. Kur'an, En'âm sûresi 146. âyette bu hususa işaret buyurmaktadır. Ancak bu haramlaştırmanın sebebi, Yahudilerin işledikleri zulüm ve günahlar olmuştur. Allah da ceza olarak bâzı helâl yiyecek ve içecekleri onlara haram kılmıştır.
c. Hıristiyanlar ise, yeme ve içme konusunda ifrata sapmışlardır. Pavlos bu konuda, "ağızdan giren değil, çıkan onu pisler" diyerek, yeme ve içmenin sınırını son derece geniş tutmuştur.
d. Cahiliye Arapları da bazı hayvanları ibâdet ve putlara yakınlaşmak niyetiyle haram kılarken; ölmüş hayvan, akan kan gibi İslâm'ın haram saydığı bâzı maddeleri de helâl saymışlardır.
Helal sertifikası, ürünlerin İslami kurallara göre caiz olduğunun onaylanmasıdır. Böylece bu ürünler Müslümanlar için yenilebilir, içilebilir ve kullanılabilir olur. Günlük hayatında tüketilen tüm gıdaların veya yapılan tüm işlerin temiz, hijyenik olmasını ve sağlığa herhangi bir zararı olmamasını sağlamak her Müslüman’ın sorumluluğudu.
İslâm'a göre, eşyada, yiyilip içilme itibariyle asıl olan ibâhe'dir. Yani bütün eşya, insanların istifadesi için yaratılmıştır.
Ancak yenilip içilen eşyanın bir kısmı temiz olmaktan uzak, insan aklına ve sıhhatine muzırdır.
İslâmiyet, bu gibi temiz olmayan, insana zararı dokunan maddeleri haram kılmıştır...
Kur'an'da bu hususta şöyle buyurulmaktadır:
"Ey insanlar! Yeryüzündeki temiz ve helâl şeylerden yeyin..." (el-Bakara, 168).
"Ey îman edenler! Sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden yeyin. Ve yalnızca Allah'a şükredin"
(el-Bakara, 172).
Görüldüğü gibi âyette yalnızca temiz ve helâl maddelerin yenilmesi emredilmektedir.