Merhabalar, sevgili Samsunsporlular. Bu haftaki yazımda sizler ile galibiyet coşkusu içinde düşüncelerimi paylaşmak için inanın ki maçtan önce ve stadın içinde maç oynanırken çok dua ettim. Fakat nasibimiz 1 puanmış. Olsun buna da şükür. Futbolda bir söz vardır: "Eğer ki yenemiyorsan, yenilmiyeceksin" biz de aynen deneni yaptık.
Gelelim müsabakaya: Geçen hafta kendi sahamızda Trabzonspor ile ilk derbiye çıkan ve 1-1 berabere kalan takımımız hemen akabinde bu kez de deplasmanda Orduspor ile karşılaştı. İlk yarıda sadece gol yememeyi, rakibinin direncini kırma taktiğiyle sahaya çıkan Samsunspor bu taktik ile ilk yarıda istediğini alınca 2. yarıya daha etkili başladı. Özellikle 60. dakikada Zenke'nin oyuna girişiyle ilerideki forvetlerin çoğalması, takımımızı Orduspor karşısında daha etkili kıldı ve atak üstüne atak yapan takımımız gole çok yaklaşmasına karşın, Orduspor'un başarılı kalecisi Fornezzi'yi bir türlü geçemeyince istediğimiz golü de doğal olarak bulamamış olduk.
Şimdi maçın asıl kahramanına gelelim: Galatasaray maçında kırmızı kart gören Ahmet Şahin'den sonra kaleyi önce Trabzonspor sonra da Orduspor maçında koruyan genç kalecimiz Ertuğrul Taşkıran. Gerçekten de çağımız futbolunun kalecisi olduğunu, çizgi kalecisi olmadığını geride en son adam olarak yaptığı olumlu hareketlerle ve 90+2 de Fatih Tekke'nin mükemmel kafasını harika bir refleks ile çıkaran Ertuğrul: "Ben buradayım, siz bana güvenin, gerisini hiç merak etmeyin" derken bu geceye adeta kalecilerin gecesi dedirtiriyordu, karşılaşmayı izleyenlere. Evet, gerçekten de harikasın. Hep böyle oyna, hep böyle kal, sevgili Ertuğrul.
Buradan tekrar hocamız Petkovic'e hafta içinde sık sık yapmış olduğum hatırlatmalarımı bir kez daha tekrarlamak istiyorum: "Sn. Petkovic, gerçekten de gördüğümüz kadarıyla iyi hocasınız. Buna yürekten inanıyor, ayrıca da size çok güveniyoruz. Fakat oyuncu tercihlerinizdeki düşüncelerinizi tekrar gözden geçirmenizi diliyor, Murat Yıldırım ile Zenke'yi özellikle deplasmanlarda oyunun içinde daha çok tutmalısınız diye düşünüyorum."
Bu haftaki vedamdan önce Ordu'ya kadar gelen, orayı fetheden başta Söğütlübahçeliler olmak üzere, Termelilere, Atakumlu Korsanlara, o gün statda pankartları olmasa da kendileri orada olan büyük taraftarlarımızı da bir kez daha ayakta saygıyla alkışlarken, son bir kez Şirinler'e de tekrar: "Kalende kal, Şirinler" diyerek hepinizi Allah'a emanet ediyor, saygıyla selamlıyorum.