Samsun Umut ve Yaşam Derneği'nce kadınlara yönelik Gazi Sahnesi'nde "Meme Kanseri'nden Korunma, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri" konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Gazi Hastanesi Genel Cerrah Uzmanı Opr. Dr. Ocak, meme kanseri konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Türkiye'de 2001 yılında kadınlarda görülen kanser vakalarının araştırıldığını ve en sık meme kanserinin görüldüğünü anlatan Opr. Dr. Ocak, "Meme kanseri iki şekilden oluşuyor. Birincisi, kendiliğinden zaman içinde oluşuyor. Diğeri kalıtsal dediğimiz ailevi genlerle aktarılıyor. Meme kanseri yüzde 70-80 oranla kalıtsal olarak kendiliğinden oluşuyor. Yani herhangi bir genetik geçişe sahip değil. Yüzde 15-20'i ise ailesel bir riske sahiptir. Yüzde 5-10'u ise kesinlikle bilinen ve kalıtım genleri aktarılan tamamen genetik bir geçişe sahiptir" dedi.
Toplumda her 8 kadından birinin yaşam boyu meme kanserine yakalanma riskine sahip olduğunu vurgulayan Ocak, "Gerçekten tüyler ürperten rakam. Birinci ve ikinci derece akrabalarında meme kanseri olanlar varsa bu risk 2-3 kat arasında artıyor. Genetik analiz sonucu eğer meme kanseri açısından genlere sahip olanınız varsa yaşam boyu yüzde 60-80 oranında meme kanserine yakalanma riskine sahip demektir" diye konuştu.
Meme kanserinin erken teşhis edildiği takdirde korkulacak bir durumun olmadığını belirten Opr. Dr. Ocak, erken teşhis ile her ay düzenli olarak kadınların kendi kendilerini muayene yapması ve genel cerrah uzmanına giderek gerekli muayene olmaları gerektiğine işaret etti. 20-39 yaşında olan bayanların 3 yılda bir kere kontrol yapılmasının gerekli olduğunu söyleyen Ocak, 40 yaş ve üzeri bayanların ise yılda bir defa düzenli meme muayenesi olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.