Bir bunları yazdığıma kahroluyorum, iki bunları yazmam gereken sebeplerin ortaya çıkmış olmasına kahroluyorum. Hani eskilerin bir sözü vardır, Kol kırılır yen içinde kalır diye. Biz Samsun basın camiası olarak bir aileyiz. Kim bunun tersini düşünüyorsa, cehaleti hat safhaya ulaştığından düşünüyordur.
Bu camianın en genç üyelerinden birisi olarak elimden geldiği sürece, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmek için azami gayret göstereceğim. Bu noktada üzerimize ne görev düşüyorsa almaya hazırım. 'Tavşana kaç, tazıya tut' diyerek hiçbir noktaya varamayız. Basın camiası olarak bizim konuşmamız gereken yüzlerce sorun varken, ortak bir hareket gösterememek ve bu iç çekişmeleri gazete köşelerine taşımak isteyen üzerine alınsın, Abesle iştigal etmektir
Rekabet edeceğim derken, tek gelir kaynağı olan reklam müşterileri, piyasada 'ben şu gazeteden geliyorum' diyenler tarafından suiistimal edilmekte, vatandaşların yerel gazete okuma alışkanlıklarını harekete geçirecek dinamikler oluşturulamamakta, yapılan yanlışlıklar nedeniyle meslektaşlarımıza güven azalmakta, sektördeki çalışanlar imkansızlar içerisinde kıvranmakta iken biz bazı kurumların davranışları nedeniyle birbirimize düşüyoruz.
Kimsenin böyle bir lüksü yok. Yerel basın camiası olarak zaman, birliktelik zamanı. Bir araya gelerek ortak projeler üretme zamanı. Samsun"daki sayısal bazda gelişen basın sektörü her alanda sırt sırta vererek gelişimini sürdürmeli. Birisinin bir köşeden attığını, diğerinin öteki köşeden karşılamaya girişmesi gibi çekişmeye girmek bize zarardan başka bir şey kazandırmaz.
Herkes kendi mizacını, kendi tavrını erdem kabul ederek, kendine benzemeyen insanları Yanlış buluyor. Bizim yanlışlara ihtiyacımız yok. Doğrular üzerinde gideceğiz. Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu"ndan ayakkabı boyacısı Mehmet efendiye kadar tüm Samsun bizleri yakından takip ediyor. O halde bizler örnek teşkil etmek zorundayız.
Yerel basın sektörleri olarak bir araya gelmeliyiz. Birbirlerimize destek verecek uygulamalar yapmalıyız. Denge Gazetesi kuruldu diye, A Gazetesi"nin veya B Gazetesi"nin zarara uğraması, okurlarını kaybetmesi kimseyi sevindirmemeli. Biz basın olarak, hep birlikte kalkınmamız gerekiyor. Çünkü hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Ortak yapacağımız hareketlerle, insanlarımızın yerel basına olan ilgisini çekmemiz gerekiyor. Her alanda bizim işbirliğine ihtiyacımız var. Reklamından abonesine, dağıtımından muhabir eğitimine kadar her alanda işbirliği yapmak gibi bir zorunluluğumuz var. Bu işbirliğine bugün sıcak bakmayanlar olabilir. Ancak unutulmamalı ki, 'geri dön' komutu verildiği takdirde en arkadaki topal keçi sürünün lideri konumuna geçer. O halde C Gazetesi"nin tirajı yok, bizim tirajımız da reklamımız var. Birliğe de ihtiyacımız yok demek beyhude bir yalandır.
Kurulalı 15 gün olduğu halde, abonesi ve bayi satışıyla binlerin okumaya başladığı bir gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olarak, Gümbür gümbür geliyoruz. Savrulun, korkun bizden demiyorum. Hani saf da değilim. Diyebilirim de. Ancak, Mevlana kültürü ile yoğrulmuş bir insan olarak, zeytin dalı uzatıyorum. Gelin birlik olalım diyorum. Okşayan eli ısıranların tekmeleyen ayağı öpeceğinden de kuşkum yok. Yalnız bu şehir büyüyecekse, Samsun halkı hak ettiği konuma gelecekse birliktelik ile gelecek. İyi niyet ile yapılacak birliktelikler, bizi büyütür, küçültmez. Bu şehrin her alanda birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var. Gelin birlik olalım.