Duâ yapmak kuldan, kabulü ise Cenâb-ı Hakk’tandır. Fakat her zaman yapılan duâlar ayrı ayrı hususiyet kazanır. Bu itibarla aşağıda sıralayacağımız, sağlam kaynaklara dayalı hadîs-i şeriflerin ışığı altında duâlarımızın kabulünün sebeplerini öğrenmiş olacağız:
-Ebu Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivayet olunduğuna göre Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Üç duâ şüphesiz makbuldür: Mazlumun duâsı, yolcunun duası, ana babanın evlâdı hakkındaki duaları.”
-Ahmed İbni Hanbel (Rahimehullâh)ın rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Fâcir bile olsa mazlûmun duâsı makbûl olur. Onun kötülüğü ve günahları ise kendi aleyhinedir.”
-Yine Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: “Üç sınıf kimsenin duası makbuldür. Asla red olunmaz: Oruçlunun iftar anındaki duâsı, adaletli hükümdarın duâsı, mazlumun bedduası.”
-Sevbân (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor: “Dört kimsenin duası müstecâbdır. Kabulüne şüphe yoktur. Adil hükümdarın duâsı, din kardeşinin gıyâben yaptığı duâ, mazlumun duâsı ve bedduâsı, bir kimsenin evlâdı hakkında yaptığı duâ.”
-Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Hiç şüphesiz en süratli kabul edilen dua, bir mü’minin bir mü’mine gıyabında yaptığı duadır.”
-Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor: “Beş kimsenin duâları makbuldür: Mazlumun bedduâsı, hacının evine dönünceye kadar yaptığı duâ, gâzinin evine gelinceye kadar yaptığı duâ, kardeşin kardeşe giyabında yaptığı duâ, hastanın iyileşinceye kadar yaptığı duâ.”
Yukarıdaki hadis-i şerifler muteber kaynaklardan alınmış ve kimin duâsı kabul olacaksa, aynen beyan edilmiştir. Buna göre bizler, kimlerin duâsının kabul olunacağını kavramalı ve ona göre hareket etmeliyiz.
-Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Hacda ve umrede bulunanlar Allah’ın ziyaretçileridir/elçileridir. Duâ ederlerse duâlarını kabul eder. İstiğfar ederlerse onları bağışlar.”
-Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Bir hastanın yanına girdiğin zaman ondan duâ etmesini iste. Çünkü hastanın duâsı meleklerin duâsı gibidir.”
Hadis-i şeriflere göre duânın icabet sebepleri sıralanmıştır. Zikredilen kimselerin yapacakları duâlar çok tesirlidir. Duâ isteyen kimsenin, sayılan ve anlatılan bu kimselerden duâ istemesi ve onları gözetmesi gerekmektedir. Çünkü bütün insanlar birbirleriyle ilgilidirler ve birisi diğerine sebep kılınmıştır. Hastayı ziyarete giden kimse, görünüşte hastayı teselli eder, fakat hakikatte kendisi ondan duâ almak için gider.
Demek oluyor ki insanlar birbirlerine bağlanmışlar, af ve mağfiret olunmaları için diğerlerine vesile kılınmışlardır. Nasıl ki bardak su içmek için bir vasıta ise, insan insana da öylece bir vasıtadır.
İşte duâmızın kabulünün sebepleri kısaca bunlardır. Bunlara riayet edenin duâsı inşallah kabul edilecektir. Ancak temiz niyet ve sağlam itikat şarttır. Sakat itikatla yapılan duâlar makbul değildir. Cenâb-ı Hakk cümlemize duâlarımızda ve amellerimizde samimiyet nasib eylesin.