İyi Uykular İslam Alemi

İyi Uykular İslam Alemi
Afganistan kan gölü olduğunda Taliban vatan dedi,Abd destekledi  Rusya geri çekildi. Kaldığı yerden  Abd  devam etti . Yahudi'nin bölüşüm için ortaya attığı Sosyalizm işlevini yitirince aynı Afganistan'dan kafa koparan cani Müslüman teröristler ortaya çıktı. Dünyada olup biten her şeyden haberi olan Abd ,içinde pilot eğitimi alıp devasa uçakları kaçırarak süper güce kendi içinde saldıran bu yeni teröristlerden, ikiz kuleleri yıkılınca haberdar oldu ve dünya Müslümanların karşısına geçti. Artık yeni düşman oluşmuş yeni bölüşüm başlamıştı.
Daha öncesi üçüncü dünya ülkelerinin özellikle yer altı zenginlikleri olan devletlerin mutlaka bir iç sorunu ve çevresinde bir önceki bölüşümün bıraktığı düşman komşuları mevcutken artık bir tarafta yer almaları gerekiyordu. Ya yanımızdasınız veya karşımızdasınız denerek Afganistan, Irak halkı hiçe sayılarak bu topraklar  terör bataklığına dönüştürüldü. Kendi  halklarının rahat yaşaması için uzaklarda bir başka halkın yok oluşu kimsenin umurunda değildi.
Petrol üreticisi iki Müslüman devlet on yıla aşkın süre birbiriyle savaştırıldı, savaşın galibi belli olmadı fakat  satılan silahlarla zengin olanların kasası dolduğundan gerçek gelip arka planda kaldı. Bu esnada diğer Müslüman devletler kendi iç sorunlarıyla mücadele ettirildi. Zamanı gelince bir süper güç küçük fakat zengin bir Arap devletinin topraklarının asıl sahibinin Irak olduğunu fısıldayınca, on yıldır savaştan bu devlet kendinin olduğu söylenen Kuveyt'e saldırdı.Yıllarca hakkında karapropaganda yapılan Saddam oyuna getirilmiş, dünya ne oluyor diyerek Abd'nin yanında yer almıştı.
Bir ve ikinci körfez savaşının finansörleri yine Müslüman devletlerdi. Abd'nin savaş tazminatlarının büyük bir bölümünü iki  İslam devleti üstlenmişti, amaçları kendilerinin korunması ve herhangi bir sorun yaşamam istekleriydi. Irak müthiş bir karapropaganda altında Müslüman devletlere sorunun kaynağı olarak gösterildikten sonra  işgal edildi, tüm Müslüman devletler sessiz kaldı. Irak kan gölüne ve yüz yıllarca halkının arasına ekilen  nefret tohumlarıyla bölünmeye doğru bayrak açmışken, yer altı zenginlikleri paylaşılmış, halk , başka halkların refahı için karanlığa atılmış Irak, Afganistan'laştırılmıştı. Bu esnada tüm İslam alemi uyumaktaydı.
Suriye iç sorunları dışa vurmuş, halkına korku ile baskı kuran yönetime halk isyan ettirilmiş, silahlar konuşmaya başladığında dünyanın öteki ucundaki devletlerde çıkarları doğrultusunda olaya müdahil olmuş, hemen çevresindeki Müslüman devletler ise aynı sorunun onlara bulaşmaması için birbirinden kopuk ,ya ayrılıkçılara veya devlete destek vererek olayın tamamen çıkmaza girmesini sağlarken verdikleri görüntü biz Müslümanlar birlik değiliz olmuştur.
Mısır'da başlayan olumsuzluklar İslam devletleri arasındaki uçurumu daha fazla gün yüzüne çıkartmış, Suriye'de isyan eden halkın yanında olan,Mısır'ın seçilmiş iktidarının devrilişinde karşı bir duruş sergilerken oluşan görüntü asla birlikte hareket etmeyeceğiz yönündeydi.
Ve Filistin,
Eğer sorun çıkartmak istiyorsanız kesinlikle elinizi ateşe sürmeden maşa kullanabileceğiniz bir yapı ile karşı karşıyasınız. Ülke içinde bir ikinci devletin direk baskısı olmadan asla birliğinizi sağlayamadığınız gibi, kutuplaştırılan halk baskı gördüğünde sadece kan ve göz yaşının hakim olduğu bu topraklarda sizi koruyacağım veya sizin barışınızı sağlayacağım diyebilecek cesaret yada kuvvette olmayan Arap devletlerinin kopukluğu İsrail'in azgınlığının nedeni olarak görünmektedir.
Yahudi güç gösterisini yapmak için fazla uğraşmaz, kendi istihbaratına Gazze'den bir füze attırsa bu gelişmiş silah teknolojisinin  çocukların ve halkın üzerine çullanmasına neden  olur . Halkın dünya ile bağlantısı olan tek sınır kapısının Müslüman bir devletçe kapatılması da , orada çocuklar öldürülürken sessiz kalınması da dinin bağdaştırıcılığının olmadığının göstergesidir.Bu konunun yeniden zaman geçirilmeden ele alınması gerekmektedir.
Bir Yahudi askeri için dünyayı ayağa kaldırırken İsrail, parçalanan cesetleriyle yüzlerce çocuk veya feryat eden annelerin çığlığını ne dünya duyar, nede Müslüman devletler.
Unutulmamalıdır ki bunların hepsi testtir. Bugün sessiz kaldığınız adaletsizlik yarın gelip sizi bulacaktır. O nedenle acil bir çözüm için tüm İslam devletleri şapkalarını çıkartıp önlerine koymalıdır. Yoksa kaçınılmaz son hepimiz için gerçek olacaktır.