İSTERSENİZ BİR DE DOLU ATTIRAM

Adnan Bahadır

 

Yaz aylarında susuzluktan kavrulan  Bayburt  köylüleri  bir araya gelip, kuraklığa çözüm bulmak üzere  çare aradıklarında  buldukları çözüm yağmur duasına çıkmak olmuş. Ertesi gün köyün ileri  gelenleri  köy imamından yağmur duasına  çıkmak istediklerini söyleyip, hoca  efendiden yardım istemişler. Ertesi gün köylüleri de yanına alan hoca efendi yağmur  duasına çıkmış, aradan bir iki gün  geçince yağmur  yağmış. Yağmurun yağdığını gören köylüler  aralarında  hoca efendinin  duasının ne kadar geçerli olduğunu nefesinin kuvvetli  olduğunu  konuşmaya başlamışlar. Köylülerin  konuşmalarını duyan hoca efendi hızını alamayıp, cemaate dönmüş ve demiş ki arkadaşlar dua ettik yağmur yağdı, isterseniz bir de dolu attıram.

            Gazeteyi kurmaktaki temel  amacım şehirde yanlış giden bazı gelişmelerin önüne geçmekti,  bu  konuda  en önemli  husus  siyasetteki hataların önüne geçmekti,  geçtiğimiz dört yıllık süreçte  bu konuda hayli mücadele ettim Allah'a binlerce şükürler olsun ki  bugün itibarı ile önüme koyduğum hedefin yüzde seksenine  ulaşmış bulunuyorum. Siyasette bazı  doğruları  yapmanın mümkün olmadığını  görünce bu mesleği seçmiş olmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

            Milletvekili listelerinde olmaması için verdiğimiz isimlerle ilgili mücadeleyi ciddiye almayan bazı arkadaşlar veya kendisini gazeteci sanan insan müsveddeleri bu isimlerin temayül oylamasında   çok oy almış olmaları sonucu  o kadar mutlu oldular ki anlatamam. Bir kısmı bizim karşısında olduğumuz isimlerin prim yaptığını ve teşkilat temayüllerinde yüksek oy aldıklarını ve mutlaka listelerde iyi yerlerde bulunacakları yazdı, bir kısmı bizzat telefonla arayarak yaptığımız yayınların ters teptiğini, temayül oylamalarının bunun göstergesi olduğunu  söyledi.  Bu arkadaşların hiç bir tanesi dün  akşam listelerin açıklanmasının ardından  arayamadı. Aramaları mümkün değildi çünkü  yaptığımız yayınlar sonucu milletvekili listesinde olmasını istemediğimiz veya seçilecek yerde olmalarına karşı olduğumuz aday adaylarının tamamı  istediğimiz gibi oldu.

            Bu konuda o kadar kararlı idim ki bunu anlatamam, ne pahasına olursa olsun AK Parti içerisindeki yanlış isimlerin ayıklanması gerekiyordu ve tekrar Allah'a binlerce kez şükürler  olsun ki bu insanlar  listelerin kıyından, köşesinden dahi geçemediler. Bu konuda bizzat adımı, soyadımı, telefon numaramı ve özgeçmişimi yazarak 18 Mart 2011 tarihinde Sayın Başbakan'a bir mektup yazdım, mektup 24.03.2011 tarihinde Başbakan'ın elinde idi. Mektupta neler yazdığımı burada ifade edemiyorum. Aslında bu mektubu bu köşede sizlerle paylaşmak isterdim ancak muhatapları  mahkemeye verdiklerinde sıkıntı olabilecek ifadeler ve belgeler olduğundan yayınlayamıyorum, ancak  merak edenleriniz olursa gelir görür.

Son bir haftadır herkes liste yapıyor, yayınlıyor, kimilerini genel başkan yardımcıları arıyor, kimilerini Başbakan arıyor, dünkü yazımda beni de Cumhurbaşkanı arayıp listeyi söyledi yazısını yazdıktan sonra oynadığım liste totonun yüzde sekseni tuttu, bu listeyi yaparken kendimi Başbakan'ın yerine koyarak yaptım. Yaptığım toto listede çıkmayan Çağatay Kılıç'ın adaylığı ve Bekir Parlak'ın listeye girememesi oldu. Doğrusu Çağatay Kılıç İstanbul'dan müracaat ettirilince buraya gelmeyeceğini düşünmüştüm, birde iç kesimden mutlaka bir isim olmalı ve bunun da Bekir Parlak'ın olabileceği kanaatine varmıştım. Demek ki İstanbul dolunca Çağatay Kılıç Samsun'a kaydı.

            Gazeteciliğe sonradan başlamış olmamıza rağmen bu süreçte en doğru, en taze, en ilkeli haberciliği gazete olarak biz yaptık. Karşısında durduğumuz isimlere bakıldığında tamamının Samsun'a bir şeyler vermek yerine kendilerine bir şeyler alma peşinde olduklarını rahatlıkla göreceksiniz. Bu arkadaşlarımızın bir kısmı bizzat beni aramış olmalarına rağmen yüz vermedim, görüşmedim, iş yerime sokmadım. Ne kadar doğru yaptığımı şimdi çok daha iyi anladım. Amacımız gazetecilik mesleğinde olması gereken belirleyicilik özelliğini koymaktı, şükürler olsun ki başardık. Demek ki samimi olursanız ve mücadeleden vazgeçmezseniz Allah lütfediyor. Bu şehirde gerek siyaset yapanlar, gerek bürokraside çalışanlar ve gerekse ticaret yapanlar artık yanlış yaptıklarında karşılarında bizlerin olduğunu bilmeleri yetmiyor, yaptırımımızın ne olduğunu da dünkü AK Parti listelerini incelediklerinde rahatlıkla göreceklerdir. Verdiğimiz mücadelede nefsimize esir düşmeden hakkın rızasına uygun davranmayı Rabbim nasip eylesin. Kalın sağlıcakla

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.