Kazım Karabekir'in anılarında,'' Savaşa girmekte olduğumuz günlerde yani Goeben ve Bresleau'nun Çanakkale'den girdiği günlerde bile Beyoğlu telgrafhanesinde çalışanların büyük bir kısmı Ermenilerden oluşuyordu'' der. Bu dönemin en hızlı iletişim aracı telgraf ve sen ülke olarak savaşa giderken tüm gizli bilgilerin İngiliz'lere veriliyor. Diğer taraftan öyle bir devletsin ki ordunun başında Alman askerleri mevcut, ülkende satranç masası kurulmuş fakat sen sadece orada bir piyondan ibaretsin. Ordun, istihbaratın Alman'ların elinde, onlar kendi devletlerinin çıkarları için çalışmaktadır. Diğer tarafta İngiliz istihbaratı, Ortadoğu'ya şekil vermekte.
Peki bir devletin istihbaratının görevleri nelerdir ? "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulu'nca verilen görevleri yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak"
Devlet politikalarının oluşturulması için ön görü olması gerekmektedir. Bunun içinde yeterli bilgi oluşturulmalı ve uzun bir geleceğin şekillendirilmesi için çalışılmalıdır. Örneklerle geçmişten günümüze ışık tutmak istiyorum. Birinci dünya savaşı yaklaşırken Osmanlı hakimiyeti altındaki Arap topraklarında İngiliz ajanları, devletlerinin politikasını yerine getirmek için çalışıyordu. Osmanlı'da hakimiyeti altındaki Arap bölgelerine gönderilen vali, hakim ve askerler tek kelime Arapça bilmezken, İngiliz ajanları Arapçayı anadili gibi konuşur, halkı örgütlerdi. Savaş başladığında Osmanlı'da çöküşün önüne geçilemezken, Arap'lar, ingiliz'lerin parası ve kışkırtmasıyla Osmanlı'yı arkadan vurduğunda başarı tamam İngiliz casuslarına aitti. O dönem istihbaratımız güçlü, devlet bağımsız olsaydı İngiliz'ler Ortadoğuda bu kadar rahat hareket alanı bulamıyacaklardı.
Ülkelerin, politikalarını geliştirebilmeleri adına etkin bir istihbarat örgütü ne ihtiyaçları vardır. Eğer bunu sağlamazsanız, başkalarının planlarının bir parçası olursunuz. Bunun için en güzel örnek Soner Yalçın'nın ''bay pipo'' adlı kitabında verilmektedir. Dönemin başbakanına bizim istihbaratın Suriye'de lideri değişikliğinin yapıldığı ve bize yakın adamının başa getirildiği bilgisi veriliyordu. İşin aslı ise Rus istihbaratı bizim istihbaratı kullanarak Rus yanlısı Hafız Esad'ı iktidara getirmişti. Yıllarca ülkemize terör bu ülke tarafından ihraç edilmiş.
Ortadoğu'da etkili devlet olacaksanız, ülken için oynanan oyunları belirleyecek ve buna karşı önlemler olacaksınız. Başka devletler senin ülkendeki terör örgütlerini kullanıp ölümlere neden olabiliyorsa senin mücadelen bu örgütlerle mücadele ederken, kaynağın kurutulması için dış desteğin kesilmesi yönünde olacaktır. Bunun için güçlü bir istihbarat örgütüne sahip olmalısın. Gerektiğinde başka ülkelerde 10 yıl sonrası için operasyonel faaliyetlerinde bulunacaksın.
İran ile İsrail'in bir dönem Irak rejimine karşı ortak hareket ettiği, Mustafa Barzani'ye silah, para, eğitim ve lojistik desteği İran üzerinden sağladığı bilinmektedir. İsrail geleceği için yatırım yapmakta idi. Kendisi için tehdit unsur olarak gördüğü Irak devletinin zayıflatılması için ona muhalif olan grupları desteklemekte . Aynı amaç doğrultusunda İran'da Irak'ın güçlü bir devlet olmaması için mücadele etmekteydi. Olayın arka planına bakıldığı zaman ise İsrail'in vaadedilmiş topraklar üzerinde sürekli çalıştığı görülmektedir. Günümüzde bu topraklar üzerindeki en güçlü devletlerden bir tanesi bizim devletimizdir. Ülkemiz sınırları içinde eylem yapmakta olan pkk terör örgütünün Yahudi'lerce kullanıldığı bilinmektedir.
Bölünme eşiğindeki Irak devleti ve Suriye neler olacağını sansa bırakacak olan bir devletin hata içinde olduğu bilinmektedir. Oysa bu devletler üzerinde yapılan faaliyetlerin iç siyasete alet edildiğinide görmekteyiz.
Milli İstihbarat Teşkilatı güçlendirilmeye çalışırken günümüzde ''İstihbarat devleti oluşturuyorsunuz'' diye kendi devletin içinden karşı gelenler oluyorsa, durup düşünmek gerekmektedir. Bunlar kimin amacına hizmet etmektedirler.