Hastalardan alınan ücretler, neredeyse orta sınıf bir özel hastaneden alınan ücretle eşdeğer hale geldi. Haberiniz var mı? AKP iktidarı ile birlikte hayata geçirilen Sağlıkta Dönüşüm Programı kamusal sağlık hizmeti anlayışını ortadan kaldırdı. Kamu hastanelerinde, hastalardan "muayene ücreti, ilaç ve reçete katılım payları" altında alınan ücretler, neredeyse orta sınıf bir özel hastaneden alınan ücretle eşdeğer hale geldi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Büyük Kongre Delegesi Dr. Cem Şahan, Kamu hastanelerinden 8 TL, özel hastanelerden ise 15 TL muayene ücreti alınıyor. Özel ayrıca bunun dışında yüzde 30 ile 70 oranında değişen fark ücreti alıyor. Bunun üzerine her iki kurumdan da ilaç, reçete payları adı altında yurttaştan para alınıyor. Hükümetin temel politikası kamu-özel bütün kurumların birbiri ile rekabet halinde çalışan sağlık ortamını yaratmaktır. AKP ile birlikte kamu hastaneleri diye bir kavram kalmadı" diyor. Şahan, yurttaşların kamu hastanesine gittiğinde, vergisini vermesine ve primini ödemesine karşın ayrıca cebinden de bir ücret çıkmasını eleştirerek şunları kaydediyor:
"Kamu hastanelerinden alınan ücretler, bazı özel hastanelerden alınan ücretlere yaklaşıyor. Reçete başına 3 TL gibi uygulamalarla ödemeler artacak. Türkiye'de insanlar sağlık hizmeti alırken tüketici konumuna geldiler. Nasıl ki bir mağazaya gittiğinizde, örneğin 'Bedava. Şimdi al 5 ay sonra öde' deniliyor ve o anda herhangi endişe duyulmuyorsa, sağlıkta da 'ücretsiz gel muayeneni ol' algısı oluşuyor. Hasta, muayene oluyor ve 3 ay sonra emekli maaşında kesintiyi görüyor."
GAZETECİYE SALDIRI
Bugün Gazetesi parlamento ve CHP muhabiri Ezelhan Üstünkaya'nın yaptığı, "CHP'li gençlerden başkanlarına ihale suçlaması" haberi nedeniyle CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız ve CHP Milletvekili Faik Tunay'ın Danışmanı Yavuz Demir tarafından saldırıya uğraması kabullenilemez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye'deki yargı kurumlarının içtihatlarında "Düşünce ve ifade özgürlüğünün sadece toplumda beğenilen, kabul gören, zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerli sayıldığı ve bunun demokratik bir toplumun olmazsa olmaz unsurlarından olan çok seslilik tolerans ve hoşgörünün gereğidir" deniliyor.
Şimdi ben bu haberleri okurken, bizzat beni de "Bu partiye adımını atmayacak" sözleriyle tehdit eden CHP'li bir ilçe başkanı geldi aklıma. Ancak, ne o zamanki Gazetemin Genel Yayın Yönetmeni ve ne de Cemiyetimizin başkanından tek bir ses çıkmamıştı. Onlar işlerinin başında ve yine onlar sizden fazla demokrat!
KONSEYLER TOPLANTISI
'Türkiye Kent Konseyleri Çalıştayı' Samsun'un Atakum ilçesinde başladı.Atakum Belediyesi ev sahipliğinde Türk-İş Eğitim Merkezi'nde düzenlenen çalıştaya CHP Samsun Milletvekili İhsan Kalkavan, Atakum Kaykamamı Salim Demir, Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, CHP İl Başkanı Av.Ersoy Üstay, CHP Atakum İlçe Başkanı Hamza Türkpençe, Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı ve Yakakent Belediye Başkanı Burhan Bayrakdar da katıldı. Biz de oradaydık. Gazeteciler de oradaydı. Haber yapmak düşüncesinde olanlar, 3 gün önceki kahvaltıya katılanlardan söz etmiyorum. İyi hazırlanmıştı Atakum Kent Konseyi. Organizasyonda aksama yoktu denebilir. Metin Burma operasyondan çok etkilenmişti anlaşılan. Burada da sözünü etmeden geçemedi. "Belediyemiz ile ilgili duyduğunuz haberler Samsun'da şok etkisi oluşturmadı, ancak beni tanımadığınız için siz de oluşturmuş olabilir." sözleriyle bunu dile getirdi. Konseyler toplantısına ilişkin haberleri nasıl olsa diğer sayfalarda göreceksiniz.
BAFRA'DA OKTAY
Yaran mı, Oktay mı derken; CHP MYK Nihat Oktay'ı ilçe başkanlığına atadı. Oktay'ın başkanlığındaki CHP Yönetimi Şubat ayındaki olağan kongrede Bafra'yı seçime götürmeye çalışacak. Nihat Oktay'ın yönetim kurulu listesi şu kişilerden oluşuyormuş: Serkan Dönüm (Avukat), Kemal Bütüner (veteriner), Selma Erduran (sigortacı), Serdal Muhsin Yıldız (sendikacı), Fatma Gebelek (emekli), Aliye Kutlu, Sevinç Kesim, Çiğdem Eroğlu, Rauf Karadeniz, Erkan Gürpınar, Şükrü Mangır, Ali Akbulut, Recep Özcan, Bahittin Üçüncü.
Şimdi merak edilen, CHP İl yönetiminde neler olacağı, ya da olabileceği. Var mı istifa eden? Biz erken baskıdayız. Halen bir haber gelmedi. Eli kulağındadır!.. CHP de olabilecekleri dün Avni Demir gazetesinde yazmıştı. Köstebeği kimdi dersiniz?!
Nihat Oktay kim?
KALEM SİZDE
21 Aralık
En uzun gecede, en kısa günde, karanlığın en koyu, ışığın en az olduğu anda; 21 Aralık'ta GöREV'deyiz!
Günü uzatmak, aydınlığı çoğaltmak, karanlığı azaltmak ve 663 sayılı KHK'yı tarihin geri dönüşüm kutusuna göndermek elimizde.
21 Aralık 2011 Çarşamba günü bütün Türkiye'yi sağlığına, sağlık hakkına sahip çıkmaya, GöREVimize destek olmaya davet ediyoruz.
(Cem Şahan)
****
Bir ülkeyi vatan yapan tarihi ,ortak kültür, dil, görev ve sorumluluklardır. Devlet hükümet vatandaşının en temel sorunlarını, vatandaştan para alarak çözüyor. Sağlık para, eğitim para. Parası olan sakere gitmiyor. Hastanelerde kuyruklar yokmuşmuş. Günlerce hastaneye randevu almak için bilgisayar başında telefon başında sanal kuyruklara giriyorsunuz. Ama bazıları kalkmış sağlıkta reform var diyor. Evet sağlıkta reform var. Vatandaşın cebinden daha fazla para çıkartma reformu. Millet vekillerine tanınan sağlık harcamaları vatandaşa tanınımıyor. Onlara diş implantı bedava, tüm tanınmış özel büyük hastanelerde her branşta bedava ama vatandaşa gelince yok. Evet hükümetin sağlık reformu inkar edilemez. Tıp Fakülteleri hastaneleri özele rakip olmasın diye öyle bir hale getirildi ki iyi doktor yetişmiyor
(Poyraz Avcılar)
****
GÜZEL SÖZ
Parasal başarıya ulaşmış insanlar para oyununu kazanmak için oynarlar. Ekonomik sıkıntı çeken insanlar para oyununu kaybetmemek için oynarlar. Herhangi bir spor dalında sadece defans yapsaydınız, maçı kazanma şansınız ne kadar olurdu?
T.Harv Eker
EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA
Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Ta ki siz balık-ekmekten bıktık diyene kadar da devam edeceğiz. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 17.00'e kadar bekliyoruz. dünkü fotoğrafımız 19 Mayıs Lisesi 1970'li yıllar idi. Tanıdığınız bir isim de olabilirdi. Doğru cevabı veren çok oldu. Kur'ayı kazanan Utku Uysal idi. Balık-ekmek kazandı. Bugünkü fotoğrafımızı ya da fotoğraftaki herhangi birini tanıdınızsa Bize bildirin. Cevaplarınız için adresimiz sevkiyldrm@yahoo.com veya info@dengegazetesi.com.tr. Tel: 420 04 28 Emir Balıkçılık Market Tel: 435 50 51
FALCI
Adamın biri bir lunaparkta etrafı gezerken, "Biraz eğlenirim" diye düşünerek bir falcının çadırına girmiş, Falcı kadının karşısına oturmuş. Kadın önündeki kristal küreye gözlerini dikmiş, transa gecmiş ve
-"Ah..." demiş, "... görüyorum ki 2 çocuk babasısınız."
Adam keyifle kahkahayı basmış:
- "Hahahaha... Attı tutturamadın işte... Tam tahmin ettiğim gibi. Ben 3 çocuk babasıyım!"
Falcı gülümsemiş: "Sana öyle geliyor!.."
BİRAZDAN ÖĞRENECEKLER
Bir anaokulu öğretmeni sınıftaki çocuklar resim yaparken, onları seyrediyordu. Her çocuğun çalışmasına bakmak için sınıfta dolaşıyordu. Gayretli bir şekilde çalışan küçük bir kızın yanında gittiğinde, ona ne çizdiğini sordu.
Kız yanıtladı, 'Tanrıyı çiziyorum'
Öğretmen duraksadı ve sordu, 'Ama hiç kimse Tanrının neye
benzediğini bilmiyor'
Kız kafasını kaldırmadan yanıtladı, 'Birazdan öğrenecekler'
TEMEL'SİZ OLMAZ!!
Temel, Vatikan'da gezerken upuzun bir kuyruk görür.
"Nedir bu kuyruk?".. diye sorduğunda; kuyruğun diğer ucunun kiliseye uzandığını ve Vatikan kilisesi tarafından cennetin parça parça satıldığını, her 1000 dolar verenin de, cennetten bir parça satın alabildiğini öğrenir.
Kuyruğu takip edip kiliseye ulaşır, kapıdaki görevlilere; "Ben cehennemi satın almak istiyorum" der.
"Olmaaaz ! Burada cehennem satışımız yok, cennetTen bir parça almak istiyorsan da sıraya gir" derler..
Temel cehennemi almakta kararlıdır ve ısrarını da sürdürür. Kapıda Temel'i ikna edemeyen görevliler, içerde Papa'ya durumu anlatırlar. Papa gülerek;
"Gidin sorun bakalım, cehennemin tümüne ne kadar veriyormuş bu akılsız adam" der. Kapıya inip Temel'e sorarlar; "10.000 dolar veririm" demiş.
Papa Temeli içeri çağırtır, hazırlattığı evrağı da Temel'e imzalatıp
10.000 dolarını da aldıktan sonra, arkasından gülerek uğurlarlar.
Dışarı çıkan Temel, kapıda günlerdir cennetten bir parça satın almak için bekleyen binlerce kişiye elindeki belgeyi gösterip;
"Eyyyy uşaklaar ! Cehennemin tümünü ben satın aldım, artık cennet için uğraşmanıza gerek kalmadı, dağılabilirsiniz"...
Sonra ne oldu dersiniz?...
Cennet satışları sıfırlanan Papa ve ekibi, 10.000 dolara sattığı cehennemi Temel'den geri alabilmek için, hâlâ pazarlık ediyorlar...
Son durum; TEMEL, 100 MİLYON Dolarda ısrar ediyor!!..
GÜZEL SÖZ
"ALDIRMA SÖYLENENLERE, VARSIN GÖRENLER SENİ BİR OT SANSIN. SEN GÜL OL DA, UĞRUNA ÖTMEYEN BÜLBÜL UTANSIN."
( MEVLANA )