Ülkemizin nüfusunun yarısı kadın, yüzde yetmişi otuz beş yaşın altında. Ülkemizde siyaset yıllarından beri erkeklerin egemenliğinde olduğu için, kadınlar ve gençler uzak tutuldu.
Yönetimlerde kadınlara ve gençlere görev verilmeli, o zaman siyaset tabana da yayılmış olur.
Bir yerde siyasi sohbet edilirken, ‘’ yetmiş yaşlarında bir bayan’’ yanımıza geldi. Benim oy verdiğim liderime laf söyletmem dedi.
Kadınlarında siyasetin dışında olduğunu sananlar yanılıyorlar. Görev yaptığım yıllarda sınıf başkanı seçimlerinde, kız öğrencilerinde aday olmalarını ifade ettiğimde, onlarda aday oldular. Seçilenlerde görevlerini başarı ile yürüttüler. Eğitim kurumlarında kız öğrencilere de sorumluluk alma, kendisine güvenme duygusu verilmelidir.
Samsun merkez ilçe belediyelerin kadınlara önem verdiklerinden, onlar için konak evleri, ibadet yerleri, sosyal ve kültürel çalışmalar da bir araya getirmeleri, kadınlara değer vermeleri, Belediyecilik anlayışının güzel bir örneğidir.
Anneler gününde de geniş ve çok katılımlı, ses verecek çalışmalar yapılırsa, kadınlar dualarını esirgemezler. Çalışmaların devamını temenni ediyorum.
1924 yılında karma eğitim, 1934 yılında kadınlara seçme seçilme, medeni hakları verilmeseydi, geri kalmış ülkeler arasında olurduk. Kadını seçimle Başbakan yapan, çevremizde ve Dünyada örnek Ülke olduk.
Seçmene kime oy veriyorsunuz diye sorulduğunda, genelde oy verdiği partinin liderinin ismini söyler. Oy verdiği partinin vekillerinin ismini söyleyebilir misiniz sorusu sorulduğunda, çoğu bilemez.
Seçim kanunu yeniden değişmeli, okuma yazma bilmeyenlerin oranları düşük olduğundan, seçmen istediği adaya tercihini yapacak seviyeye geldi.
Genel başkanların atamasıyla milletvekili seçilirse, demokrasinin ileride olduğunu söylemek bir anlam taşımıyor. Kabineye alacaklarını genel başkan sıralamada tercihini yapması, bizim demokrasi geleneklerimizde vardır.
Muhalefet partilere oy veren seçmenlerin çoğunluğu, partilerin genel başkanlarını yeterli bulmuyorlar. Seçmenin ortak aklına yanlış düşünüyor denemez. Verilen oyun sahibi olanlar, M.H.P. düşüncesini paylaşan biriyim parti erkek egemenliğinden kurtulmalı, memur gibi parti yöneticisi olmaz. Parti gençlere ve kadınlara önem vermeli, gitmediği köy, çalmadığı kapı kalmamalı.
İnsanlara tepeden bakanlara, üzüntüleri ve sevinçlerini paylaşmayana, seçimden seçime köye gidene, seçmen itibar etmez.
Kamuoyunda mevcut adaylar içinde M.H.P. de Meral AKŞENER’i destekleyen çok olduğu görülmekte, oy verecek delegeler, seçmende oluşan ortak aklı göz önünde tutmaları, Ülkemizin geleceği için doğru olur.
Eğitimciyim: gazetecilik diliyle yazı yazamıyorum.