Özelleştirme politikalarını eleştiren Özdağ, "Bu durum çalışanları işsizlik ve düşük ücret pençesine bırakırken, mühendislerin mesleklerini kamusal bir sorumlulukla değil şirketlerin ticari karı anlayışıyla yerine getirmeleri sürecini dayatmaktadır. Yapı denetiminin ticarileştirilmesi, insanların can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir kamusal hizmetin gerçekte yapılamamasına neden olmuş; üyelerimizi asgari ücretle göstermelik bir denetim yapmaya zorlamaktadır. Üyelerimizin içinde bulunduğu şartlar, toplumun içine sürüklendiği kaostan ayrı değildir. Toplumda dinleme ve gözetleme anlayışıyla yaratılan baskı, muhalif kesimlere yönelik olarak şiddete varan müdahaleler, internet başta olmak üzere ifade özgürlüğü önündeki kısıtlayıcı düzenleme ve uygulamalar ile yasakçı zihniyet hemen sayılabilecek temel sıkıntılardır" diye konuştu.
"İFADE VE ÖZGÜRLÜKLERİN YOK SAYILDIĞI BİR ORTAM VAR"
Mühendislik mesleğinin temelinin bilim olduğunu ifade eden Özdağ, "Bilimsel özgürlüğün, düşünce ve ifade özgürlüklerinin yok sayıldığı bir ortamda mühendislik mesleğinde de ilerlemeden söz edilemez. Ülkemizde var olan mühendislik fakültelerinin eğitimini kaliteli hale getirmek, fakültelerin altyapı, donanım ve öğretim elemanı alanındaki eksikliklerini gidermek için çalışma yapılması gerekirken, altyapısı olmayan yeni üniversitelerde ve Teknoloji Fakülteleri'ne dönüştürülen Teknik Eğitim Fakülteleri'nde mühendislik bölümleri açılarak, piyasaya ucuz iş gücü olarak mühendis yetiştirecek yapılanmaların önü açılmıştır" ifadelerini kullandı.
Zelfi VURAL