İran'da Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı;
Rabbim hayırlara vesile eylesin;
Bu seçim;
Hem dünya siyasi Müslümanları için;
Hem de Türkiye siyasi rejimi için;
Batı ve Amerika siyasileri için;
Hem de pahalılıktan gına getiren;
İran vatandaşları için önemlidir.
SETA Araştırmacısı Abdullah Yeğin yorumunda;
Dini Lider Hasan Ruhani'nin;
reformcu bir aday olmaktan çok;
reformcuların taleplerini de dillendiren
böylece onların desteğini almayı başarmış
sistemle çatışmayacak birisi olduğunu; vurguladı.
1949 doğumlu;
Diplomat Şeyh lakabı ile bilinen Ruhani'nin.
Henüz 13 yaşında;
dini eğitim almak üzere Kum kentine gitti ği
Tahran Üniversitesi'nde hukuk eğitimi aldığı;
Doktorasını yapması ardından;
Humeyni'ye İmam Humeyni lakabı sahipliği;
Irak Savaşı esnasında üst düzey komutanlık sahipliği;
baş müzakereci olarak nükleer müzakereleri sahipliği;
pragmatist bir şahsiyet olduğu;
Bir tarafın adayı olmaktan çok;
bütün kesimlerdeki ılımlı mutedil eğilimleri;
çevresinde topladığı görülmektedir.
Daha özgür... daha sansürsüz
tutuklanan siyasi mahkumlar için daha serbest
Yeşil Hareketin liderlerinin ev hapislerinde;
daha müsamahakar olması beklenmektedir.
Dış politikada ise Ruhani'nin;
İran'ın nükleer çalışmaları konusunda;
AB tarafından İran'a uygulanan ambargolar
Suriye'deki durum konusunda işi pek kolay olmayacak.
Beklentileri karşılarken sistemle de çatışmadan;
ilerlemesi gerekiyor.
İran ideolojik dini bir devlettir.
Her adımda ideolojik prensiplere dikkat eder.
Genel çerçeveyi belirleyen makam;
cumhurbaşkanlığından öte;
Dini liderlik kurumu
onun başındaki Ali Hamanei'dir.
Nasıl ki Amerika'da;
Müslüman Baba'nın oğlu Başkan seçilmişse;
İran'da da siyasal aklın uzlaşmacı
aynı zamanda reformist kanadın;
taleplerini öne çıkarmış birisini seçmiş olması;
sistemin de uzlaşmacı bir siyasete;
onay verdiği şeklinde okunabilir.
Yeni cumhurbaşkanı;
gündelik yaşamda çokça şikayet edilen
bir tür ahlak zabıtalığı görevini yerine getiren;
irşad polisinin ortadan kaldırması;
hayattaki özgürlükler alanında;
önemli bir adım atılabilir.
Devlet kültür ve sanat alanını;
aydın ve sanatçılara bırakabilir.
İnternet kullanımına yönelik;
kısıtlamaları gevşetebilir.
internet hızını yükseltebilir.
İran'da genel politikalar;
Dini lider tarafından belirlenir.
Hasan Ruhani iyi bir diplomat!
İran dış politikasına;
yeni bir soluk getireceği de kesin!
Batı onu nükleer baş müzakereci tanıyor.
Uzlaşmacı diyaloga açık yaklaşımı var.
Ortadoğu'da;
Suudi Arabistan-İran arası ilk diyalogun mimarı!
İran ısrarla nükleer çalışmalar barışçıldır.
Ama ABD ve Batı dünyası buna inanmıyor.
nihai hedefiniz nükleer silahtır diyor.
İran'ın bu noktadan sonra;
çalışmaları askıya alması söz konusu değil.
Ruhani de;
bu konuda farklı bir tutum sergilemeyecektir.
Sadece restleşmeye gidilmeyecektir.
Suriye konusunda Ruhani;
mevcut politikanın sürdürüleceğine dair ipuçları verdi.
daha fazla diyalog kurularak;
meselenin çözümü için çalışacağını dile getirdi.
Bir önceki döneme göre;
komşu ve bölge ülkeleri ile ilişkiler geliştirilecek.
İran daha çok Latin Amerika ile sıcak ilişkilerdeydi.
komşu ülkelerle de ilişkilere daha ağırlık verecek.
Rusya ve Çin ilişkileri aynen sürdürülecektir.
Ruhani İran-ABD arasında;
kesilmiş olan ilişkiler bu dönemde kurulacak.
Amerika ile görüşme tabu değil;
ABD İran seçimlerinden hemen sonra;
İran'la doğrudan müzakereleri açıkladı.
İran dini lideri Ayetullah Hamanei;
sonucundan umutlu olmasa da
Amerika ile görüşmelere karşı değil.
böyle köklü bir politika değişimi
ancak dini liderin onayı
bizzat kontrolünde gerçekleşebilir.
Ruhani, Hamanei'in direktiflerini uygulayan;
iyi bir müzakerecinin ötesinde;
bir rol üstlenemeyecektir.
Ama bu yakınlaşma;
bir anda o kadar da kolay olmayacaktır.
İşte Ruhani gibi Erdoğan da;
Avrupa Birliği ve Amerika'nın kuklası değil.
Onlarla iyi ilişkiler içinde olmaları;
Onların kuklası çömezi olduklarını;
Asla güçlendirmez.
İşte son Gezi gerilimlerini üreten;
Hem Amerika
Hem de Avrupa'yı elinde tutan;
İlluminati olduğunu unutmayın.
Geçmiş kandillerinizi tebrik eder;
30 Haziran Pilav Günü buluşalım derim.