Okul çıkışı şimdi ki Emniyet Müdürlüğü ile Tekel sigara fabrikasının arasında ki yolda, bir okey masasını doldurup 2-3 yancı alacak kalabalıktayız. Hedefimiz Kılıç Dede cami çevresinde, öğretmenlerimizin uğramadığı bir kahvehane. Belki bir oyun, belki de paramız bitene kadar,yada hava kararmadan eve gidecek kadar bir zaman. Nedense o zaman hep hava karardıktan sonraya denk gelirdi, zamanın ayarlamasını yapamazdık.
Büyük adamların gittiği kahvehanelerde, büyük insanlar oluyorduk elimizde ki sigaralarla. Her ne kadar büyük olursak olalım, içimizde polis korkusu, kimlik kontrolü olur mu heyecanıyla karışık,ya olursa tedirginliği. Sigara içerken büyük adam,kimlik korkusuyla hala liseli idik.
Ara sokaktan sarmaş dolaş, kahkahaları bol, şen bir çift çıktı. Onlara kahkaha attıracak her ne ise onunla mutlu ve huzurluydular, yan yana gelene kadar.
Erkek lacivert bir takım ,uzun yakalı beyaz bir gömlek giymekte, kadın , kırmızı renk beyaz güllerle süslenmiş bir eşarp, kakülleri dışarıda, uzun bir yelek ve şalvarını tamamlayan yazlık bir ayakkabıyla çevreye kendilerini kapatmış,dünyalarında mutlu iken bakışlarımızdan rahatsız oldular. Oysa bakışımız bu hoyrat davranışlara idi.
Ben hep yaralı kalırım, bir kadının giyinememesine karşın, olduğu toplumda sırıtmasına rağmen ısrarla orada olmasına. Onlarında hayalleri, onlarında orada olma hakları vardır mutlaka. Göze batmalarıdır beni etkileyen neden.
Yanımızdan geçerken o kahkahalar yerini sessizliğe bırakmıştı, erkek ile göz göze geldiğimde ise çatılmış kaşlarla patlamak üzeri bir kişi ile yaşayacağımız sorunu hissettim. Birkaç adım geçişmiştik ki, arkamızdan bize edilen bir küfrü duyduk, küfür tekil de değildi, hepimizi kapsıyordu.
O tek adam, kalabalığa posta koyuyordu ve bilmediği bir şey vardı, kavgadan çekinmeyecek bir çok kişinin varlığı. Bizim gruptan hareketlilik oldu aralarına girdim. Adamı sakinleştirmeye çalıştıkça o daha çok küfrediyor. Bir erkeğin , ailesinin yanında zor duruma düşmesi beni her zaman üzmüştür.
Erkeğin ikna olmadığını görünce bayana ricada bulunduk,
-Abla eşinizi alın da gidin.Ablamız birden patladı ve asfaltta taş aramaya başladı, uyuyan devi uyandırdık.
Kadınlar, kişilikleri ile topluma örnek olanlar, topluma karşı olduğu izlenimi verip de özgür olduğunu hissettirmeye çalışanlar, sıkıntısını dışa vuranlar,sıkıntıları arasında boğulup toplumdan kopanlar.
Giydiği ile örnek olan , modayı takip ediyorum diye giydiği elbise içerisinde kaybolan , cinselliğini bilinçli öne çıkaran ,moda diye, bilinçsizce ön plana çıkardığı cinselliğinden rahatsız olanı .
Ağzında sigara ile yürürken özgür olduğunu sanan aslında basitleştiğini fark edemeyen,
Taktığı türban ile sırtından para kazanılan programlarda rezil olan, türban takmadan rezil olanlar. Saçma sapan yarışmalar da para için, kişiliklerini kaybedenler, o para ödülünü kazanmak adına kadınlığını ayaklar altına alanlar.
Birde, her şeyin farkında olup , elindeki ile yetinmeye çalışan, omuzlarındaki ağır yük ile akşam çocuklara ne vereceğim,onların ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını düşünen. Kendisinin değil de çocuğunun ihtiyacını ön planda tutup onu karşılamakta zorluk çeken, yüzleri gülmeyen , baba evinde yokluk içinde,koca evinde yokluk içinde olan ,pazar alış verişinde bir çantayı dolduramayan , vitrinlere özlemle bakan kadınlar. Hüznümüzle hüzünleniriz de elimizden bir şey gelmez. Bir gün tüm hayallerinizin gerçekleşmesi, yüzünüzün gülmesi temennim izle.