Bin aydan faziletli ne kadar kadri yüce, Sayısız günahkar kul affa uğrar bu gece.Sevgili okurlar. Kadir gecesi; isanlık tarihinin en önemli hadisesi ve Peygamberimizin en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı ve Hazreti Allah’ ın fazileti hakkında müstakil bir süre indirdiği müstesna bir gecedir. Kadir suresinde Cenab- Hak şöyle buyurmaktadır. “Doğrusu biz kur’an-ı Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gece, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece tan yerinin ağarmasına kadar süren bir esenliktir.”
Zaman ve mekânlar, kendilerinde meydana gelen önemli hadiselerle ehemmiyet kazanırlar. Kadir Gecesi’nin kıymeti Kur’anı kerimden gelmektedir. Çünkü Yüce Allah’ın insanlara son hitabı ve evrensel mesajı olan Kur’anı kerim bu gecede indirilmeye başlanmıştır.
Sevgili Peygamberimiz (S.A.V) bu gece ile ilgili olarak “Kim kıymet ve büyüklüğüne inanarak ve yüce Allah (c.c) dan sevap bekleyerek Kadir Gecesini ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır” buyurmuş eşi Hz. Aişe ye bu gecede “Ey Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.” diye dua etmesini tavsiye etmişlerdir.
Kadir gecesini anlayabilmek hem zor, hem de kolaydır. İşi kurnazlığa döküp bir gece ibadet, dua ve niyazdan sonra bir ömür isyan, fısk ve fücur içerisinde yaşamayı bir hak olarak algılamak bu geceyi anlamamak demektir. Nitekim Tefsirlere baktığımızda bu müstesna gecenin ihsan edilmesinin hikmetleri arasında önceki ümmetlerin ömürlerinin uzun olması hasebi ile daha çok ibadet ederek çok sevaba nail olduklarını Ashab-ı Kiramın duyup kendilerinin bundan mahrum olmalarına üzülmeleri üzerine kadir suresinin nazil olduğu ve Ashab-ı Kiramın bu gece bin aydan daha hayırlıdır mealindeki 3.ayete sevindikleri kadar başka bir şeye sevinmedikleri rivayetleri vardır. Hülasa Kadir gecesi Ashab-ı Kiram gibi ibadet ve taati dert edinenler için ömre bedeldir diyebiliriz. Kadir gecesinin çok mübarek kılan Kur’an-ı Kerim, bizimde hayatımıza dokunarak, bizi Kur’an-ın ahlakıyla ahlaklandırmalı ve bize müstesna bir değer katmalıdır.
İnsan için yenilenme,derlenip toparlanma ve diriliş vesilesi olan ramazan ayında bulunan Kadir Gecesi, insanlığın sonsuz saadetine vesile olacak fırsatlar sunmaktadır. Peygamber Efendimiz “…Bu ayda öyle bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.” buyurarak Kadir Gecesi’nin faziletine vurgu yapmaktadır. Bin ay yaklaşık seksen yıl, seksen yıl ise bir ömürdür. Bunun için Kadir Gecesi’nde yapılan ibadetler seksen yıllık bir ömür boyunca yapılanlara bedeldir.
Bu geceye erişen ve bir daha günah işlememek üzere Allah’a yönelerek söz veren, af edilmesi için gerçekten yalvaran, yakaran, inanç, ibadet ve ahlâkî yaşamında Kur’an ve Sünnet esaslarını esas alan, ihlaslı ve samimi müminler Kadir gecesini görmüş ve idrak etmiş sayılırlar.
Bu mübarek gece, rahmet meleklerinin yeryüzüne indiği, ev ev haneleri ziyaret ederek gördükleri manzaralar karşısında müstahak olan Müminlerin bağışlanması için yüce Allah’a niyazda bulundukları bir gecedir.
Kadir gecesi, Müminlerin Yüce Rabbimizin rahmet ve mağfiret kapısını açıncaya kadar yorulmadan, bıkmadan çalması gereken özel bir gecedir. Kişi kulluğunun şuurunda ise, gerçekten bağışlanmasını, affedilmesini istiyorsa, bu mübarek gece büyük bir fırsattır. Ancak, o kişinin inancında, ibadetlerinde şirk ve riya olmamalı; zimmetinde kul hakkı, devlet ve millet hakkı bulunmamalıdır. Bu tür günah kirleri, o güzel rahmet deryasında yıkanıp temizlenmeye engel olur.