Yaklaşık bir haftadan beri yoğun bir biçimde hazırlıkları yapılan AK Parti 6.Olağan İl Kongresi nihayet dün yapıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada Samsun’a ikinci bir üniversite müjdesini verdi ki zaten bu üç aşağı beş yukarı da belliydi. Yeni üniversite kapatılan Canik Başarı Üniversitesi’nin binasında hizmet görecektir. Bir anlamda o binalar da boş kalmış olmaktan kurtulup ekonomiye kazandırılmış olacaklar ki çok yerinde ve doğru bir karar. Samsun Üniversitesi olarak adlandırılan bu üniversitede en az iki bin beş yüz, üç bin civarında öğrenci olacaktır. Buda Samsun ekonomisine epeyce bir katkısı sağlayacağı anlamına gelir. Keşke bu üniversite geçtiğimiz yıl açılmış olsaydı, zira o binadaki tüm malzemeler boşaltıldı, şimdi yeniden bina teçhiz edilecek. Oysa geçtiğimiz yıl açılmış olsaydı, eğitim öğretim ile ilgili tüm malzemeleri de hazırdı sadece hoca ve öğrenci temin edilerek açılmış olacaktı ama zararın neresinden dönerseniz kardır mantığı göz önüne alındığında yapılan işlem şehir adına fevkalade sevindirici bir gelişme oldu. Yapanlardan, sebep olanlardan ve emeği geçenlerden Allah razı olasın diyerek asıl konumuza geçmek istiyorum.
Bir önceki yazımda bu kongrenin Hakan Karaduman’ın zor sınavı olduğunu yazmıştım. Dün öğlen saatlerinde liste elime gelince, adı olanların büyük bir kısmını hiç tanımadığımı gördüm. Bu durum iyi mi kötümü derseniz onu önümüzdeki günler belirleyecek ama en azından yıpranmamış, toplumun tanımadığı isimlerin çoğunlukta olmasının güzel olduğu kanaatindeyim. Elli kişilik listenin yaklaşık on beş kişisi eskiden şu veya bu şekilde AK Parti yönetimlerinde görev almış isimler olmakla birlikte, kalan isimlerin büyük bir kısmı genç jenerasyondan oluşmakta. Bu bakıldığında hem iyi hem kötü bir durum. İyiliği; yıpranmamış isimlerin olması, kötülüğü ise; önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde bu gençlerin ne kadar yük taşıyıp, partiyi ne kadar ileriye taşıyabilecekleridir. Siyaset öyle kolay iş değil zaman ister, para ister, kültür ister, inanç ister, fedakârlık ister ve bu vasıfları taşımak her yiğidin işi değil.
Listede olmaması gerekip de giren birkaç isim var, onları burada tekrar etmek istemiyorum. Geçtiğimiz haftalarda fazlasıyla yazıp çizdik yazdığımız isimlerin ikisi listede yok birisi var, onu da Çiğdem Hanım ısrarla istemiş ondan girmiş diye duydum günahı vebali Çiğdem Hanımın boynuna. Diğer isimlere bakıldığında; Karaduman’ın, Müsiad döneminden arkadaşı olan birkaç güzel isim var. Genç Müsiad’tan gelen isimler de var ancak onları hiç tanımıyorum. Yalnız bir tanesinin Caniklilerin oğlu olduğunu biliyorum diğerlerini tanımıyorum. Birde partinin gençlik kollarından gelen isimler var. Bunların başında Caner Göktepe ismi var ben şahsen Caner Göktepe’nin AK Parti’nin ruhuna, maneviyatına uygun bir isim olmadığını düşünüyorum, diğer gençleri tanımadığım için bir şey söylemem mümkün değil. Vekillerden Hasan Basri Kurt, Çiğdem Karaaslan ve Fuat Köktaş’ın adamları var listede diğer vekillerin de isimleri olabilir ancak tanımadığımdan şu şunun adamıdır diyemiyorum. Vezir Hazretlerinin adamlarından çok isim gözükmüyor, hemşehrisi olan tanıdığım iki isim var orada; birisi Mehmet Köse ki çok düzgün adamdır, daha önce de Ali Akyüz’ün yönetiminde Savaş Güven’in kontenjanından vardı. Diğeri ise; aşırı ırkçı bir arkadaş ve bana göre siyasette hiç olmaması gereken bir isim.
Listede olmaması gereken başka isim olmadığı kanaatindeyim. Ancak, listede olmayıp da liste dışı kalan veya listenin işe yaramayan kısmına konulan ama bu parti kurulduğu günden itibaren, yaklaşık on beş yıldır partiye hizmet etmiş olan, akçeli işi olmayan, normalde il başkanlığı yapacak kapasitede olmasına rağmen sırf dik duruşu ve ilkeli siyaset yapması nedeniyle arkasında hiçbir vekili bulamayan Hasan Uzunlar’ın, disiplin kuruluna yazılması fevkalade yanlış bir durum ama onun öyle bir derdi olmadığından en ufak bir problem yapmadığı gibi mutlu olduğunu da biliyorum. Ancak, AK Parti’nin Necati Demir, Davut Albayrak ve Hasan Uzunlar gibi dürüst, ilkeli ve saygın isimlere ihtiyacı olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Refah Partisi’nden başlayıp Fazilet Partisi’nden il Genel Meclisi üyesi seçildikten sonra AK Parti kurulur kurulmaz AK Parti’ye geçen ve iki dönem İl Genel Meclis Başkanlığı yapan Necati Demir gibi bir ismi il delegesi dahi yapmayan bir zihniyete ne demek lazım bilemiyorum. AK Parti görev yaptığımız, gönül verdiğimiz ve liderini sevdiğimiz bir partidir ancak yapılan yanlışları yazacağız ki düzeltilip doğruları yapılsın, amacımız üzüm yemek bağıcıyı dövmek değil. Her şeye rağmen 6. Olağan Kongre listesini bir iki isim dışında beğendim. Umarım güzel hizmetler yaparlar. Rabbim yar ve yardımcıları olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Allaha emanet olunuz.