K vitamini, kemik metabolizmasına, kanın pıhtılaşmasına ve kandaki kalsiyum düzeylerinin kontrol altına alınmasına yardımcı olan bir dizi yağda çözünen vitamindir. C31H46O2 formülüne sahiptir. Vücut, K vitamini olmadan kemik metabolizması ve kanın pıhtılaşması için gerekli pıhtılaşma maddesi olan protrombin üretemez. K1 vitamini olarak da bilinen filokinon, bitkilerde bulunur. Tüketildiğinde, kalın bağırsaktaki mikroorganizmalar tarafından vücutta depolanan K2 vitaminine dönüştürülür. İnce bağırsakta emilir ve karaciğerde ve yağ dokusunda depolanır. Bu iki türe ek olarak K vitamininin sentetik bir formu K3 vitamini bulunmaktadır.
K vitamini, iki şekilde oluşan bir vitamindir. Filokinon, karalahana ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunabilen en yaygın türdür. Diğer bir tür olan menakinonlar ise bazı fermente ve hayvansal gıdalarda bulunur. Menakinonlar, insan vücudunda bulunan bakteriler tarafından da üretilebilmektedir.
K vitamini kanın pıhtılaşması, sağlıklı kemik yapısı ve vücudun ihtiyaç duyduğu temel bir vitamin grubudur. K vitaminin eksikliği, kontrolsüz kanama riskine yol açabilir. Yetişkin bireylerde K vitamini eksikliğinin görülme oranı düşüktür. Yeni doğan bebeklerde ise bu oran oldukça yüksektir.
K vitamini, düşük K vitamini düzeylerine sahip yeni doğan bebeklerde kanama problemlerinin önlenmesine destek olur. K vitaminin en önemli görevlerinden biri kalsiyum birikimini düzenlemektir. Bu durum kan damarı ve böbrek kireçlenmesini önlerken kemik kireçlenmesini teşvik etmektedir.
K2 vitamini, kemik ve dişlerdeki ana mineral olan kalsiyum metabolizması için gereklidir. K2 vitamini, iki proteinin kalsiyum bağlama aktivitelerini harekete geçirerek kemik gelişimine ve korunmasında rol oynar. Yapılan araştırmalarda K2 vitamini takviyesi alan bireylerin, yaşa bağlı kemik mineral yoğunluğundaki düşüşün önemli ölçüde daha yavaş olduğunu ortaya çıkmıştır.
Ölçülü miktarda K vitamini almak, kalp sağlığı için gereklidir. K vitaminin eksikliği, hem sistolik hem de diyastolik kan basıncındaki artışla beraber hipertansiyonu etkiler. Yeterli miktarda A vitamini almak kan basıncını düşük tutmaya destek olur.
Diğer yağda çözünen vitaminlerin aksine, K vitamini yüksek miktarda tüketildiğinde vücutta nadiren toksik düzeylerde birikmektedir. Bunun sebebi ise hızlı bir şekilde parçalanması, idrar veya dışkı yoluyla vücuttan atılmasıdır.
Antikoagülan veya pıhtılaşma proteinlerinin sentezini değiştiren diğer ilaçları alanlar, aşırı K vitamini alımı ile karşı karşıya kalmaktadır. Gıda veya takviyelerden alınan yüksek dozda K vitamini ilacın antikoagülan etkilerini engelleyebilir, bu da kanın kalınlaşmasına neden olabilir ve bu da sağlık açısından olumsuz sonuçlara yol açabilir.