Kalite detaylarda gizlidir. Aynı amaca hizmet etmek üzere tasarlanmış ve imal edilmiş ürünlerde, ilgimizi çeken ve bizlerde albeni duygusu uyandıran temel fark, detaylara gösterilen özendir. Aldığımız bir üründeki önemsiz bir çizik canımızı sıkar. Oysa kullanımda hiçbir sakıncası yoktur bunun. Bazen bir açma, kapama düğmesinin yeri bile kararımızı etkiler. Bu durum, sanayi ürünlerinde olduğu kadar, hayatın her alanında da böyledir.
Sözü dolaştırmamın nedeni, sokağa inmek: Sokaklarımızın temizlenmesi alt kademe belediyelerimize ait bir görev. Bu amaç için çalışan insanlar var. Görevini yaparken özveri ile çalışan veya kaytaran, işinin hakkını veren veya mesaisinin dolmasını bekleyen insanlar... Bu konuda, belediyelerimizin yaptıkları veya yapamadıkları ile ilgili görüşlerimi bir başka yazıya bırakıp, bu gün vatandaş olarak bizim yaptıklarımızı irdeleyeceğim.
Yıllar önceydi. Büromun Demirciler Yokuşunda olduğu 80'li yılların sonları. Sabah dükkânını açan bir esnafın, dükkânının önünü büyük bir özenle süpürdüğünü seyrettim, camdan. Ve arkasından komşu dükkân sahibi ile birlikte, dükkânın önüne attıkları taburelere oturarak, yaktıkları sigara ile birlikte sabah çayını içişleri... Onların bu halini seyretmekten keyif alıyordum. Ta ki, biten sigaranın izmaritinin, az önce özenle süpürülmüş olan yere, umursamadan atıldığını görünceye kadar. Sokağı süpüren de, izmariti atan da aynı kişi...
Sigarasının izmaritini veya boş sigara paketini umursamadan sokağa atanlar... Parktaki banka oturup, çıtlattığı çekirdeklerin kabuklarını etrafa saçanlar... Yürürken, afiyetle yediği mısırın koçanını usulca yolun kenarına bırakanlar... Ve en kötüsü, sokağa tükürmeyi en doğal hakkı olarak kabul edenler... Kendimi irdeliyorum: Bu ve benzeri hareketleri yapmış mıyım, diye... Maalesef, nadir de olsa, kendimi hatalardan arındıramıyorum. Ben de bu toplumun bir ferdi olarak büyük çoğunluğun benimsediği yanlışlara düşüyorum. Kanıksıyoruz bu yanlışları... Düşünmüyoruz: Herkes benim bu yaptığımı yaparsa ne olur?
Bunları yazarken, belediyelerimiz görevlerini en iyi şekilde yapıyor da, sokakları biz kirletiyoruz demek istemiyorum. Belediyelerimizin, özellikle temizlik konusunda sınıfta kaldıklarına inananlardanım. Eksikleri çok. Demek istediğim, biz elimizden geleni yapıyor muyuz? Kabuklu yemişlerin kabuklarını bir külahta toplamak; izmariti, en yakın çöp sepetine kadar elimizde taşımak; boş sigara paketini, gerekirse cebimizde taşımak bizim için güç olmasa gerek. Çok küçük özverilerle daha temiz bir çevrede yaşama şansını elde edebiliriz.
Bu arada belediyelerimize de bir hatırlatma: İnsanlar temiz tutulan yerlere çöp atmama hususunda daha titiz davranıyorlar. Temizlik için biraz daha gayret... Unutulmamalıdır ki dinimizde, yoldaki taşı kaldırmak da sadaka yerine geçmektedir.
Kalın sağlıcakla...