İŞTE TEZGAHIN ARKA PLANI
Siyaset kurumu o kadar yozlaşmış ki insan biraz içerisine girdiğinde tiksiniyor, bırakın dünya görüşünü kişiliği, yaşantısı, ortak değerleri biri birine taban tabana zıt insanlar sırf siyaset adına o kadar enteresan ittifaklar yapıyorlar ki aklınız şaşar. Siyasette bütün kredilerini menfaatleri için kullanıp tükenen insanları topluma tanıtınca bu insanlar siyasi hurdaya dönmüş, bunun üzerine akıl almaz tezgahlar kurarak muhataplarını pes ettirmeye uğraşmaları ilginç.
Siyasette mevta olanlar, içerisine düştükleri durumun tek sorumlusu olarak bizi görmeleri gayet doğal bir durumdur, zira o insanlar en güçlü dönemlerinde iken biz en ufak bir taviz vermeksizin karşılarında dimdik durduk, yaptıklarını toplumla paylaştık, güzel bir sonuç aldık. Bu siyasi hurdalar bu durumu hazmedemeyince soluğu Ergenekoncu, PKK sempatizanı, Allahsız, kitapsız bazı gazetecilerin yanında aldılar. O kadar enteresan planlar yaptılar ki aklınız şaşar, önce bu gazeteci müsveddelerini aleyhimde yazdırdılar, ardından o gazetecilerin yazdıkları yazıları kaynak göstermek sureti ile farklı yerlere, hakkımda farklı tezgahlar yaptırmak istediler.
Şahsımla ilgili haber yapan gazeteyi bu insanlar arayıp buldular, hatta burada destekledikleri solcu, militan gazeteciler aracılığı ile onlarla irtibata geçtiler, sadece onları kullanmadılar, kendilerinin eş, dost ahbaplık kurduğu bazı üst düzey CHP lileri de devreye sokarak malum gazeteye haberleri servis ederek haber yaptırdılar. Peki bunu yapanlar Bakan Suat Kılıç'ın dostları mı, düşmanları mı derseniz ona dost görünen düşmanları olduğu açıkça ortada.
Yapılan haberler o kadar ustaca yapılıyor ki bir yandan benim Belediyede iken haraç aldığımdan hapse girdiğimi ve Ak Partiden ihraç edildiğimi yazıyorlar, diğer yandan Bakan'a şantaj yaptığımı yazıyorlar. Burada ki amaç ne derseniz Bakanı yanlarına almaktan başka hiç bir şey değil. Bakan, İl Başkanlığı sürecinde taraf olmayacağını açıklayınca onu kullanmak isteyenler derhal harekete geçip bu planı uyguladılar, kendilerine göre bir taşla iki kuş vuracaklardı, hem beni Bakanla mahkemelik edeceklerdi hem de Bakanı yanlarına alıp siyasette istedikleri hedefe ulaşacaklardı, ama bu ucuz numaraları ne Bakan yedi, ne de ben.
Bu haberleri yaptıranlar gazeteleri alıp anında Ak Parti Genel Merkezine gittiler, ellerinde delil olarak gösterdikleri gazetenin sahibi CHP Kahramanmaraş Milletvekili, haberi yapan muhabir ise PKK DTP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder hayranı bir gazeteci. Ak Parti Genel merkezine getirdikleri gazete ile birlikte Genel Başkan Yardımcılarının yanına gidip hem beni, hem Bakanı, hem de Osman Çetinkaya'yı şikayet ediyorlar. Şikayetleri ne biliyor musunuz? Sıkı durun açıklıyorum; Ben Ak Partiden atılmışım, Belediyede iken benzincilerden haraç aldığım için içeride yatmışım, Osman Çetinkaya'ya destek vermem çok yanlış bir durum imiş, Bakan'ın ise benim şantajlarıma boyun bükmesi çok yanlışmış, Osman Çetinkaya'nın da benim desteğimi alması yanlış bir durum imiş liste bu saçma sapan gerekçelerle bu arkadaşlar şikayetçi olmuşlar.
Bu ahmaklara sormak istediğim bir kaç soru var; Birincisi elinize alıp Ak Parti Genel Merkezine getirdiğiniz gazete hangi Pprtili Milletvekilinin? Soru 2- Haberi yapan muhabirin kimin sempatizanı olduğunu bilmiyor musunuz? Soru3- Adnan Bahadır yargılandığı A Takımı davasında tek kuruş para almadığı ortada olmasına rağmen böyle büyük iftirayı atarken bu işin hukuki süreci olduğunu bilmiyor muydunuz? Soru 4- Adnan Bahadır'ın yargılandığı A Takımı davasının bir numaralı sanığı Yusuf Ziya Yılmaz olduğu açıkça ortada. Şayet ortada bir sorun olsaydı bu adam Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında oturabilir miydi? Bu dava açıldıktan iki yıl sonra Başbakan tarafından Y. Ziya Yılmaz tekrar adaya gösterilir miydi? Soru5- Adnan Bahadır Ak Partiden atılmadı, önce disipline gitmesine gerek görülmedi, bir hafta sonra bazı düşmanlarının yeniden aynı kararı oylamaya sunması sonucu iki ay geçici süre ile parti üyeliği askıya alındı, bunu bilmenize rağmen neden bu kadar yalan konuşuyorsunuz? Soru6- Bu haberlerin kaynağı olan kişi hangi partili, siz hangi partilisiniz? Son sorum ise şu; madem Adnan bahadır bu kadar bitmiş bir adam neden bu kadar çok önemsiyorsunuz boş verin istediğini yapsın, siyasete yaptığı müdahaleler için oranızı buranızı neden bu kadar yırtıyorsunuz?
Bu kadar soru yeter bu işin arkasında olanlar açık ve net ortada, birisi HANZOPAŞA, bir diğeri ise SU AYGIRI olduğu açıkça ortada olmasına rağmen bu insanlar hala daha sokağa nasıl çıkıyorlar ben de merak ediyorum, ama adili Mutlak olan Yüce Rabbim yaptıkları tezgahı başlarına yıktı. Unutmayın ki bir insan ard niyetli olarak başkasının kuyusunu kazarsa Allah onun belasını verir, bu olayda da bunu bir daha gözlemledik. Kalın sağlıcakla