Medicana Samsun Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzmanlarından Opr. Dr. Bülent Diri, kalça çıkığının erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna değinerek, teşhis yöntemlerinden ultrasonografinin önemini vurguladı. Diri, Gelişimsel bir hastalıktır diyoruz. Çünkü normalde de insanların kalça eklemleri doğum sonrasında son şeklini almış değildir. Çocuğun büyümesi ile kalça eklemi de gelişir ve 5-6 yaşlarına doğru son şeklini alır. Bu kalça eklemi gelişimi esnasında, yerinde olmayan kalçanın özellikle ilk 3 ayda muayene ve ultrasonografi ile kesin olarak tespit edilmesi tedavide büyük avantaj sağlamaktadır. 7 aylıktan büyük çocuklarda kemikleşme başladığı için, muayene ve röntgen filmi ile teşhis konabilmektedir. Özellikle 5-6 yaşa kadar çıkık olan kalçanın yerine konması tedavide büyük önem arz eder. Aksi halde kalça eklemi gerçek, yuvası dışında ve daha yukarıda oluşacaktır. Ailede kalça çıkığı öyküsü olması, makat doğumu olması gibi durumlarda mutlaka çocuk kontrol ettirilmelidir. Ayrıca yeni doğanda bacaklar arasındaki kıvrımların eşitsizliği, bacağın dışarı doğru durması, bacağını fazla dışa açamaması gibi durumlarda da şüphelenilmelidir. Yürüme sonrasında ise o tarafın kısa olması ve topallama olması durumlarında da doktora başvurmak gerekmektedir diye konuştu. Tedavi hakkında bilgi veren Opr. Dr. Bülent Diri, Tedavide teşhis konduğu yaşa göre cihazlarla, yumuşak doku operasyonları ve 1.5 yaşından sonrada yapılacak kemik operasyonları ile kalça eklemi yerine konmaya çalışılır. Tedaviyi belirleyen en önemli faktör hastanın yaşı olduğu için, erken teşhis ve ultrasonografinin önemi oldukça büyüktür şeklinde konuştu. Doğuştan kalça çıkığı, toplumda görülme sıklığı binde 1-2 olup, kız çocuklarında 7 kez daha fazla görülüyor.