Kainat ayetleri ve kainat kitabı

Prof.Dr.M.Okuyan

Saygıdeğer kardeşlerim,
Bu yazımızda sizlere bir önceki yazımızın devamı mahiyetinde Kur"ân"daki âyet kavramına dair bilgi vermeye devam edeceğiz.
Diğer ilahi kitaplarda bulunmayan, Kur"ân"ın indirildiği dönemde bilinmeyen, tabii ilimler ve modern teknolojiyle bilinebilecek ayetlerin Kur"ân"da bulunması bir anlamda zaruri görülmelidir. Çünkü O"nun mesajı, kainatın son bulacağı kıyamete kadar devam edecek, dolayısıyla asırlar sonrasının insanına da hitap edecektir. Bize göre henüz müslüman olmamış insanların Kur"ân"la irtibatları ancak O"nun kainatla ilgili mesajları sayesinde gerçekleşecektir. Yani müslüman olmayanlar Kur"ân"ın iman, namaz, oruç, hac, zekat gibi emirleriyle ilgilenmeyeceklerdir. Kaldı ki tevhide inanmayanların böyle bir görevleri de zaten yoktur. Şu halde onların Kur"ân"a yönelmelerini sağlayacak en önemli etken, bilimsel gerçeklere işaret eden ayetlerdir.
Kur"ân"ın mucize olan yönlerinden birisi de, en önemli müfessirlerinden birisinin zaman oluşudur. Yani zaman geçtikçe, asırlar ilerleyip insanlığın bilgi ve anlayış düzeyi geliştikçe Kur"ân ayetleri daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü Kur"ân"ın bazı ayetlerinin gerçek manası, ancak yeni bilgilerle kavranabilecektir. Bu noktadan hareketle şu anda bile Kur"ân"da tam anlamıyla kavranamamış ayetlerin bulunduğunu söylemek yanlış olmasa gerektir. Bu çerçevede “peki bu tür ayetler bu zamana kadar nasıl anlaşılmıştı” şeklinde yöneltilebilecek muhtemel bir soruya cevap olarak; “o ayetlerin yaklaşık manalarıyla anlaşılmış olduklarını veya Kur"ân"ın bütünlüğüne ters düşmeyecek şekilde anlamlandırıldıklarını söylemek” pekala mümkündür. Zaten Kur"ân"ın en önemli özelliklerinden birisi de kelimelerinin çok anlamlı oluşu ve dönem dönem farklı anlamlarının devreye girebilmesidir. Bu tür kelimelerin seçilmiş olması Kur"ân"ın mucizevî yapısının bir göstergesidir.
Ayrıca şu noktanın da kesinlikle unutulmaması gerekir Kur"ân, bir eğitim kitabıdır; muhatabı da insandır. İçerdiği prensipler hep insanın mutluluğunu sağlamaya yöneliktir ve insanlardan Allah"ı tanımalarını, sadece O"na kulluk yapmalarını istemektedir. Mesajının evrensel oluşunu insanların kabul etmelerini sağlamak için çeşitli yollar kullanmaktadır. Dolayısıyla muhtevasında bulunan ve teknolojik gelişmelere işaret eden bazı ayetleri de bu eğitimin bir parçası olarak görmek gerekir.
Kur"ân, ilahi kaynaklı oluşunu inkara kalkışanlara her zaman ve zeminde meydan okumuştur. Bu meydan okuyuş, muhataba göre bazen alternatif ayet, sure veya bütün bir kitap getirmeyi isteme şeklinde olmuş, bazen de bilimsel gerçekleri ifade eden ayetleri insanların anlayış ve araştırmasına sunmakla olmuştur. Teknolojiyle ilgili ayetlerin gönderiliş gayesi ise insanlara ilmi gerçekleri öğretmek, onları ispatlamak değil; bu yolla Allah"a imanı sağlamak ve o imanı sağlamlaştırmaktır. Çünkü Kur"ân bir Biyoloji, Fizik, Kimya, Astronomi vs. kitabı değildir; dahası o, anılan ilimleri birer vasıta olarak kullanmak suretiyle insanın hidayet ve mutluluğunu isteyen bir kitaptır.
Kur"ân, kainatı boşlamamıştır; onun tanıtımını yapan bir el kitabı gibi insanlığa ufuk sunmaya devam etmektedir. Bu ufuklara doğru çalışma yapmak, kararlılıkla ve fedâkârca gayret sarf etmek üzere bilimsel çalışmalar yapmak, araştırma projeleri geliştirip bu uğurda yönlendirmelerde bulunmak da bir ibadettir.
Evrensel ibadet anlayışına kavuşmamız dileğiyle hoşça kalınız. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.