Ziyaretinin son günü İsrail parlamentosunda, "Soykırımın, Almanlar için bir utanç kaynağı olmaya devam ettiğini" vurgulayan Merkel'in Almanca konuşma yapması parlamentonun çeşitli partilerine mensup bazı milletvekilleri tarafından protesto edildi.
Protestocu milletvekilleri, Merkel'in konuşması sırasında salondan ayrıldı.
Merkel kendisine Knesset'te Almanca konuşma fırsatı verilmesi nedeniyle, İbranice teşekkür etti.
Merkel, "Almanya adına 6 milyon Yahudi'nin kitleler halinde öldürülmesi, Yahudi halkına, Avrupa'ya ve tüm dünyaya tarif edilemez acılar getirmiştir" dedi ve soykırım için İbrani dilinde özel olarak kullanılan "Şoa" kelimesini sarfederek, "Şoa, biz Almanları utanç içinde bıraktı. Kurbanların önünde saygı ile eğiliyorum" dedi.
Merkel, Almanya ve İsrail'in, yaşanan soykırım nedeniyle her zaman birbirine bağlı olacaklarını ifade ederken, antisemitizm ve ırkçılığın, Almanya'da veya Avrupa'da bir daha asla bir yer bulmaması gerektiğini söyledi.
Konuşmasında, Almanya'nın her zaman İsrail'in arkasında olacağını söyleyen Merkel, İsrail'in Gazze Şeridi ile sınırındaki yerleşim yerlerine Filistinlilerce atılan Kassam roketlerine karşı kesin tavır sergiledi.
Merkel, Kassamların sivilleri hedef aldığını dile getirdi ve "Açık bir şekilde söylüyorum. Kassamlar mutlaka durmalıdır. Terör saldırıları bir suçtur ve asla siyasi anlaşmazlıkları çözmez" dedi.
Merkel, Ortadoğu barışı ile ilgili olarak Annapolis konferansı kararlarına ve iki devletli bir çözüme destek verdiklerini belirtti.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert de İsrail ile Almanya arasındaki güçlü bağlara değindiği konuşmasında, "İsrail ve Almanya arasındaki özel ilişkiler, insanlığın kötü anıları aşabilme yeteneği için en iyi örnektir" dedi.
Olmert, Merkel'e, İran'ın nükleer programına karşı sergilediği güçlü tavır nedeniyle de teşekkür etti, diğer ülkeleri de Berlin örneğini izlemeye çağırdı.
Merkel'i, İsrail parlamentosundaki Almanca hitabı sırasında da aralarında eski İsrail Cumhurbaşkanları, soykırımdan kurtulanlar, İsrail'in roket saldırılarına hedef olan Gazze sınırındaki kent ve yerleşimlerden gelenler ile birlikte, Yahudi, Hristiyan ve Müslüman dini liderlerinin de yer aldığı bin dolayında konuk da dinledi.
Protestolar
İsrail parlamentosunun İşçi partili üyelerinden Şeli Yahimoviç, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Knesset'te Almanca konuşmasını, soykırımdan kurtulanlara karşı bir vurdumduymazlık olduğunu ifade ederek, oturuma katılmadı.
Kendisi de soykırımdan sağ kurtulmayı başaranlardan birinin kızı olan Yahimoviç, Almanya'nın "İsrail'in dostu" olduğunu söylemesine karşın, soykırımdan kurtulanların duygularına saygı göstermek gerektiğini söyledi.
Almanya başbakanının İsrail'e gelmesinden bir hafta önce, Knesset Meclis Komisyonu, Merkel'in parlamentoda Almanca konuşmasını 2'ye karşı 7 oyla kabul etmişti.
Knesset'te, konuk ülkelerin devlet başkanlarının kendi dillerinde konuşmasına bir engel bulunmuyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Horst Koehlerile Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Poettering de Knesset'te Almanca konuşma yapmışlardı.
Ancak, Merkel'in Başbakan olarak Knesset'te konuşması için parlamento komisyonunun onayı gerekli oldu.
Meclisin sağ partilerinden Ulusal Birlik-Ulusal Dinci parti ittifakı milletvekillerinden Ariye Eldad, komisyonun aldığı karara şiddetli tepki göstermiş ve "Knesset'te Almanca duymaya tahammül edemediğini", "Bu dilin büyükbabası ile amcalarının öldürüldüğü dil" olduğunu söylemişti.