Taşı sıksan, ne kadar su çıkartabilirsin?
Beni vursan, ne kadar ses çıkartabilirsin?
Aşağıdaki dereye, bir çomaktan ev yapmışsın
O çomağı, kaç gün orada tutabilirsin?
Şimdi yine mi gürültüler çıkaracaksın?
Şakşaklar, fısıltılar, gülüşmeler
Hey Anadolu! Sen hep çatışma mı yaşayacaksın?
Karşıki ufka bir bak, bu kaçıncı güneş?
Yarın yine doğacak gün, yine bitecek uykular
Bir barış yapalım, bir gün görelim, bir düğün
Hastaneler, hapishaneler kalksın ülkemden
Bir barış yapalım, bir gün görelim, bir düğün
Reşit ÖZTÜRK
YETER ARTIK
Bırakın kollarımı, söktünüz tırnaklarımı
İliklerimi kuruttunuz, doymadınız yemekten
Vampir gibi sömürüyorsunuz
Yıllarımı aldınız, lekelediniz, karaladınız
Sabrımı rekora koşturdunuz
İflah ettiniz, adam ettiniz, ıslah ettiniz
Daha kaç manevra yapacaksınız?
Bu da mı yetmedi, bu kaçıncı, sayabilen var mı?
Her seferinde vurdunuz ama hiç sevmediniz
Yalnız buldunuz, yabancı buldunuz, uysal buldunuz
Vurdukça ne aldınız, ne kazandınız?
Ama artık, benim yıllarım hayallerim dağıldı, toz oldu
Uçurumdaki kuru yaprak gibiyim
Yel vurdukça uçuyorum ama
Bu dünyanın bir de yarını vardır
Sizlerin yarınlarda üzülmenizi istemem
Artık beni, bana bırakın
Beni, sevdiklerime hayallerime bırakın
Reşit ÖZTÜRK