Kanın hayat kurtaran yolculuğu

Her ay Türkiye genelinde 100 bin ünite kan toplayan ve binlerce insana şifa dağıtan Türk Kızılayı, laboratuvarlarını açtı.

İnsanlık tarihinin tıbbi anlamdaki en eski bağışı olan ve her damlasında şifa bulunan kanın yolculuğunu, kan toplama ekiplerinin hazırlık aşamasından, bağışçıdan kanın alınmasına, laboratuvarlardaki analiz sürecinden ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına kadarki tüm aşamaları fotoğraflayarak, görüntüledi.

Sabah erken saatlerde ekiplerin merkezden tıbbi malzemeleri hazırlayarak kan toplama merkezlerine gelen bağışçılardan kanı almasıyla başlayan ''kanın yolculuğu'', gün sonunda toplanan kanların Batı Akdeniz Kan Merkezi Bölge Müdürlüğü bünyesindeki laboratuvarlarda incelenmesiyle sürüyor. Laboratuvara gelen kan üniteleri komponentlerine ayrılıyor ve etiketlenmesinin ardından, daha önce alınan kan örnekleriyle belirlenen kan grupları gözönünde bulundurularak, karantina dolaplarında gerekli ısı ortamı sağlanarak saklanıyor.

Daha sonra kalite kontrol aşamasından geçen kan üniteleri, karantina dolaplarındaki kontrol sürecinin sona ermesi, alınan örneklere yapılan testlerle sağlıklı olduklarının belirlenmesinin ardından, dağıtım bölümüne aktarılıyor. Burada toplanan üniteler, ilgili ekipler tarafından, özel koruma kutuları ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere kan merkezlerine dağıtılıyor.


Türk Kızılayı Batı Akdeniz Kan Merkezi Bölge Müdürlüğü'ne bağlı Antalya Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Tolga Temel, kan ihtiyacı olan kişilerin merkezlerden kan alabilmek için karşılığında kan vermeleri uygulamasına, ''Güvenli Kan Projesi'' ile son verildiğini anlattı.

Sağlık Bakanlığı ile yürütülen projede ciddi mesafeler alındığını belirten Temel, öncelikli amacın, insanların kana ihtiyacı olduğu zaman yakınlarının yanında teselli ve moral kaynağı olmak yerine kan aramasını ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.
Gelişen teknolojiye rağmen kanın yerini hiçbir şeyin alamayacağına dikkati çeken Temel, ''Bir organ olarak kabul edilen kanın yerini alabilecek hiçbir şey yok. Mutlaka insandan alınarak tekrar insana dönüyor. Bugün yüzlerce insan bir başka insanın verdiği kanın sayesinde hayatta kalabiliyor. Bunun devam edebilmesi için, bu bilincin artması gerekiyor'' dedi.

''Bağıştan sonra kilo alır mıyız?''

Kan bağışı konusunda ''yanlış bilinenlere'' değinen Dr. Temel, çoğunlukla ''Bağıştan sonra kilo alır mıyız?'' sorusuyla karşılaştıklarını bildirdi. Temel, kan bağışından sonra kilo alındığı yönünde bilimsel bir veri olmadığını söyleyerek, ''Bizler, vücudun ihtiyacı olmadığı ve çeşitli yollarla dışarı atabileceği kanı alarak kullanılır hale getiriyoruz. Alınan bir kanın yerine yapılabilecek takviye, sıvı desteği olacaktır. Kısacası kan vermekle kilo da alınmaz, kan da azalmaz'' diye konuştu.

Bir başka yanılgının da, kişiye ilk kan bağışında yapılan testlerin bir daha tekrarlanmadığı olduğunu ifade eden Temel, her bağışçıya her bağışı için testler yapıldığı gibi, aynı bağışçıdan alınan her kan ünitesine mutlaka tüm testlerin titizlikle yapıldığının altını çizdi.
Temel, 2011 yılının ilk altı ayında Türk Kızılayı'nın yaklaşık 16 bin ünite kan topladığı Antalya'da, talasemi tedavisi gören çocukların ve Antalya'da bulunan iki organ nakli merkezinin ciddi anlamda kana ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, vatandaşlardan destek beklediklerini sözlerine ekledi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri