Kar amacı gütmeyen kuruluş...

Şeyma Taş

Kar amacı gütmeyen kuruluş liberal gençler

 

“Liberal ve Muhafazakâr ittifak sona mı eriyor?” adı altında 3H Hareketi grubunun toplantısı vardı geçtiğimiz günlerde. 3H hareketi kimdir? Liberal gençlerin oluşturmuş olduğu bir sivil örgüt. Sayın Çapkına biber gazı hediye ederek protesto eden gençler gündeme gelmişti oradan hatırlarsınız. Bu ittifak ayrımının temelinde yönetmelikte olan içki yasağı olduğunu düşünüyorum çünkü liberaller bu konuda kendi içlerinde ayrıma düştü. Liberaller içerisinde ağırlıklı olarak muhafazakâr kesimin yer alması bu kaosu ortaya çıkardı. Muhafazakâr kesimin burada kendisiyle çelişmesinin somut örneği çıkıyor karşımıza. “x” kişiyi ele alalım bu kişi muhafazakâr adı altında yaşıyor, hayatın da mihenk taşı olarak,  Kuranı Kerimi kullanıyor. Tam bir Müslüman olmanın tüm şartlarını yerine getirmeye çalışıyor. Diğer bir “y” kişi ise liberal adı altında fazla tabusu olmayan tek odak noktası “özgürlük-eşitlik” olan bir kişi. Bu durumda x ve y kişilerini ortada birleştiren noktalar; liberal kişi her zaman herkese özgürlüğün savunucusu olduğundan muhafazakâr kesimin de yeri geliyor savunucusu olabiliyor bu durumda bunu farkındalık ilkesinde bulunduran “x” kişi lehine bir hareket olduğundan hemen safını kaydırıyor. İlişkiler saygı çerçevesi içinde çok güzel yürüyor iktidar açısından da ortak noktada buluşuyorlar. Her şey güzel! Ama unutulan bir şey var? Gerçek bir Müslüman"ım İslam"ın şartlarını yerine getiriyorum diyen bir kişi liberal olabilir mi? Bu soru belki de somut örneğin ortaya çıkmasına kadar içlerde gizli kaldı. Muhafazakâr değerler demokrasiyle örtüşse bile siyasal liberalizmle uzaktan yakından alakası yok.
Liberaller muhafazakârları kullandı muhafazakârlarda liberalleri. Muhafazakâr iktidar olmak için mi liberal, Liberal “liberal iktidar” olmak için mi muhafazakâr oldu? Soruları geliyor akla? Bu garip bir durum değildir. Herkesin kendi değer ve normlarına uygun partiyi iktidara getirme çabasında olması olağan karşılanabilir. Ama bunu uygulama çabasında olanlar özlerini mi kaybediyor? Hedeften gözünü ayırmadıkları için çevrelerinde ki engelleri fark edemiyorlar. Hedefe odaklanmak psikolojide başarıya götüren bir durum olarak değerlendirilmiştir. Ancak bunun dezavantajları vardır. En büyük dezavantajı bu konuda muhafazakâr kesimde ne yazık ki. Çünkü kendileri ile çelişiyorlar. Yaşam tarzları, inançları doğrultusunda bakarsak nasıl her konuda herkesin özgürlüğünü savunabilirler? Sadece genel hatlarıyla bir sınır yeterli midir? Burada herkesin birey olarak düşüncesini eyleme dönüştürmeden önce, Swot analizi yapmaları gerekir. Swot analizi daha çok iş hayatında geçerli olan ve kullanılan bir yöntem olmasına karşılık bireyin kendini sınaması, zayıf ve güçlü yanlarını bilmesi, fırsat ve tehditleri göz önünde bulundurması açısından önemlidir. Bunu her zaman uygulayan kişinin vermiş olduğu kararların risk oranı düşüktür. Swot analizi ile birey örgüt içinde de üstün ve zayıf noktaları fırsat ve tehditleri değerlendirebilir. Bu sayede örgüt çevresinde yer alan durumları bilen kişi kendi ile kıyas yaparak doğru karara ulaşmış ve çelişmemiş olur. Liberal&Muhafazakâr ittifakı olması için bakış açısını törpülemek yeterli değil, saf değiştirip bütün olma şartı var. Bu durum da birey bakış açısıyla sorun yaratacağı için bu ilişki zor görünüyor.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.