30 Ocak 2011 Pazar, 22:51 tarihinde Mert Oral tarafından eklendi. Rize'nin ve Denizli'nin mağlubiyeti, Bolu'nun haftayı bay geçmesi gibi avantajların yanı sıra 3 puanı alarak Ordu ile birlikte zirveye ortak olarak komşuya zirvede rahat vermememiz gerekiyordu. Şehir maça öyle inanmış, öyle hazırlanmıştı ki daha öğlen saatlerinde bile Samsun'un işlek caddelerinde müthiş bir coşku vardı. Maç saati yaklaştıkça artan coşku, stadın maça 1 saat kala yükünü çekmesi ile tavan yaptı. Ancak maç öncesi ortaya konan müthiş coşku ve tezahüratı maç sırasınca sergileyebildiğimiz söylenemez. Sanırım biz taraftarlarda da maçın stresi vardı. Bunu sahaya negatif olarak yansıtınca takımımız da bu stresten nasibini aldı ve vasatı aşamadı. Ta ki Murat'ın enfes golüne kadar. Golle birlikte hem takım hem de tribünler silkelendi. Maç sonu eğlenceleri ise görülmeye değerdi. Hem saha içinde hem de Samsun sokaklarında muhteşem görüntüler yaşandı.
Maça gelince takımımızın en büyük handikabı olan hedef karşılaşmalarındaki stres, sahadaki oyuna da yansıdı. Maç öncesi oyuncuların yumruk şovundan bile belli olan aşırı motivasyon maça hızlı başlayacağımız duygusu uyandırdı. Lakin Altay'ın bizden daha genç bir takım olmasına rağmen soğukkanlı oyunu ve kritik anlarda zamana oynaması takımımızın olası hızını kesmeye yetti. Devre sonuna doğru hakemin Altay'lı Evren'i oyundan atmaması da konuk ekibin şansıydı. Bu pozisyonun ardından çılgına dönen Kalpar'ın isyanı haklıydı. İkinci devreye de hızlı başlamaya çalıştık ancak yine rakibimizin ağır aksak oyununa takıldık. Altay'ın dörtlü savunmasını çakılı durumdan çıkarmaması ve siyahi oyuncularının Zenke'ye nefes aldırmaması sonucu hucüm tercihlerimiz iyice tıkandı. Billy'nin de iki stoper arasında kalması, Ufuk'un çizgide alan bulamaması ve geriden gelen beklerimizin top kullanmadaki başarısızlıkları oyunu iyice Altay lehine çevirdi. Bu süreçte sadece Hakan Bayraktar'ın aşırı futboluyla ayakta durabildik. Kalpar maçın hamlesini oyuna soktuğu oyuncularla değil Turgay'ı oyundan alarak yaptı. Orta sahada hem topla oynama yeteneği az olan hem de ileriye bir türlü destek veremeyen Turgay'ın yerine Murat'ı çekerek aşırı oyunundan ötürü yorulan Hakan'a da biraz nefes aldırdı. Bu süreçte geniş alanlar bulan Altay forvetinin golle buluşamaması takımımız adına şanstı. Oyuna giren Agbetu ve Abdülaziz'in de topu ileriye taşıma açısından bir artı koyamadığı ve maçın 0-0'a bağlanacağı bir anda Murat'ın müthiş füzesi takımımızı ipten aldı. Takımımız adına Hakan Bayraktar ve Ahmet Şahin muhteşem oynadılar. Hakan adeta Barcelona'daki Xavi vari oynarken, Ahmet kurtardığı toplarla bir kez daha bizde olduğuna şükrettirdi. Bu arada şuna da değinmeyelim. Bu takım lig lideri, karşısındaki takımlar mecburen kapanacaklar. Kapanan takımı ya uzaktan şutlarla ya da yan toplarla delebilirsin. Ama takımımız hem yan topları bilinçsiz kullanıyor hem de kaleyi hiç denemiyor. Özellikle Hakan müsait 2-3 pozisyonda kaleyi düşünmedi.
Samsunspor dün ilk kez bir kırılma maçında kötü oynayarak 3 puanı cebine koydu ve yoluna devam etti. Şu ana kadar kötü oynayıp maç kazandığımız söylenemez aksine 3 puanı hak ettiğimiz birçok maçta 2 puan bırakarak sahadan ayrılmıştık. Ancak her zaman böyle kötü oynayarak 3 puanı alamayacağımız gerçeği galibiyet sevincimizin gölgesinde kalmasın. Zira kötü oynayarak kazanma jokerimizi biraz erken kullandık bu hafta.