Konumuza girmeden bir hususa değinmek istiyorum, son zamanlarda birileri Mahkemelerdeki ifadelerimizi kafalarına göre kes, kopyala, yapıştır mantığına göre yayınlıyor. O arkadaşlara sonsuz teşekkür ediyorum çünkü bu aralar biraz paraya ihtiyacım vardı, o yayınlar sayesinde epeyce tazminat alıp biraz rahatlayacağım. Bizim değil kullara Rabbimize dahi veremeyecek hesabımız yok, biz bir işi yaparken önce vicdanımıza sorar ondan sonra yayınlarız. O yayınları yapan arkadaşlar bizi suçladıkları konularla ilgili müştekilerin veya muhataplarının Mahkemelerde verdikleri ifadeleri de yayınlasınlar da toplum gerçeği görsün. Ayrıca o yayınladıkları her şeyin mahkemelerde teker, teker ifadelerini vermiş bir kardeşinizim. Bu insanlara buradan açık ve net hodri meydan diyorum, ellerindeki tüm belgeleri alıp istedikleri kanala çıkıp tartışalım bakalım onlar mı haklı biz mi haklıyız. Allah’a binlerce kez şükürler olsun ki o insanlar, biz olmasaydık az daha 2011 seçimlerinde Vekil seçileceklerdi, bizzat imzamızı atıp, belgelerini de koyup ilgili makamlara yolladığımız dosyalar sayesinde bu millet onların şerlerinden emin oldu, bu da bize sevap olarak yeter.
Gelelim asıl konumuza önceki gün şehrimize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı geldi, bu ziyareti ben çok anlamlı buldum, neden anlamlı buldun derseniz benim bildiğim son on yılda Kadir Topbaş Samsun’a özel bir ziyaret için hiç gelmedi, Vezir Hazretleri’nin de onunla çok samimi olmadığını biliyorum. Benim Büyükşehirde bulunduğum dönemlerde de Kadir Topbaş Samsun’a hiç gelmemişti, şayet Samsun’a ait genel bir programı olsaydı yanında yardımcısı olan Samsunlu Hüseyin Eren’ i de getirmesi gerekmez miydi? Hani adama sormazlar mı? Düğün değil, bayram değil acaba Kadir Topbaş durup dururken Samsun şehrini neden ziyaret etti? İşin daha da enteresan olanı Kadir Topbaş’ın FETÖ davasından tutuklu bulunan damadı Kavurmacı, aynı gün mahkeme tarafından tahliye ediliyor, bu konu da irdelenmesi gereken bir konu değil mi sizce.
Diyeceksiniz ki sen bu konuda ne düşünüyorsun, benim bu konuda birkaç düşüncem var, ilk düşüncem şudur; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara, İstanbul ve İzmir gibi Büyükşehirlerde Referandumdan çıkan sonuçtan hiç memnun değil, bu sonuçların çıkmasında en büyük nedenin FETÖ operasyonlarının siyasetçilere uzanmaması olduğunu o da biliyor. Bu nedenle de yaptığı özel toplantılarda FETÖ soruşturmalarının siyasetçilere de uzaması gerektiğini, öncelikli olarak da bu işe Belediye Başkanları’ndan başlanılması gerektiğini, FETÖ ile ilişkisi olduğu tespit edilen Belediye Başkanları’nın görevlerinden alınıp, yerlerine Meclis Üyeleri’nden kabiliyetli olanların getirilmesi ve seçime kadar o isimle gidilmesi, seçimlerde de o meclis üyesinin başarılı olması halinde aday gösterilmesini talimat verdiği söyleniyor.
Şayet bu söylenen doğruysa ki Osman Genç’in son zamanlardaki mücadelesine bakıldığında bunu çok daha net anlamak mümkün, Vezir Hazretleri alındığında yerine Meclis Üyeleri arasından seçimle birisi gelecek. Meclisten seçilecek üye konusunda ilk akla gelen şey ilçe Belediye Başkanları’ndan birisidir, diğer üyelerden birisi olamaz, Cukkacıbaşı hiç olmaz çünkü Vezir giderse onunla gidecek ilk isim Cukkacıbaşı olur. Geriye ana arterde bulunan İlkadım, Atakum ve Canik Belediye Başkanları kalır. Onlar arasından kim olur derseniz izin verin de doğmamış çocuğa don biçmeyelim ve konumuza dönelim. FETÖ ile irtibat konusunda Türkiye’de yedi sekiz tane Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan söz ediliyor, bunlardan birisi Kadir Topbaş, bir diğerinin de Vezir Hazretleri olduğunu herkes biliyor. Vali Bey’in de bu konudaki geçmişi belli, hali hazırdaki durumu da belli bazı çevrelerce ısrarla o yapıyla ilintili deniliyor, belki öyle değil ama algısı maalesef öyle.
Şimdi tüm bu konuştuklarımızı alt, alta koyduğumuzda Kadir Topbaş’ın, yapılması muhtemel operasyonlarla ilgili bilgi alışverişine geldiği akla gelmez mi? İkinci ihtimal ise Kadir Topbaş Samsun’a gelmekle birilerine, bakın Atatürk Samsun’dan yola çıktı, ben de yeni siyasi hareketi Samsun’dan başlatırsam şaşırmayın, aklınızı başınıza alın mesajı vermek olmaz mı? Yeni siyasi hareket denilince akla kimlerin geleceğini sanırım yazmama da gerek yok, benim üstadım lafın tamamı deliye denir der, sizler de akıllı insanlar olduğunuza göre ne demek istediğimi anladığınız kanaatindeyim. Ben düşündüklerimi yazdım, yorum sizlere ait. Kalın sağlıcakla.