Karşıtlık

Bayram Ocak

Yaşanılanlardan ders almayı bir türlü öğrenemiyoruz. Belki de teknolojinin negatif etkilerinden bir tanesidir bu. İnsanlar sosyal medya sayesinde daha hızlı örgütlenmekte, karşıtlıklar,  acaba sorusunu sormamıza müsaade etmeyecek kadar hızlı şekle girmekte. Daha önceleri insanları bir potada yoğurmak kolaydı,  öğretilmiş bir tarih vardı. Her şey bunun etrafında şekillendiği için, savrulan fazla göze batmazdı. Şimdi ise küçük bir kaynağı araştırılmadan sunulan haberin ses getiren etkilerini yaşamaktayız. O nedenle savrulanlar daha dağınık olmakta.

Savrulmak , kelimesini kullanım alanını ülke  birliği açısından değerlendirmekteyim. Kime göre  savrulmak, neye göre savrulmak diye olaya yaklaştığımızda ise karşıtlıkların çıkış noktasına ulaşmaktayız.

İdeolojiler aslında , başkalarının planlarının uygulanmasıydı . Dünyaya çıkarları doğrultusunda yön veren  gücün ekonomik  ve siyasal alanda kendine bağladığı unsurların gözünü açmaması için uygulama alanı oluşturmakta kullandığı bir sistemdi ideolojik yaklaşımlar. Sol ideolojinin kapitalizmin karşısında olduğu teziyle büyümüştük. Gezi olaylarında gördük ki, sol kapitalizmin en büyük destekçisi olmuştu.

İngiltere'de doğacak bir çocuğun geleceğin kralı olması nedeniyle İngiliz ve bir çok dünya ülkesinde önemli gündem maddesi oluşturmasıyla , İngiliz halkının saraya olan bakışını gördükten sonra, sorgulamadan geçemeyeceğimiz, bizim tarihimiz, atamız olan Osmanlının yine bizim tarafımızdan dışlanmasının altında yatan gerçek nedir?  Kendi tarihimize kim bizi düşman etti?

Asıl sorun İngiliz kraliyetinin dünyayı sömürerek refah bir toplum oluşturmasının  altında yatan vefadan mı kaynaklanmakta. O refahın temelinde kan yatmaktadır. Şuan sömürülen ezilen ve hala kendini toparlayamamış elindeki kaynaklara rağmen yokluk çeken, bir birini öldüren toplumlar bunların eseridir. Osmanlı böylesi bir oluşumu bize sunsaydı sanırım bağlılığımız daha fazla olacaktı atalarımıza.

Amerika'da her toplumdan bir unsur barınmaktadır,  Kızılderililerle mücadele ile başlayıp bunların soykırımlarıyla sona eren Amerika tarihindeki aksaklıkları yada o toplum içindeki bir ırkın, kendini azınlık veya ezilen olarak görmeme nedeni bu devletin demokrasi anlayışından mı kaynaklanmaktadır.  Zenciler öteki olmadı mı sanıyorsunuz o beyaz toplum içerisinde.

Peki bizdeki karşıtlığa nasıl anlam veriyorsunuz. Gezi parkı sadece bir modeldir sosyal ayrışma için, o nedenle kullanmaktayım bu örneği. Sanatçıların bir bölümü birilerine göre yalaka, diğer bölümü direnişe destek verdi diye onurlu gösterilme çabasında. Neye göre yalaka, neye göre onurlu. Bunun belirleyicisi en iyi reklamı  yapan grup mu ? en fazla ekranda görünen mi? Mutlaka insanların düşünceleri olacak, kendilerini savundukları ortam yada  düşüncelerini paylaşmak istedikleri protestolar olacak. Bu olabilirlik, Amerika'da öldürülen zenci genç için 53 şehirde yapılan ve  ekranlarda pek rastlamadığımız gösteriler gibi olmalı. Gösterini yap, destekleyen yanında olsun ama desteklemeyene de saygın olsun.  Dünyanın diğer ucundan gelerek  kesintisiz yayın yapılırken, o yapılan yayının altındaki amacı görmeye çalış. Yaptığın protestonun ülke birliğini bozacak hareketlere döndürmeyeceksin. Senin istediğini tüm halk isterse o zaman sokaklardan çıkma. Ama senin istediğini senden daha fazla insan istemiyorsa lütfen sende onların fikrine saygılı ol. Eğer saygı göstermezsen karşı tarafta senin fikirlerine saygı göstermez. Neyin kime göre doğru olduğunu ideolojiler değil, yasalar belirlemektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.