Kanser ilaçlarının kalp üzerindeki etkilerini değerlendiren Adana'da özel bir hastanede görevli Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, son yıllarda özellikle ülkemizde kanser hastalığında bir artış gözlendiğini kaydetti. Kanser ilaçlarının ve ışın tedavisinin birçok önemli yan etkisinin başında kalp ile ilgili olumsuz etkilerin geldiğinin bilindiğini belirten Prof. Batur, "Bunların başında da kalp yetmezliği, kalp zarı ve damar hastalığı, pıhtı oluşumu, emboli, damar spazmı ve kalp krizini saymak mümkün. Bazen kanseri yenelim derken oluşabilecek önemli bir kalp yetmezliğinin yaşam süresini tehdit açısından tüm kanser türlerinin yüzde 90'ından daha tehlikeli olduğunu unutmamak gerekir" dedi.
Kan kanseri ve lenf kanseri için kullanılan bazı ilaçların kalp yetmezliğine neden olabileceğini anlatan Batur, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kalınbağırsak- makat (kolorektal) ve meme kanseri için kullanılan bazı ilaçlar da kalp-damar spazmı ile kalp krizine yol açabilmektedir. Ayrıca daha önce bilinen kalp-damar ve hipertansiyon hastalığı olan kanser hastalar da olası yan etkilerin oluşumu açısından riskli grup içerisinde yer alıyor. Yine yaşlı ve çocukluk çağındaki hastalar, ilaçla birlikte ışın tedavisi alan hastalar, kombine kanser ilacı alanlar da kalp sağlığı açısından risk altındadırlar. Bu nedenle, riskli gruba çok daha yakın olmak üzere, mümkünse her kanser ilaç tedavisi sonrası bir kalp incelemesi uygun olur. Ayrıca olası kalp hasarının bazen hemen kanser ilacı kullanımının ardından bazen de yıllar içinde ortaya çıkabileceğini akıldan çıkartmamak gerekir. Günümüzde eko ve bazı kan tahlilleri ile erken kalp hasarını tespit etmek mümkündür. Kalp hasarının geri dönüşümsüz olabileceğini ve bu durumda hastanın yaşam süresinin tedavi ettiğimiz kanser hastalığından daha olumsuz şekilde etkilenebileceğini de unutmamalıyız. Eğer önemli bir kalp hasarı varsa söz konusu ilaç tedavisi derhal sonlandırılmalı ve kalp hastalığı tedavisine başlanılmalıdır. Kanser ise alternatif ilaçlar ile tedavi edilmeye devam edilmelidir." (DHA)