Firmamız organizasyonuyla hac ibadeti yapmak üzere kutsal topraklarda bulunan hacı adaylarımızla birlikte iki gündür Mekkedeyiz.
Mekke; Allah'ın evi, Beytullahın bulunduğu kutsal adresin şehridir. Şehirlerin anası ünvanına sahip olan Mekke; bu ünvanı ev sahipliği yaptıgı Kabe'ye borçludur.
Kâbe'nin huzurunda olmak; insan ruhu için en huzur verici bir durumdur. İnsan gönlünü besleyen manevi gıda Kâbe'de mevcuttur.
Anne karnındayken insan ruhuna üflenen ilahi nurun kainata tecelli eden ana damarı Kâbe'den yansır. Kainatın ruhu Kâbe'den beslenir.
Kâbe'de misafir olan Mü'minlerin gönülleleri de Kâbenin nuru ile şarj, aynı zamanda kirlenen gönüller de deşarj olur.
Kâbe'nin huzurunda bulunan her beden ve ruh; Kâbe'nin nurundan hem etkilenir hem de istifade ederek nurlanır.
Peygamberimiz; "Her gün(her an) Kâbe'ye 120 rahmet iner. Bunlardan 60'ını tavaf yapanlar, 40'nı namaz kılanlar, 20'sini de Kâbe'yi seyredenler alır" buyurmaktadır.
Kâbe'nin huzurunda bulunmak, Beytullahı seyretmek; kalbi rahatlığın yanında, manevi derecenin yükselmesine de sebep olur.
Tavaf yaparak elde edilen fazilet; mazeret olsun olmasın, tavaf dışı nazar etmeyle de kısmen elde edilir.
Her ibadetin kendi içinde özel bir değeri vardır ama Kabe'yi seyretmek daha farklı bir ibadettir.
Gönül dünyasının şahlanmasında, Mü'minin kendini yenilemesinde, geçmişin sorgulanıp, geleceğin inşaasında Kâbe'nin huzurunda olmak; çok büyük Bir etki gücüne sahiptir.
Kâbe; fiziki olarak siyah taşlarla inşa edilmiş bir yapıdır. Aynı yapının; Kâbe'nin bulunduğu yerin dışında her hangi bir yere inşa edilmesi hiç bir anlam ifade etmez.
Kabe'yi anlamlı kılan binası değil, bulunduğu alanıdır. Kainatın kalbi Kâbe'nin alanının olduğu yerdir.
İlahi nurun yer yüzüne tecelli ettiği yer; Kâbe'nin fiziki halinin şahsında bulunduğu alandadır. Bu nedenle; Kâbe'nin fiziki yapısı değil, fiziki yapının inşaa edildiği alan önemlidir.
Huzurunda bulunan kimse her ne kadar Kâbe'nin fiziki yapısına bakıyor va o yapıyı görüyorsa da ruhunu doyuran ve Mü'mini etkilenen Kâbe'nin nurudur.
Gözler Kâbe'nin bedenini görür ama gönül Kâbe'nin nurundan etkilenir, beslenir ve doyuma ulaşır.
Kâbe'nin huzurunda ilahi nurdan beslenen ruhun bedene yansıyan hâli göz yaşıdır.
Kâbe huzurunda olmak; dolmak, duymak, duygulanmak ve göz yaşı dökmektir.